Tevgera Azadi (Kürdistan Özgür Toplum Hareketi) KNK’nin organize ettiği Başur Kürdistan çalıştayında Güney Kürdistan’ın sorunlarının çözümü üzerine üç başlıktan oluşan bir proje sundu.

Tevgera Azadi’nin çalıştaya sunduğu ve Tevgera Azadi sözcüsü tarafından okunan projede şunlar yer aldı: 

“Başur Kürdistan’da yaşanan sorunlar ve kriz, yanlış siyaset ve yönetimin ve yine 25 yıllık süreçte ortaya çıkan karşılıklı güvensizliğin tekrarlanmasının bir sonucudur. Başur Kürdistan her zaman savaş içerisinde ve iki başlı yönetimle karşı karşıya kalmıştır. Topluma ait olması gereken yer altı ve yer üstü zenginlikleri talan edildi. Toplum partilere bölünürken, yurttaşların hakları görmezden gelindi ve demokrasi, insan hakları ve ifade özgürlüğü ilkeleri ihlal edildi. Özgürlüğün sesi kesilmeye çalışıldı ve gazeteciler katledildi. Kuşkusuz bu sorunların tümü çözülmedi ve bugüne kadar da devam etti. 

Siyasal sistemin demokratikleştirilmesi alanında 10 madde altında önerilerimiz bulunmaktadır. Şiddet ve baskı ortamından uzak bir şekilde gerçekleştirilecek erken seçimle parlamento ve bölge başkanının seçilmesi. Ayrıca hükümetin aktifleştirilmesi. Parlamentonun yasal çerçevede tekrar aktifleştirilmesi ve yetkilerinin tanınması. Irak anayasasına göre, Kürdistan bölgesi için iki başlılık ve parçalılıktan uzak bir şekilde Kürdistan bölgesi özerk yönetiminin geliştirilmesi. Yönetim sisteminin demokratik özyönetim temelinde geliştirilmesini öneriyoruz. Yine Kerkük seçimlerinin de zamanında yapılması ve ulusal ve demokratik dengelerin korunması. Ayrıca bu konuyla ilgili olarak bazı farklı maddelerin yerine getirilmesi. 

Ulusal ilişkiler boyutunda ise üç madde olarak şunları öneriyoruz: KNK öncülüğünde bir komisyonun oluşturulması, ayrıca siyasi taraflar arasında barış ve güvenin oluşturulması ve Başur Kürdistan’daki mevcut sorunlu ortamın aşılması. Ayrıca tarafların ulusal konferansın gerçekleştirilmesi için bir kez daha komisyon kurması. Ulusal ilişkilerin geliştirilmesi için bir grubun oluşturulması ve ulusal çıkarlara ters düşen tüm uluslararası anlaşma ve uzlaşmalar karşısında tavır sahibi olunması. 

Üçüncü olarak ekonomi alanında ise, Irak merkezi hükümeti ve komşu ülkelerle gerçekleştirilen tüm petrol anlaşmalarının halkın çıkarına olmasının sağlanması. Maaş ve bütçe sorununun çözüme kavuşturulması. Ayrıca Kerkük petrolünün gelirinin partilerin elinden çıkarılarak halkın hizmetine sunulması. Tüm doğal kaynaklar, ticaret, tarım ve diğer gelirlerin de aynı şekilde parti denetiminden çıkartılarak genelin hizmetine sokulması.”