GÖRÜNTÜLÜ

Vahşet bodrumu'nda katledilenlerin aileleri: Devlet bizden korksun!

'Vahşet bodrumu'nda katledilenlerin aileleri, katliamdan saatler önce ANF'ye açıklama yaptı. Hükümet ve Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a öfkelerini dile getiren aileler, "Çocuklarımıza bir şey olursa herkes zarar görecek" uyarısında bulundu.

Şırnak'ın Cizre ilçesindeki evlerin bodrum katlarında günlerdir ambulans bekleyen yaralılar, dün akşam devlet güçlerince katledildi.

'Vahşet bodrumu'nda katledilenlerin aileleri, katliamdan saatler önce ANF'ye açıklama yaptı. Hükümet ve Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a öfkelerini dile getiren aileler, "Çocuklarımıza bir şey olursa herkes zarar görecek" uyarısında bulundu. Aileler, "Yarın batıya asker cenazeleri giderse o zaman hiç kimse sitem etmemelidir. Kürtleri öldürerek yok edemeyecekler" dedi.

Ailelerin açıklamalarını, ambulans talebini ön plana çıkararak yine bu sabah yayımlamayı planlıyorduk. Ancak katliamla birlikte devlete uyarıları önem kazanmış oldu...

ANNE AKTAŞ: BU HALKI ÖLDÜREREK BİTİREMEZSİNİZ!

Meliha Aktaş: Ben Rohat Aktaş’ın annesiyim. 14 gündür Cizre’ye gitmek için yollardayız. Bodrum katını çocuklarımızın üzerine yıkmışlar, bir haftadır hiçbir şekilde çocuklarımızdan haber alamıyoruz. Sağ ya da ölü olduklarını bilmiyoruz. Biz çocuklarımızın o bodrum katında ölmelerini istemiyorum. Eğer onlara bir şey olursa bu halka yapılmış sayılacaktır. Buradan Başbakan’a sesleniyorum; sizin çocuklarınız günlerdir yaralı halde o bodrum katında olsaydı, haber alamasaydınız ne yapardınız? Bir dakika kendinizi bizim yerimize koyun. Cizre’yi başka yere ait mi görüyorsunuz? Biz çocuklarımızı çıkartmak için yola çıkıyoruz ama buna da izin vermiyorsunuz. Milletvekillerimiz halkla yola çıkıyor, üzerlerine gaz bombaları ile saldırıyorsunuz. Bu halkı öldürerek bitiremezsiniz, sadece acıyı çoğaltırsınız.

ANNE YAVUZER: DEVLET KÜRT ANNELERİNDEN KORKSUN!

Hanım Yavuzel: Ben Mehmet Yavuzel’in annesiyim. Biz günlerdir bodrumdaki çocuklarımızın çıkartılması için yollardayız, AKP’nin vahşetini durdurmak için buradayız, bu zalimleri durdurmak için buradayız. Bizimle neyi paylaşamıyor? Bu zalimane davranışlarınızla bizden ne alabilirsiniz? Eğer öldürmek ise, bizi öldürerek bitiremezler. Biz bir ölür, bin doğarız! Artık Türk devleti bunu çok iyi bilmelidir. ‘Biz bu kadar öldürdük, bitirdik’ demesinler. Biz öldürülerek çoğalıyoruz. Devlet artık Kürt annelerinden korksun!"

Benim çağrım; ‘ben insanım, bu zulme karşı yüreğim yanıyor’ diyen herkes Botan’a akmalı, bu ateşe biz birlikte su dökelim. Bodrum katında yaralılarımız var, bodrum katında cenazelerimiz çürüdü. Artık söz bulamıyorum. Pasif insanlara da yazıklar olsun. Tek dileğim, benim Mehmet’im gibi Davutoğlu’nun çocuğu da aynı akıbete maruz kalır.

AĞABEY YAVUZEL: GÜNLERDİR CAN ÇEKİŞİYORLAR!

Halil Yavuzel: Ben de Mehmet Yavuzel’in ağabeyiyim. Ben buradan Başbakan olamayan Ahmet Davutoğlu’na sesleniyorum; 15 gündür bodrum katında yaralılarımız duruyor. Bu halde olan yaralıları kurtarmak için milletvekilimiz İdris Baluken hükümet ile yaptığı görüşme sonrasında ambulanslar gönderildi ancak oradaki asker ve polisler, ‘biz Başbakan’ı tanımıyoruz’ diyerek ambulansı geri çevirdiler. Peki, şimdi bu Başbakan biraz onurlu olsaydı istifa etmez miydi? Ama ben onda onur olacağını düşünmüyorum. Bu savaşın mimarı olan Cumhurbaşkanı Erdoğan da diktatörlük yaparak Kürt halkını yok etmeye çalışıyor ama bunu başaramayacak. Diktatörlerin saltanatı er ya da geç başına yıkılacak! Komşu diktatörlerine bir baksın; Saddam’ın, Esad’ın durumu ne ise, ona da aynısı olacaktır. Bizim Kürt ve Türk halkına çağrımız var; yarın asker cenazeleri batıya giderse o zaman da hiç kimse sitem etmesin. Çünkü günlerdir çocuklarımız bodrum katında can çekişiyorlar. 37 insanımız orada göz göre göre ölüme terk ediliyor. Dünya kamuoyu da bu zulmü görmelidir. Eğer uluslararası mahkemeler bu vahşeti göremiyorsa o zaman hiç kimse hukuktan, adaletten ve terörizmden söz etmesin.