Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Urfa İl Örgütü 2’inci Olağanüstü kongresini gerçekleştirdi. Urfa City Kongre Merkezi’nde yapılan ve DBP Eş Başkanı Sebahat Tuncel, HDP Urfa Milletvekili İbrahim Ayhan, BDP’li belediye eş başkanları, sivil toplum örgütü temsilcileri, özyönetim alanlarında yaşamını yitirenlerin aileleri ve yüzlerce kişi katıldı. DBP flamaları ile donatılan salonda bir araya gelen halk sık sık “Şehit namırın”, “Biji Serok Apo” ve “Be Serok jiyan nabe” sloganları attı. Kongre divan seçiminin yapılmasının ardından özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına durulan saygı duruşu ile başladı. Ardından kongrede konuşan DBP Urfa İl Eş Başkanı Hidayet Enmek, Kürt siyasal hareketi olarak zor bir süreçten geçildiğine dikkat çekerek, tüm sindirme, inkar ve imha saldırılarına karşı Kürt halkının partilerine sahip çıktığını altını çizdi. 

Ardından konuşan Cizre bodrumunda katledilen DBP PM Üyesi Mehmet Yavuzel’in annesi Hanım Tutal, oğlu Mehmet adına kongredeki yerini aldığını belirterek, hiçbir gücün kendisini Kürt Özgürlük Mücadelesi saflarından alıkoyamayacağını dile getirdi. 

Daha sonra konuşan ve AKP/Saray tarafından kayyım atama adı altında yapmış olduğu sivil darbeye maruz kalan Suruç Belediyesi Eş Başkan Vekili Halil Aksoy, çalışmalarını halk içerisinde sürdüreceklerini belirterek, örgütlü yapıda yerlerini her zaman alacaklarını dile getirdi. 

HDP Urfa Milletvekili İbrahim Ayhan da siyasilere dönük AKP/Saray yönelimine dikkat çekerek, “Hiçbir yönelim karşısında benimsediğimiz çizgiden asla ödün vermeyeceğiz. Biz bu yola sinmek için değil özgürlüğümüz doğrultusunda çıktık” dedi. 

Son olarak konuşan DBP Eş Başkanı Sebahat Tuncel ise, ağır dönemlerden geçtiklerini belirterek. "Önemli olan bu zor dönemlerde dimdik ayakta durmak. Bazen sayı önemli değildir. Önemli olan yürekteki özgürlük aşkıdır. Bazen bir kişi bile buna öncülük edebilir. Şehitlerimize buradan bir kez daha söz veriyoruz. Bu bayrak asla ve asla yere düşmeyecek” dedi. 

Yaşamını yitirenlerin şahsında Cumartesi Annelerini de selamlayan Tuncel, çocuklarının akıbetini soran ancak kemiklerine dahi ulaşamadan yaşamını yitirenleri andı. Kürt özgürlük mücadelesi ve siyasal hareketinin bu güne kadar önemli badirelerden geçtiğini dile getiren Tuncel, Ortadoğu’da Kürdistan’ın 4 parçaya bölünmesi ve Kürtlere dayatılan inkar imha ve asimilasyon politikasını kabul etmediklerini ve buna karşı mücadele ettiklerini söyledi. Tuncel, “Bugün Ortadoğu’da bugün devrim yaşanıyorsa bu Kürtlerin sayesindedir. Bunu başaranlar sadece ve sadece zafere kilitlendiler. Kürt halkına karşı dayatılan inkar ve imha politikalarına karşı Kürt halkı her yerde direndi mücadele etti” dedi. 

Kürt siyasi hareketinin siyasi mücadele için açtıkları ve adını saydıkları partilerin en fazla ömürlerinin 4 yılı bulduğunu dile getiren Tuncel, bir kez daha Kürt siyasi seçilmişlere siyaset yaptırmama adına her türlü baskının yapıldığını ve sindirilmeye çalışılarak etkisizleştirilemeye çalışıldıklarını kaydetti. DBP’nin de bileşeni olduğu HDP’nin 7 Haziran seçimlerinde elde etmiş olduğu ancak AKP/Saray rejimi tarafından hazmedilemeyen başarısına dikkat çeken Tuncel, ezilen ve sömürülen halkların iradesiyle elde edilen başarıya karşı AKP/Saray’ın savaş kararı alarak darbeyi hayata geçirdiğini belirtti. 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın büyük emek ve çabalar doğrultusunda başlattığı çözüm sürecini AKP/Saray’ın bitirdiğini ve Urfa’dan bunun startını verdiğini söyleyen Tuncel, AKP/Saray’ın ülkeyi göz göre kaosa sürüklediğini ve ülkede buna karşı sadece Kürt siyasal hareketi ve özgürlük mücadelesinin karşı durduğunun altını çizdi. Faşizm karşısında direnenleri selamlayan Tuncel, OHAL dayatmaları ile AKP/Saray’ın yaşanan tüm kaos ve savaş politikalarının mümessili olarak Kürtleri göstermek ve Kürtlere yıkmaya çalıştığını söyledi. AKP/Saray’ın savaş suçluları olduğunu ve hesap vereceklerini söyleyen Tuncel, “Barışta halklar kazanıyor, savaşta AKP/Saray kazanıyor. Bunu teşhir ettiği için DBP ve HDP hedef alınıyor. Eş Başkanımız 10 Mayıs’tan bu yana yaptığı konuşmalar nedeniyle tutuklu bulunuyor. 12 Eylül Darbe Anayasasında bu düşünce özgürlüğü kapsamında yer alıyor. Kürtler konuşunca ‘terörist’. Her gün her gün arkadaşlarımız gözaltına alınıyor. Kürtler bu yaklaşımlara karşı asla ve asla geri adım atmayacaktır” diye konuştu. 

‘KAYYUM DARBESİNE KARŞI DİRENECEĞİZ’

Kayyım adı altında DBP’li belediyelere karşı yapılan darbeye de değinen Tuncel, kayyım atanan belediyelere bir yıldan fazladır müfettişlerin gönderildiğini, herhangi bir yolsuzluk ile karşılaşmadıklarını ancak çalışmalarını terörize ederek belediyelerine  el koyduklarını dile getirdi. Halkın içerisinde atadıkları kayyımların halkın içerisinde gezecek yüzlerinin olmadığını söyleyen Tuncel, “Kayyımları tanımıyoruz. Bu darbeye karşı direneceğiz. Yasal yollara başvuracağız ama ülkede yasa diye bir şey yok. Türkiye’de hukuksuzluğun hukuku bize dayatılıyor. Kaşı kara teni de esmer olan kişi Kürt’tür deniliyor ve PKK’li denilerek görevden alınıyor. PKK o zaman her yerde. PKK’nin eğer bu kadar üyesi var ise devletin vay haline. Bunun adı etnik temizliktir. 

"Devlet PKK ve Öcalan ile müzakere yapmalıdır. 40 yıllık geçen zaman diliminde savaşta ısrarın bir şeye yaramadığını herkes gördü biliyor” diyen Tuncel,  "Tüm demokrasi ve barış isteyenlere bu hukuksuzluklara karşı gelmeye çağırıyoruz. Barış isteyen akademisyen gazeteci her kim var ise tutuklanıyor. Dünyanın tanıdığı edebiyatçılar tutuklanıyor. Aydınlar hapse atılıyor. Böyle demokrasi barış ve özgürlük isteyen kim var ise baskı altına alınıyor. Askeri darbeden yakınanlar sivil darbe ile askeri darbede olmayacak faaliyetler ve antidemokratik uygulamalar devreye konuldu. Bunlara karşı koyan Ankara’da HDP ve Kürdistan’da DBP’den başka bir parti yok. CHP ve MHP kuyruk olmuş AKP/Saray’ın dediği her şeyi yapıyor” dedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM’de yaptığını konuşmaya da kısaca değinen Tuncel, “Ancak kimse dinlemedi. Keş Erdoğan yanında muhtarları da götürseydi” dedi. Urfa’nın tarihi ve önemine dikkat çeken Tuncel, “Sayın Öcalan burada doğdu. Ona sadece Kürt Halk Önderi diyoruz ama O bütün Ortadoğu’nun önderi. Bakın Rojava devrimine. Sayın Öcalan’ın yoldaşı olmak öyle kolay değil. Sayın Öcalan’ın projelerini daha çok hayata geçirmek için daha çok çalışacağız. Umut Ankara’da değil. Kürdistan’da. Urfa’dan beklentimiz tarihi ve özel durumuna noktasında kendisini her yerde örgütlemek ve eğitmek zorundadır” diyerek “Şimdi bizim zamanımız kazanacağız diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Kongre okunan faaliyet ve mali raporların ardından tek liste ile gidilen seçimde Celal Babacan ve Yasemin Kılıç seçildi. 

Yönetimin seçilmesinin ardından kongre sona erdi.