Xelife: Öz mücadele Rojava'ya saldırıları durdurabilir

Hukukçu ve Siyasetçi Xelife, Türk devletinin Rojava'ya dönük saldırılarının ancak halkın öz mücadelesiyle engellenebileceğini belirtti. Xelefi, KDP'nin Türkiye'nin planına dahil olmasının kendi sonunu getireceğini vurguladı.

Güney Kürdistanlı Hukukçu ve Siyasetçi Abdurrahman Xelife, Türk devletinin Rojava saldırısını ANF'ye değerlendirdi...

Türk devletinin Osmanlı'dan başlayarak günümüze kadar temel siyasetinin hep işgal ve istila üzerinden geliştiğini belirten Xelife, Rojava’ya yapılan işgalin de aynı zihniyet ve politikanın tezahürü olduğunu, bunun için Cerablus saldırısının Mercidabık Savaşı tarihine denk getirildiğini söyledi. 

Xelife, şu değerlendirmeleri yaptı:

“Türk devletinin bir hedefi Cerablus’tan başlayarak kendilerince Halep’e kadar olan hattı işgal etmektir. Numan Kurtulmuş’un kendisi amacın Kürtlerin Akdeniz’e ulaşmalarını engellemek olduğunu söyledi. Yani Kürdün hiçbir şekilde hak ve statü sahibi olmaması için bu işgalin geliştiğini, kendileri açık söylüyorlar.

Onlar Rojava’nın statü kazanmasıyla Güney Kürdistan’dan başlayarak Rojava üzerinden bir birleşmenin gelişeceğini ve Kürtlerin Akdeniz’den dünyaya açılacaklarını hesaplıyorlar ve bunu engellemek istiyorlar. Sürekli Kürtlerin devletleşebileceğini söylüyorlar ve bu onları paranoyak bir duruma getirmiş."

Xelife, Türk devletinin Fırat’ın batısına Kürtlerin geçişini sürekli dillendirmesinin bilinçli olduğunu, sadece Fırat’ın batısında değil, her yerde Kürt kazanımlarının hedeflendiği tespitinde bulundu. 

'ORTAK MÜCADELEYLE SALDIRILAR DURDURULABİLİR'

Xelife, şöyle devam etti: "Fırat’ın batısı söylemi sadece bir aldatmacadır. Doğru, Fırat’ın batısında hakim olmasını istemezler ama aynı zamanda ne doğusunda ne de başka yerde Kürtlerin hak sahibi olmalarını, statü edinmelerini hazmedemiyor. Kürtlerin bu saldırılara karşı birleşmesi gerekiyor. Kürtler bu noktada durup durumu sorgulamalıdır. Neden Türk devleti, siyaseti içte bu denli çatışmalı olmasına rağmen söz konusu Kürtler olunca inanılmaz düzeyde birlik oluşturuyorlar da Kürtler bir araya gelemiyor, birliklerini oluşturamıyorlar? Türk devletinin her türlü saldırısı olabilir ama bunu boşa çıkaracak olan Kürtlerin birlik halinde mücadele yürütmesidir. Dolayısıyla burada Türk devletinin artık ne yapacakları değil, Kürtlerin bu saldırılara karşı ne yapacakları önem kazanıyor. Eğer Rojava’da istediklerini yaparlarsa Güney'de de aynı şeyi yapacaklar. O halde tüm Kürt siyaseti, örgütleri, partileri bu saldırının direkt kendilerini hedeflediklerinin bilinciyle hareket etmeli. Hatta tüm Kürt bireyleri aynı şekilde bilinçli bir birliktelik oluşturarak buna karşı durmalı.”

Saldırı konseptinin Türk, İran, Suriye ve hatta Irak Dışişleri'nin ortaklaşmasıyla geliştiğine dikkati çeken Xelife, bu saldırıların boşa çıkmasının Kürtlerin ortak mücadelesinden geçtiğine işaret etti.

"Bu saldırılar sonuç alır mı? Kürtlerin mevcut kazanımlarını tasfiye edebilirler mi? Önemli olan budur" diyen Xelife, şunları kaydetti: "Tehlike son derece büyüktür. Kürtlere bu denli düşmanlık yapan güçleri küçük görmemek gerekir. Ancak bu planların boşa çıkması, sonuçsuz kalması da tamamen Kürtlerin ortak mücadelesinden geçiyor. Eğer bu birlik sağlanırsa tehlike ne kadar büyük olsa da boşa çıkarılacaktır.”

'KDP KAYBEDER!'

Cerablus saldırısının geliştiği gün Mesud Barzani’nin Türkiye’ye çağrılmış olması durumunun sorgulanması gerektiğini söyleyen Xelife, KDP’nin de bu konsepte dahil edilmek istendiğini, böyle bir durum gelişmesinin KDP’yi bitireceğini dile getirdi. Xelefi, "Eğer KDP ya da herhangi bir Kürt gücü bu projeye dahil olursa sonuçta kaybeden kesinlikle kendisi olacaktır. Dilerim, Mesud Barzani bu gerçeği görür ve ona göre hareket eder. Büyük şeyler olacak, diyor. Ama kimse ne olduğunu bilmiyor. Dileriz, sözünü ettiği şeyler Kürtler adına iyi şeyler olur" dedi.

'BELİRLEYİCİ OLAN HALKIN ÖZ MÜCADELESİ'

Rojava mücadelesinde koalisyon güçlerinin payının olabileceğine ancak belirleyici olan Rojava halklarının öz güçlerine dayalı geliştirdikleri mücadele olduğuna vurgu yapan Siyasetçi ve Hukukçu Abdurrahman Xelife, son olarak şunları belirtti:

“Rojava’da halklar direniş iradesi gösterdiği, örgütlü bir duruş sergilediği için kazanım sağladılar. Herkes bunu biliyor. Şimdi bazıları ABD Kürtlere sırt çevirdi, Kürtler ne olacak, diyorlar. Bu kesinlikle gerçeği görmemektir. Çünkü Kürtler ve Rojava halkları ABD ile ayakta kalmadılar. Eğer kendi öz güçleri ve mücadeleleri olmasaydı koalisyonun yardımına rağmen ayakta kalmaları mümkün değildi. Bir de öyle olmasaydı kimse destek de vermezdi. Koalisyonun desteği önemlidir ama belirleyici değildir. Belirleyici olan Rojava’nın kendi öz mücadelesidir.”