GÖRÜNTÜLÜ

Xurmatu izlenimleri

Çatışmalarla adından sıkça söz edilen Irak’ın Selahaddin eyaletine bağlı Xurmatu ilçesindeyiz. Türkmenlerin Duz, Kürtlerin Xurmatu dediği ilçenin tam ismi Duzxurmatu.

Çatışmalarla adından sıkça söz edilen Irak’ın Selahaddin eyaletine bağlı Xurmatu ilçesindeyiz. Türkmenlerin Duz, Kürtlerin Xurmatu dediği ilçenin tam ismi Duzxurmatu.

İlçe sakinleri, ilçenin isminin buralarda yaşayan her üç topluluğu işaret ettiğini söylüyor. Anlatımlara göre, Türkçe bir kelime olan tuz (Türkmenler duz diye telaffuz ediyor) Türkmenleri, hurma Arapları, tu(dut) ise Kürtleri betimliyor. İlçenin ismi her üç kelimenin birleşmesinden oluşmuş: Tuz+hurma+tu...

Trajik ama Kürt olduğumuz için Şiilerin ve Türkmenlerin yaşadığı mahallelere giremiyoruz. İlçe adeta pimi çekilmiş bomba. Gerginlik had safhada.

Çarşılar birbirinden beton duvarlarla ayrılmış durumda. Hangi bölgede kimin hakim olduğunu evlerin üstünde dalgalanan ve sokakları süsleyen bayraklardan hemen anlıyorsunuz. Şehir Türkmen, Şii ve Kürt mahalleleri olarak ayrılmış durumda. Bazı evlerde çatışmaların izleri var. Evlerin damlarına kurulan siperler hala duruyor.

MAHALLENİN GENÇLERİ SİLAHLANMIŞ

Bazı sokaklarda sivil giyimli, silahlı Kürt gençlerini görüyoruz. Mahallelerini savunmak için silahlandıklarını söylüyorlar. Hepsi mahallenin, ilçenin gençleri. Kendi sokaklarını, mahallelerini korumak için başka çarelerinin olmadığını söylüyorlar. Çarşı merkezinde ise küme küme peşmergelere rastlıyoruz.

ÇOCUK SAVAŞTA DA ÇOCUK

Türkmenlerle Kürtlerin yaşadığı bazı mahallelerde çatışmaların yaşanmadığını öğreniyoruz. Ancak buralarda da insanların yaşadığı korkuyu, gerginliği yüzlerinden okumak mümkün. Bazı sokaklar adeta terk edilmiş bir kenti andırıyor. Sokaklar bomboş. Bazı mahallelerde ise her şeye rağmen çocuklar var sokaklarda. ‘’Çocuk her yerde, her koşul altında çocuktur’’ işte. Savaş ve çatışmada bile...

Bisikletiyle dolaşan çocukları, sokakta oynayan çocukları görüyoruz Irak’ın son dönemlerin en gergin şehri olan Xurmatu’da. Hayat her şeye rağmen devam ediyor. Dükkanlar açık, çarşıda tek tük de olsa yetişkin insanlara rastlıyoruz ama sanki herkesin bir acelesi varmış gibi, hızlı adımlarla yürüyorlar.

Halk en fazla havan toplarından korkuyor. Çünkü bir çok eve rastgele atılan havan topları isabet etmiş. Sokaklarda karşılaştığımız Kürt gençlerinden, yaşamını yitiren sivillerin büyük çoğunluğunun havan güllelerinden ve çatılara yerleştirilmiş keskin nişancıların ateşi sonucu öldürüldüğünü öğreniyoruz.

Kürt gençleri, Xurmatu’daki çatışmalara dair ilginç bir detay daha paylaşıyorlar bizimle. Buradaki çatışma başka yerlerde olduğu gibi başka mahalleleri ya da bölgeleri ele geçirme şeklinde olmuyormuş, daha çok herkesin kendi bölgesinde kalarak savaştığı bir çatışma söz konusu.

SELAHADDİN’E BAĞLI AMA HALK “KERKÜKLÜYÜZ” DİYOR

Günlerdir çatışan Heşd El Şabi ile Peşmerge güçlerinin Kerkük Valisi Necmeddin Kerim başkanlığında toplantı halinde olduğunu öğreniyoruz. Daha önceki toplantılarda da Kerkük valisi yine devreye girmişti. Neden Selahaddin valisi değil de Kerkük valisi? Sorusunu Tevgera Azadi Xurmatu temsilcisine yöneltiyorum: Şu şaşırtıcı yanıtı alıyorum: “Xurmatulular kendilerini Kerküklü sayıyorlar.”

Neden mi?

Çünkü Xurmatu ilçesi 1970’li yıllara kadar Kerkük’e bağlıymış. Saddam’ın bölgeyi Araplaştırma politikası kapsamında ilçe Selahaddin vilayetine bağlanmış. Böylece Xurmatu bir Arap yerleşim yeri haline getirilmeye çalışılırken, idari olarak da Kürdistan’dan ayrılarak Irak’a bağlanmış.

Ancak bölgedeki Türkmenler de, Kürtler de kendilerini Kerkük’lü sayıyor. Zaten ilçe, Kerkük’e 80 km uzaklıkta bulunuyor ve ilçe sakinlerinin uğrak yeri Selahaddin değil Kerkük oluyor.

Xurmatu, Irak anayasanın 140. Maddesi (statüsü belli olmayan, referandum ile statüsü belirlenecek olan yerleşim yerleri) kapsamında olan yaklaşık 150 bin nüfuslu bir ilçe.

ANLAŞMA BU SEFER UYGULANABİLECEK MI?

Xurmatu’da bulunduğumuz gün, çatışan tarafların anlaştığı haberini alıyoruz. Bu haber, az da olsa insanlarda iyimser bir hava yaratıyor ama temkinliler. Haklı bir temkinlilik çünkü geçen yıl 12 Kasım’da Kürtlerle Heşd El Şabi milislerinin çatışmasıyla başlayan, ardından yüzlerce evin ve işyerinin yakıldığı, onlarca kişinin öldürüldüğü çatışmaların ardından 19 Kasım’da Heşd El Şabi ile peşmerge güçlerinin kentten çekilmesi konusunda anlaşmaya varılmış ancak anlaşma uygulanamamıştı.

Sonrasında ise yeniden başlayan çatışmalar, aralıklarla bugüne kadar devam etmiş. Zaman zaman sağlanan geçici anlaşmalar, yerini yeniden çatışmalara bırakmış ve şu ana kadar her iki taraftan onlarca kişi yaşamını yitirmiş. Çatışmaların yoğunlaşmasından kaynaklı olarak son dönemlerde göçler de başlamış durumda.

XURMATU’YU KİM KARIŞTIRIYOR?

Sağlanan anlaşma ilçe halkında sevinçle karşılansa da kafalarda acabalar, soru işaretleri var. Bunu mikrofon tutuğumuz bir çok kişiden işitiyoruz. Halk, olup bitenlerden kaygılı ve büyük bir üzüntü duyuyorlar. Yüz yıllardır birlikte yaşayan halkları, dışarıdan bazı güçlerin provoke ettiği görüşü hakim. Bunlar kim sorusuna ise verilen yaygın cevap: Türkiye ile İran...

Her iki ülkenin ilçeyi karıştırdığını düşünüyor Xurmatulular. Hem Kürt hem de Şii silahlı güçlerin varılan anlaşma gereği ilçe merkezini terk etmesi gerekiyor. Bunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini bilemiyoruz ama öyle görünüyor ki silahlı güçler ilçede olduğu sürece, Xurmatu’da her an yeni çatışmaların yaşanması muhtemel...

...