Tuncel: Erdoğan, 12 yıl boyunca ülkeyi darbecilerle yönetti

Partisinin Bitlis İl Kongresi'nde konuşan DBP Eşbaşkanı Sebahat Tuncel, Erdoğan'ın 12 yıl boyunca ülkeyi bu darbeyi yapanlarla birlikte yönettiğini söyledi.

DBP Eşbaşkanı Sebahat Tuncel, partilerinin Bitlis İl Örgütü'nün 3. Olağanüstü Kongresi'ne katıldı. Belediye Kültür Merkezi'nde gerçekleştiren kongreye, HDP Amed Milletvekili Nursel Aydoğan, belediye eşbaşkanları, KJA, MEYA-DER, DTK üyeleri, İHD, KURDÎ-DER, Barış Anneleri Meclisi'nin yanı sıra yüzlerce partili katıldı. Partililerce "Yaşamı savunuyoruz özgürlüğümüz için örgütleniyoruz", "İrademe dokunma" ve "Bu ülkeye barışı biz getireceğiz" yazılı pankartların açıldığı kongre, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşunda bulunulmasıyla başladı. 

Divan seçiminin ardından açılış konuşmasını yapan DBP İl Eşbaşkanı Enver Barin, yürütülen mücadele kapsamında Kürt halkının temel hakları için daha fazla çalışacaklarını söyledi. 

HDP Amed Milletvekili Nursel Aydoğan ise, HDP ve DBP'nin zorlu bir süreçte kongrelerini gerçekleştirdiğini belirtti.

Milletvekili Aydoğan'ın konuşmasını noktalaması sonrası sözü DBP Eşbaşkanı Sebahat Tuncel aldı.

Darbe girişimi ile birlikte yaşanan sürecin kendileri açısından yeni bir süreç olmadığını, bu zaman kadar savaşa, zulme, inkara ve imhaya karşı mücadele etmeyi sürdürdüklerini dile getirerek sözlerine başlayan Tuncel, Kürdistan'daki soykırım saldırılarında 4 DBP yöneticisinin katledildiğini, DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek'in ise 2 ayı aşkın süredir tutuklu olduğunu hatırlattı.
Tuncel, bu nedenle parti kongrelerinin aynı zamanda yeni yaşamı yaratma kongreleri olduğunu ifade etti.

Onlarca DBP'linin savaş sürecinde gözaltına alınarak tutuklandığını, ancak DBP'nin tüm yaşatılanlara rağmen demokratik siyaset alanını terk etmediğini vurgulayan Tuncel, "Bütün bu baskı politikaları onlara yetmiyor, şimdi de halkımızın bin bir emeğiyle kazandığı belediyelerimizi baskı zoruyla ellerimizden almaya çalışıyorlar. Bütün bunların nedeni hakikati söylediğimiz içindir. Hakikat her zaman egemenler için acıdır. Türkiye'de, AKP faşizminin önünde tek alternatif biziz. Bu baskılar bu yüzden" dedi. 

Türkiye'nin uzun yıllar darbelerle yönetildiğini, neredeyse her 10 yılda bir darbe girişiminde bulunulduğunu söyleyen Tuncel, şunları söyledi: "Eğer Türkiye, kendi geçmişiyle yüzleşmezse, inkar, imha ve asimilasyon politikalarından vazgeçmezse, Kürt sorununu demokratik bir temelde çözmezse, kriz ve kaos daha da derinleşir. Bunu bizzat Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan, İmralı'da müzakere masasında söyledi. Tayyip Erdoğan'a 'O Saray seni korumaz, ancak demokrasi seni korur, sen farkında bile değilsin' dedi."

Türkiye'de "Paralel devlet" yapılanmasını ilk dile getirenin yine Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan olduğunu hatırlatan Tuncel, "Çıkışın tek bir yolu var o da radikal demokrasiyi geliştirmek" diye belirtti.

"Öyle ağladıklarına bakmasın kimse, bu darbe onlara değil, Türkiye halklarına yönelik yapılmış bir darbedir" diyen Tuncel, "Bu darbeyi yapanlarla Erdoğan 12 yıl boyunca bu ülkeyi birlikte yönetti. Birlikte bu ülkenin tüm olanaklarını yemediler mi? Şimdi birbirlerini yiyorlar ayrı bir şey. Nasıl oluyor da Fethullah Gülen devletin her yerinde kurumsallaşıyor. Bunlar sızmadı, bizzat AKP tarafından yerleştirildi. Kimi kandırıyorlar" diye konuştu.

Tuncel, hükümetin bugün darbeci diye tutuklattıkları askerlerin Nusaybin, Gever, Şırnak ve Sur'u yakıp, yıkanlar olduğuna da işaret etti. Tuncel, "Daha dün Erdoğan tarafından kahraman olarak ilan edilen bu komutanlara, bugün katil diyorlar. Bu komutanlar Cizre'de 300'den fazla insanı diri diri yaktılar. Biz bunu söylediğimizde üç maymunu oynadılar. Biz dedik bir gün bunlar döner sizi vurur diye. Kürdistan'daki savaşta kahramanlık madalyası alanlar, darbeden tutuklandılar. Siyasi iktidar bundan kurtulamaz. Bunlar Kürdistan'daki katliamları birlikte yaptılar. Biz DBP olarak örgütleneceğiz, mücadelemizi büyüteceğiz ve askeri, siyasi tüm darbelerden hesap soracağız" dedi.

Hükümetin demokrasi nöbeti tutan halklara OHAL vermesi üzerinde de duran Tuncel, bütün özgürlüklerin askıda olduğunu belirterek, şunları ifade etti: "OHAL varsa, ölüm ve zulüm var. Normal koşullarda gerçekleştiremedikleri başkanlık rejimini OHAL ile birlikte hayata geçirmek istiyorlar. AKP'nin Kürt düşmanlığı ve Kürt sorunu karşısında savaş politikasını devreye koyması Türkiye'yi bu aşamaya getirmiştir." 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride de dikkat çeken Tuncel, müzakere masasını deviren hükümetin, Öcalan üzerindeki tecridi daha da ağırlaştırdığına dikkat çekti.

OHAL ile Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde gerçekleştirilen ağır tecrit politikasının daha da ağırlaştırıldığını söyleyen Tuncel, “Son süreçte İmralı ile ilgili konuşulanlar Kürt halkının kaygılarını daha da artırmıştır. Sayın Öcalan'ın yaşamı tehlikede. Bu konuda sadece söylemle bizi ikna edemezler. Derhal bir heyetin İmralı'ya gitmesi gerekiyor. Sayın Öcalan tek başına bir birey değildir. Türk, Kürt ve Ortadoğu halklarının geleceğidir. Sayın Öcalan'ın öngörüleriyle Rojava devrimi oldu. Sayın Öcalan'ın öngörüleriyle belki Türkiye bu kaostan kurtulur. Bu yüzden Sayın Öcalan şahsında Ortadoğu halklarını geleceğidir İmralı'da kilitli olan. CPT'ye çağrı yapıyoruz. Bu sizin de sorumluluğunuzdur. İmralı'ya gidilmeli ve koşullar kamuoyuna paylaşılmalıdır" dedi.