TEV-DEM Yürütme Kurulu, Türk devletinin Kürt, Süryani, Asuri, Arap ve Türkmen halklarını hedef alan katliamlarına ilişkin açıklama yaptı.

Yazılı açıklamada, "İşgalci Türk devletinin Kuzey Suriye halklarına yönelik barbarca saldırıları her türlü teknik ve uygulamalarla devam ediyor" denilerek, şunlar ifade edildi:
"AKP/Erdoğan diktatörlüğünde Kuzey Suriye topraklarında yalnızca Kürt halkına karşı değil tüm halklara, inançlara karşı saldırmaktadır. AKP’nin asıl düşmanlığı ise demokratik toplumların özgür yaşama ve Suriye’nin demokratikleşmesine yöneliktir. O nedenle her fırsatta Kuzey Suriye’ye tehditler yaydırarak, vahşet uygulamaktadır. İşgalci güçleriyle gem Nusra ve ÖSO gibi çetelere destek vermekte hem de gayriahlaki bir şekilde bu çete gruplarını da kullanmaktadır.

Uluslararası hukukta  yeri olmamasına rağmen Türk devleti çeteleri Nûsra ve ÖSO gruplarıyla birlikte Cerablus’u işgal etmiştir.  Bugün Cerablus’un tüm sokak, yol ve ev kapılarında Erdoğan’ın resimleri ve Türk bayrakları asılmış durumdadır. Erdoğan/AKP zihniyeti işgalci Osmanlılardan almaktadır. Türk İslam senteziyle bölgedeki işgal planını tümden hayata geçirmek istiyor. Erdoğan kendisini beşinci halife olarak görmekte ve Kürt, Arap, Asuri, Süryani ve Türkmen toplumlarının yaşam alanlarını Osmanlı eyaleti olarak görmektedir. O nedenle de işgalci bir tarzda Suriye’deki tüm sorunlara müdahale etmekte ve bölgede kirli uygulamalarını hayata geçirmek istiyor."

Türk devletinin son günlerde Girê Spî, Tirbespî ve Serêkanîyê’de çoğu kadın ve çocuk 17 Arap yurttaşı vahşice katlettiği, birçok yurttaşı ise yaraladığının vurgulandığı açıklamada, "Arap yurttaşlarımız üzerinde gerçekleşen bu vahşi katliamı şiddetle kınıyoruz. Her şeyden önce katledilen insanlar, Kuzey Suriyeli yurttaşlarımızdır. Kürt, Arap, Asuri, Süryani, Türkmen kime karşı yapılmış olursa olsun, bu katliamlar insanlık dışıdır. Kuzey Suriye’nin bütün toplum kesimleri ve halklarına söz veriyoruz ki, işgalci Türk devletinin kirli hedeflerinin gerçekleşmesine izin vermeyeceğiz" denildi.

HALKLARA VE ULUSLARARASI ÇEVRELERE ÇAĞRI

TEV-DEM açıklamasının devamında şunlar kaydedildi:

"Kuzey Suriyeli 17 insanımızın katledilmesiyle Türk devleti, baskı ve zulmünü kabul etmeyenlerin hedef alınacağı mesajını vermektedir. Türk devleti şunu iyi bilsin ki, Kuzey Suriye’de inşa ettiğimiz demokratik iradeyi ve Kürt, Arap, Asuri, Süryani ve Türkmen halklarının ortak yaşamını bozamayacaktır.

Türk devletinin saldırılarına karşı Kürt, Arap, Asuri, Süryani ve Türkmen halklarının kendini savunma hakkı vardır ve hiçbir saldırı yanıtsız kalmayacaktır. Şunu belirtmek isteriz ki, halklarımız ortak yaşamını ne kadar güçlendirirse, işgalci Türk devletinin saldırılarına karşı o kadar güçlü ve sonuç alıcı yanıtlar verebiliriz. Kuzey Suriye’de yaşayan bütün halklarımızın, Türk devletinin saldırıları ve kötü niyetli girişimlerine karşı dikkatli olması gerekmektedir.

Halklarımız birliğini ve ortaklığını güçlendirmelidir ki, gerçekleşen saldırılar yanıtsız kalmasın. Bu insanlık dışı saldırılara karşı tek ses olmalı ve mücadeleyi yükseltmeliyiz. Bu saldırıların bir başka hedefi ise, Kürt, Arap, Asuri, Süryani ve Türkmen halklarımızın kardeşliğini bozarak, Kuzey Suriye’de Federasyon örgütlenmesini engellemektir. Bu yüzden halklarımız, Kuzey Suriye Federasyonunun başarısı için üzerine düşen bütün görevleri yapmalı ve saldırıları boşa çıkarmalıdır.

Yine BM ve uluslararası siyaset mercilerine çağrımız, işgalci Türk devletinin saldırılarına karşı sessiz kalmamaları ve bu saldırılardan dolayı Türk devletinden hesap sorulmasıdır."