Van'daki STÖ’ler: Siyasi suikastlar süreci başladı; korkmayacağız

Van’da faaliyet yürüten sivil toplum örgütü temsilcileri ve hukukçular, Elçi'nin katledilmesiyle siyasi suikast sürecinin başlatıldığını belirtti.

Van’da faaliyet yürüten sivil toplum örgütü temsilcileri ve hukukçular, Elçi'nin katledilmesiyle siyasi suikast sürecinin başlatıldığını belirtti. Aynı zamanda cinayetle, toplumun da susturulmak istendiğini söyleyen isimler, demokratik siyasetin önünün açılmasını talep etti.
Amed Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin  katledilmesine ilişkin tepkiler sürüyor. Van'daki hukukçu ve STÖ temsilcilerinin görüşleri ise şöyle:

'TEMİZÖZ’ÜN BERAAT KARARIYLA SUİKAST SÜRECİ BAŞLATILDI'

Mezopotamya Hukukçular Derneği avukatlarından Cemal Demir: "Bu ülkenin tarihi bir bakıma katliam, siyasi cinayetler ve insan hakları ihlalleri tarihidir. Böyle bir olgu karşısında yürekli ve cesur insanlara, hukukçulara ihtiyaç vardır. Tam da bu noktada Tahir Elçi’nin yürekli mücadelesi akla gelmektedir. O yaşamı boyunca Kürdistan’da yapılan toplu katliam, yargısız infaz, asit kuyular, gözaltında kaybedilme, siyasi cinayetlerde, köy yakma ve diğer hak ihlallerinde birikimiyle mağdurların yanında yer aldı. Karanlık güç ve odakların kirli yuvalarına çomak soktu. Temsil ettiği özgün hukuki ve siyasi anlayışı ile eğilmeyen duruşu onu bu karanlık güçlerin hedefi haline getirdi. Şunu da ifade etmeden geçmemek lazım; siyasi yargının da bu katliamlarda hayli emeği (!) olmaktadır. Tıpkı Hrant Dink olayında olduğu gibi yargı da onu bu karanlık güç ve odaklara hedef gösterdi.  Cemal Temizöz’e beraat kararı verilmesi bir tesadüf değil,  yeni bir devlet politikasıdır.  Siyasi suikastlar  süreci başladı. Bu siyasi suikastın diğer bir amacı da gözdağı vermek olarak okunabilir. Bu katliamlar hiçbir zaman amacına ulaşmamıştır. Tarih de bunun örnekleriyle doludur.  Tahir Elçi’nin mirasına sahip çıkacak binler artık vardır. Dünkü cenaze töreni de bunu bir kez daha gösterdi."

'ELÇİ’Yİ ÖLDÜRENLER ANKARA’YA BAĞLI EKİPLER'

Van Mazlum-Der Başkanı Yakup Aslan: "Bir taraftan yargı ile yapılmak istenen aynı zamanda suikastlarla yapılmaya çalışılıyor. Acemi bir planla Tahir Elçi öldürüldü. Bu politikalar tutmayacak ve devlet zarar görecek. STÖ'leri böyle şeylerden korkmaz, bunlar ters tepecektir. Açıkça rayından çıkmışlar, geçmişten hiç ders almamışlar ki tehditlerini de sürdürüyor. Bu saldırıyı kınıyor ve lanetliyoruz. Bunlar bizi mücadelemizden alıkoyamaz. Bu işi yapanlar özel ekip Ankara’ya bağlı. Toplum bu işin kimler tarafından yapıldığını çok iyi biliyor. Bu yapılan ne barışa, ne kardeşliğe yarar; düşmanlığa, kamplaşmaya yarar."

'AYDINLARA BİR MESAJ VERİLİYOR!'

Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Şemsettin Bozkurt: "Dünya artık sıcak savaşların olabileceği bir dünya değil. İletişim ve diyalog kanalları açılarak demokratik siyasetin önünü açılmadığı sürece karanlık insanlar devreye girer ve aydınlık yüzlerini katleder. Tahir Elçi de Türkiye halklarının vicdanıydı.  Türkiye’nin  böyle bir kaosa sürüklenmesini kesinlikle kabullenmiyoruz.  Çatışma ve şiddetten mutlaka uzak durmalı ve saldırıyı nefretle kınıyoruz. Bir an önce katiller bulunmalıdır. Gerek siyasi partiler, STÖ olsun barış için sesimizi yükseltmeliyiz. İşte Tahir Elçi  gibi bağımsız, bilime göre hareket eden ve konuşan, demokratikleşme için çalışan birinin hedef alınması aydın çevrelere de verilen bir mesajdır. Bu tür girişimler bu bilişim ve teknoloji çağında işe yaramaz. Devlet üzerine düşeni mutlaka yapmalıdır.  Elçi olayında çok düşündürücü şeyler var ve mutlaka aydınlatılmalı."

'TOPLUMU SUSTURMAK İSTİYORLAR'

İnşat Mühendisleri Odası Üyesi Şemsettin Bakır: "90’lı yıllarda da Kürt aydını, işadamları katledildi. Vedat Aydın gibi birçok Kürt yazar katledildi. Bunlar  susturma politikalarını devreye koydular. Bugün de aynı şeyleri yapmaya çalışıyorlar. Barış isteyen STÖ'ler üzerinde baskı politikaları devreye konuldu. Tahir Elçi’nin katledilmesiyle tüm toplumu susturmak amaçlanıyor. Bu politikalar zaten tutmaz. Kürtler artık savaş istemediklerini açıkça ortaya koyuyorlar. Biz diyoruz ki, koşullar ne olursa olsun barışı savunmaya devam edeceğiz. 7 Haziran’dan bu yana 500 ismimizi kaybettik, isimsiz birçok  kahramanımızı kaybettik. Devlet sokağa çıkma yasakları ile PKK’yi dünya kamuoyunda zor durumda bırakmak istiyor. Kürdistan bu oyuna gelmedi  ve biz aydınlar da hükümetin kurduğu bu oyuna gelmeyeceğiz, mücadelemizi sürdüreceğiz."
 

...