Amed’in Lice ve Dicle ilçelerinin kaymakamları 16 Nisan’da yapılacak referandum için skandal bir karara imza attı. Dicle ve Lice kaymakamları, AKP, HDP, CHP ve MHP’nin ilçe başkanlarını çağırarak Dicle’de 83, Lice’de ise 84 sandık görevlisi ve sandık kurulu başkanını kendisinin görevlendireceğini aktardı. Siyasi partilerin ilçe başkanlarını çağırarak sözlü bir şekilde kararı aktaran ilçe kaymakamlarının, “Sandık görevlileri için bize başvuru oluyor ve güvenlik nedeniyle Lice ve Dicle’de sandık görevlileri bizim belirlediğimiz kişiler olacaktır. Bilginiz olsun” dediği öğrenildi. HDP Lice’de 7 Haziran seçimlerinde yüzde 96, Dicle’de ise yüzde 70.5 oranında oy almıştı.

HDP ve DBP tarafından kabul edilmeyen karara itirazlar yapıldı. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Amed İl Eşbaşkanı Zeki Baran, seçim güvenliğini tehlikeye atacak uygulamayı değerlendirdi.

‘SİYASETEN YOK OLDULAR’

AKP’nin Kürdistan’da siyasetten silinmek üzere olduğunu söyleyen Baran, “7 Haziran seçimlerinde AKP Kürdistan’da tabela partisi oldu. 1 Kasım’da yok oldu. Referandumda da tamamen yok olacaklardır. Siyaseten yok olduğu yerden asker, korucu, özel harekatçı, kaymakam, vali ile seçim propagandası yürütme gayretindeler. Bunu da hukuksuz bir şekilde insanların iradesini yok sayma ve AKP’ye artı girişimler söz konusudur” dedi.

Lice’nin 18 köyünde sokağa çıkma yasağının devam ettiğini hatırlatan Baran, “Lice’de hiçbir insan vicdanının kabul edemeyeceği sonuçlar yaşanıyor. Artık diriye değil de ölüye de işkenceler yapılıyor. Bunlar tamamen 16 Nisan’da gerçekleşecek olan referandumdan bağımsız düşünmemek gerekiyor. Hükümetin bölgede yürütmüş olduğu siyasi ve askeri bütün girişimler ve operasyonlar tamamen 16 Nisan’da ‘Evet’e hizmet edecek şekilde tasarlanmıştır” ifadelerini kullandı.

‘SANDIKLARI ONLARIN İNİSİYATİFİNE BIRAKMAYACAĞIZ’

“Kürdistan’da evet için hiçbir çalışması ve beklentisi olmayan AKP, tamamen asker, korucu, vali ve kaymakamların eliyle gayri hukuki bir şekilde seçim çalışması yürütüyor” diyen Baran, Dicle ve Lice ilçelerinde kaymakamların 4 partinin temsilcilerini saf dışı bırakıp sandık görevlilerini ve sandık kurulu başkanlarını kendisi atayacağı yönünde karar aldığını aktardı.

Bu kararı kabul etmeyeceklerini dile getiren Baran, “Bu uygulama hak gaspıdır ve hukuka aykırıdır. Bizler ne sandıkların taşınmasına ne de sandık inisiyatifinin polise, valiye ve kaymakama bırakılmasına izin vereceğiz. Onların güvenliğinde olan her sandık ‘Evet’in hukuksuz bir şekilde çıkması demektir. Bunun takipçisi olacağız. Hukuki mücadeleyi bırakmayacağız” diye belirtti.

‘KATLİAMCILAR BAĞIMSIZ OLAMAZ’

Özellikle HDP seçmenlerinin bulunduğu yüzlerce köyde daha şimdiden sandıkların taşınması yönünde alınan kararı da değerlendiren Baran, birleştirilen sandıkların asker, polis ve korucuların gözetimine alınacağını, AKP adına katliam gerçekleştiren bir kesimden seçimin demokratik ve bağımsız bir ortamda gerçekleştirilmesi beklemenin beyhude bir bekleyiş olacağını dile getirdi.  

‘HALKA BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR’

Seçime gidilen süreçte ve seçim günü halka büyük iş düştüğünün altını çizen Baran, “Namluların gölgesinde seçim çalışması yürütüyoruz. İrademizi gasp edenlere asla boyun eğmeyeceğiz. Ne olursa olsun halkımız, yaşama hakkı ve hukuku tanımayan anayasaya hayır demelidir. Sandıklarını savunmalı ve şimdiden hayır çalışması yürütülmelidir” dedi.