YBŞ/YJŞ Komutanlığı, Êzidî halkı olarak böylesi tarihi bir süreçten geçerken, halka acıların, fermanların en derini yaşatılırken böylesi bir saldırının gelişmiş oluşunu tesadüf olarak değerlendirmediklerini belirtti. Açıklamada, “Halkımız henüz yaralarını tam anlamıyla sarmamışken, birçok koyumuz henüz barbar çetelerin elindeyken, binlerce Êzidî kadın ve çocuk henüz esareti yasarken böyle bir saldırının planlanması daha fazla sorgulamayı gerektirmektedir. Çok kapsamlı bir planlamanın, Êzidî halkının ve savaşçılarının kahramanca direnişi sayesinde, amacına ulaşamayan soykırım saldırılarını amacına ulaştırmak üzere tüm Êzidî düşmanlarının yan yana gelerek oluşturduğu Türk patentli kirli bir ittifakın ürünüdür. Kürdistan’ın birçok parçasında eş zamanlı olarak geliştirilen saldırılarla ortak bir konsept temelinde hayata geçirilmektedir. Böylesi bir süreçte yaşanabilecek herhangi bir çatışma Êzidî halkına hizmet etmeyecektir, tam aksine Êzidî halkının onurlu direnişi ve bin bir emekle elde ettiği kazanımların büyük bir tehlike altına girmesine yol açarak, sömürgeci Türk devleti başta olmak üzere Êzidî halkının düşmanlarının ekmeğine yağ sürmek dışında bir anlam taşımayacaktır. Halkımızın büyük mücadelesi ile yarattığı tarihi fırsatın elden kaçırılması için çaba içerisinde olan ENKS’nin başını çektiği işbirliği ve ihanet çabalarının sonuç alma şansı yoktur. Kürt halkının düşmanı ne kadar güç var ise onlarla ortak hareket ederek Kürtlük adına büyük bir saldırı içerisinde olan bu güçler halimizin büyük mücadelesi ile kendi ihanetlerinde boğulacaklardır” denildi.

‘GEREKLİ TÜM TEDBİRLERİ ALACAĞIZ’

“Xanesor, ödenen büyük bedeller ve birçok kahraman yoldaşın şehadeti pahasına 2014 aralığında tecavüzcü DAİŞ çetelerinden kurtarılmıştır” diyen YBŞ/YJŞ, “Ve halkın kendi iradesine saygı gösteren işgalci ve saldırgan tutumlar içerisine girmeyen her gücün kendini ifade etme zemini vardır. Bu temelde peşmergeler ile hiçbir zaman engelleyici ve çatışmacı bir tutum içerisinde olmadık. Ancak geliştirilmek istenen demokratik temelde kendini ifade etme istemi değil, zorla halkın iradesini hiçleştirme ve işgal çabasıdır. Saldırı ve işgal çabası içerisinde olanlar peşmerge değil Şengal dışından getirilen çetelerdir. Xanesor sahasında saldırılan ve ortadan kaldırılmak istenen Êzidî halkının tarihinde ilk defa geliştirdiği kendi öz gücüne dayalı özgür yaşamıdır. Şehit kanlarıyla özgürleştirdiğimiz topraklarımızı ve Êzidî halkının özgür geleceğini savunmak için üzerimize ne düşüyorsa yapacağız. Halkımızın savunma ihtiyacına ve çağrılarına yanıt olmak için gerekli tüm tedbirleri alacağız” diye belirtti.

‘SALDIRIYI GERÇEKLEŞTİRENLERİN KÜRTLÜKLE İLGİSİ BULUNMAMAKTADIR’

YBŞ/YJŞ Komutanlığı açıklamasında şu hususlara da dikkat çekildi:

“3 Mart sabahı sorunun diyalog ile çözümüne dönük tüm çabalarımıza rağmen silah doğrulmamış, sadece fiziki olarak ağır silahlı zırhlı araçların geçişini engellemeye çalışan yoldaşlarımız hiçbir savaş ahlakına sığmayacak bir şekilde alçakça katledildiler. Su iyi bilinmeli ki bu katliamda rol alanların peşmerge ile hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. 73 fermanda rol almış tüm karanlık odakların, Êzidî jenosidini sonuçlandırmak için yan yana gelerek saldırıya geçme durumudur söz konusu olan. Bu saldırılar yeni bir ferman ve işgal planın parçaları olarak hayata geçirilmektedir. Dolayısıyla saldırıların peşmergelikle, Kürtlükle, Êzidîlikle yakından ya da uzaktan ilgisi bulunmamaktadır. Bu saldırıları organize edenler ve hayata geçirenler, fermanda yer alan güçlerden başkası değildir.

‘ULUSLARARASI GÜÇLER GÖNDERDİKLERİ SİLAHLARIN KULLANIMINI DENETLEMELİ’

73.ferman sonrası gelişen halk direnişine destek olmak amaçlı uluslararası anlamda bir dayanışma ortaya kondu. Bu temelde askeri birçok destek de sunuldu. Özellikle Avrupa devletlerinin DAİŞ çetelerine karşı kullanılmak üzere yolladığı silahların son çete saldırılarındaki gibi Êzidî halkına karşı kullanıldığı görülmektedir. Tecavüzcü çetelere karşı kullanılmak üzere yollanan silahların Êzidî halkına karşı kullanılıyor oluşu, uluslararası bir suçtur. Uluslararası kurumlara bu suçun gereğini yapmaları ve gönderdikleri silahları ve kullanımını denetlemeleri çağrısında bulunuyoruz.

‘ŞENGAL SORUNU KURDİSTAN’IN SORUNUDUR’

Şengal sorunu Kürdistan’ın sorunudur, dolayısıyla tüm Kürt halkını ilgilendirmektedir. Kürdistan’a dair tüm sorunlarda olduğu gibi Şengal ’de yaşanan sorunda da tüm Kürt güçlerinin yaşanan sorunları diyalog ve uzlaşı ile çözecek irade ve güçte olduğuna inanıyoruz. Bu temelde tüm güçlerin gerekli duyarlılık ve hassasiyetle yaklaşarak sorunun çözümü noktasında katkı içerisinde olmaları gerekmektedir. Peşmerge Bakanlığı başta olmak üzere, ilgili kurumların Xanesor’da yaşanan işgal ve saldırılarla ilgili soruşturma başlatarak sorumlulardan hesap sorması gerekmektedir. Yaşanan tüm sorunların çözümünde başından beri diyalog ve uzlaşı ile çözüm çabası içerisinde olduk. Bundan sonrası içinde halklarımızın çıkarları gereği diyalogu ve uzlaşı ile çözüm zeminini esas alacağız. Êzidî halkının düşmanı olan ve Êzidî halkının özgür geleceğini hedef alan planların sonuç almasına izin vermeyeceğiz. Ancak şu da bilinmeli ki gelişebilecek saldırılar karşısında halkımızı sonuna dek savunacağız, bunun için ne gerekiyorsa yapacağız. Êzidî halkının iradesini onurunu yok sayan hiçbir dayatmanın ve işgalci saldırının hedefine ulaşmasına izin vermeyeceğiz.

‘İŞGALCİ ÇETELERE KARŞI DİRENİŞİ BÜYÜTELİM’

Yaşanan gerginliğin son bulması için tüm güçlere 2 Mart öncesi pozisyonlarına geri dönmeye, Êzidî halkının iradesini yok sayan işgalci dayatmalardan vazgeçmeye çağırıyoruz. İyi bilinmeli ki; halkımız için birlik ve ortak mücadele dışında bir seçenek bulunmamaktadır. Halkımızın birliğinden ve ortak yaşamından yana olmayan, iç savaşı ve işgali dayatan tüm yaklaşımlar kaybetmeye mahkûmdur. YBŞ olarak her zaman halkımızın birliği ve ortak mücadelesini esas aldık ve bu temelde tüm güçlere büyük bir saygı ve hassasiyetle yaklaşmaya özen gösterdik.

Bu temelde ülkemizin ve dünyanın dört bir yanında işgalci saldırılara karşı büyük bir fedakârlıkla direnen, alanlara dökülen ve dayanışma mesajlarını yollayan halkımızın onurlu mücadelesini selamlıyoruz. Oynanmak istenen kirli oyunlar ancak halkımızın bu onurlu mücadelesi ve direnişi ile boşa çıkabilir. Bu temelde tüm Kürt halkını işgalci çetelere karşı gösterdikleri direnişi büyütmeye çağırıyoruz.”