YPG/YPJ ve Burkan El Fırat güçlerinin günlerce devam eden operasyonu sonucunda özgürleştirilen Sirin kasabasına, DAİŞ çeteleri kentten kaçarken yoğun tuzak ve mayınlama yaptığı için özgürleştirildiğinin ilk gününde güvenlik nedeniyle alınmıyoruz. Kente ikinci gün girebiliyoruz, ancak sadece YPG savaşçılarının tuzak ve mayınlardan arındırdığı kentin bir bölümünde rahat hareket edebiliyoruz. Kentte kalan siviller de YPG tarafından güvenli bir noktaya nakledilmiş ve kentte temizlik sonlandırılana kadar burada tutuluyorlar. 

YPG/YPJ ve Burkan El Fırat güçleri yaklaşık bir ay önce "Kobanê Şehitleri İntikam Hamlesi" kapsamında Sirin’i özgürleştirme operasyonlarını başlatmıştı. Operasyonlar son beş günde yoğunlaştı. Güney ve batı tarafından Sirin’e bağlı 25 köyü de çetelerden temizleyerek ilerleyen YPG/YPJ ve Burkan El Fırat güçleri son beş gün içerisinde kasabayı tümden kuşatma altına alarak 27 Temmuz günü sabah saatlerinden  itibaren Sirin’e girdi. Sirin kasabasının tümden kuşatılması ile birlikte  kaçmaya başlayan DAİŞ çetelerinin neredeyse  kasabanın her noktasına mayın yerleştirmesi nedeniyle YPG kasabada  bulunan sivilleri kontrollü bir şekilde güvenli bir noktaya taşıyarak kentte mayın ve tuzaklamaları temizleme çalışmalarına başladı. Kasabaya gazeteciler de özgürleştirilmesinin ikinci gününde girebiliyor. 

ÇETELERE AİT YÜKLÜ CEPHANE

Kasabaya YPG savaşçılarının açık tuttuğu tek bir yoldan gidiş gelişler sağlanıyor. Kasabaya ulaşan diğer yollar şimdilik çetelerin olası bombalı araç saldırılarına karşı kapalı tutuluyor. Kasaba girişinde YPG savaşçıları bekliyor, çetelerin üzerinden kaldırılan büyük miktarda cephane ve mühimmat burada bekletiliyor. Çok sayıda ve değişik büyüklükte havan topları, onlarca kaleşnikof, BKC, suikast silahı , patlayıcı ve binlerce mermi YPG tarafından son beş günde yoğunlaşan operasyonlar kapsamında DAİŞ çetelerinden ele geçirilmiş. 

KAFA KESME VE İŞKENCE MEYDANI

Kasabaya vardığımızda  ilk olarak DAİŞ çetelerinin vahşet uygulamalarını halka teşhir ettiği kasaba meydanına gidiyoruz. DAİŞ çeteleri katı kuralları ve insanlık dışı uygulamalarını kadın, çocuk, yaşlı demeksizin bu meydanda ‘ibret olsun’ diyerek halka açık, işkence ediyor, suçunun daha ağır olduğunu düşündüğü kişileri de kafalarını kesmek suretiyle infaz ediyordu. Bu konuda Sirin’i iyi bilen YPG savaşçısı Amed Çınar, bilgi veriyor. Çınar, çetelerin işkence merkezinin de bu meydanda olduğunu söylüyor, "İnfaz kararlarını genelde idari merkezleri olan Reqqa’da aldıktan sonra kurallarını ihlal ettiğini düşündükleri kişilerin burada kafalarını kesiyorlardı’"  diye devam ediyor. Kendilerinin bu zulmü yakından bildiğini aktaran Çınar, Sirin’de artık bu görüntülerin yaşanmayacağını, özgür bir yaşamı inşa edeceklerini söylüyor. 

DAİŞ İŞKENCEHANESİ

Meydanın hemen yanında bulunan DAİŞ’in karakol ve işkencehane olarak kullandığı binaya bakıyoruz. Bu binada nelerin yaşandığını da  Sirin’i ve DAİŞ çetelerinin buradaki uygulamalarını yakından bildiğini söyleyen Kobanêli savaşçı Dilgeş Kobanê, anlatıyor: "DAİŞ çeteleri karakol olarak kullandıkları bu binada insanlara ağır işkenceler yapıyordu. İşkence ile insanlar işlemedikleri suçları işlediğini kabul ediyor ve ardından infaz kararı çıkartılıyordu. Binada bir de hiç gün ışığı görmeyen, dar, karanlık bir oda bulunuyor. DAİŞ çetelerinin bazen yakaladıkları kişileri burada aylarca bekleterek ölüme terkettiğini de öğreniyoruz."

DAİŞ KARARGAHINDA YPG KIYAFETİ

DAİŞ’in askeri noktalar olarak kullandığı evler var. Bir kısmı mayınlı, mayından temizlenenleri dolaşıyoruz. İlkin de karşımıza YPG kıyafetleri çıkıyor. Sirin, Kobanê'ye yönelik DAİŞ çetelerinin hemen hemen tüm saldırılarının merkezi konumundaydı. Hatırlanacağı gibi Kobanê kent merkezi ve Berxbotan köyüne yönelik DAİŞ’in gerçekleştirdiği vahşi 25 Haziran saldırısında çetelerin bir kısmı Sirin’den gelmişti. Kobanê katliamını gerçekleştiren çeteler YPG kıyafeti giymişti. DAİŞ’in askeri noktasında bulunan YPG kıyafeti çetelerin Kobanê katliamı için Sirin’i üs olarak kullandıklarının bir başka işareti.

TÜRKÇE NOTLAR, YİYECEK-GİYECEK MARKALARI

Bir başka eve geçiyoruz. Bu evin de askeri nokta olarak kullanıldığını öğreniyoruz. Burada bulunan bir defterde Türkçe tutulmuş notlara rastlıyoruz. Notlar askeri bilgiler içeriyor, bu notlar çetenin bir Türk olduğunu gösteriyor. DAİŞ çetelerine yüzlerce Türk‘ün devlet desteği ile katıldığı biliniyor. Yine etrafta ne kadar giyecek ve yiyecek malzemesi torbası varsa çoğu Bursa, İzmir, Konya merkezli Türk şirketlerinin logo ve markasını taşıyor. Kentte bulunan çoğu aracın da Türkiye’den getirildiği aktarılıyor. Bu veriler Türkiye’den DAİŞ çetelerine hem eleman hem de lojistik destek sağlandığını gösteren başka  işaretler oluyor. 

DAİŞ NOKTASINDA ALKOL ŞİŞELERİ

İşgal altında bulundurdukları alanlarda halka her türlü zulmü yapan, insanlık dışı anlayışları doğrultusunda ortaya koydukları kuralları ihlal edenleri infaz eden DAİŞ barbarları alkol tüketimini de büyük bir suç sayan açıklamalarda bulunuyor. Ancak çetelerin Sirin’de kullandıkları noktadan geriye kalanlar tam tersini ortaya koyuyor. Çetelerden geriye kalan yarı dolu ve boş alkol şişeleri kendilerine göre dayattığı din anlayışı konusunda da samimi olmadıklarını gösterirken, dini sadece halkları baskılamak ve kandırmak için kullanan bir paramiliter çete olduğunu da bir kez daha gözler önüne seriyor. 

YEDİDEN YETMİŞE YÜZLERE YANSIYAN MUTLULUK: YPG/YPJ

YPG/YPJ savaşçıları ile Sirinli çocukların diyalogları, karşılaşmaları görülmeye değer. YPG’nin mayınlardan arındırdığı bölgelerde dolaşan iki çocuk ile YPG savaşçıları selamlaşıyor, çocuklar Kürtçe, YPG savaşçıları ise Arapça bilmiyor. El kol hareketleri ile anlaşıyorlar, ama kısa sürede kaynaşıyorlar. Başta tedirgin görünen iki çocuk kısa sürede savaşçıların sıcak ilgisinden etkilenerek savaşçılarla şakalaşmaya başlıyor. Kadın savaşçı çocuklardan birinin saçlarını okşuyor, öpüyor. O anda çocuğun yüzünde ilk başta beliren tedirginlik yerini büyük bir mutluluğa bırakıyor. Çocukların ardından YPG/YPJ savaşçılarına bastonu ile yürüyen yaşlı bir adam yaklaşıyor. Arapça konuşuyor, DAİŞ’in zulmünden bahsettiği ve YPG/YPJ’nin gelişinden memnuniyetini paylaştığı anlaşılıyor. YPJ’li savaşçı elindeki yemeğini yaşlı adama uzatıyor, elini sıkıyor ve her şeyin iyi olacağını ifade ediyor. 

YPG/YPJ savaşçıları daha ilk günden Sirin’de yediden yetmişe herkesin yüzünde bir tebessüm olarak yansıyor. 

ÇOCUKLARIN ZAFER İŞARETİ

Bir toplumun genel eğilimlerini gösteren sosyolojik olgulardan biri olarak çocukların tepkilerini de sayarsak; Sirin, halkının YPG/YPJ savaşçılarını büyük bir coşku ile karşıladığını belirtebiliriz. Evleri, mahalleleri mayınlanan Sirinli kadın ve çocuklar YPG tarafından kentin girişinde uygun bir yere nakledildi. Burada sağlık taramasından geçirilen kadın ve çocukların tüm ihtiyaçları karşılanıyor. Kadın ve çocukların bulunduğu alana gittiğimizde bir anda Sirinli çocukların zafer işaretleri karşılıyor bizleri. Kendilerinin güvenliğini sağlayan YPG/YPJ savaşçıları ile de kısa zamanda kaynaşan çocukların coşkusu ve Sirinli kadınların şu sözleri YPG’nin nasıl karşılandığının ifadesi oluyor: "Biz DAİŞ zulmüne karşı hep hevallerin (YPG) gelmesini bekledik. Sonunda geldiler, çok mutluyuz. Sirin’e özgürlük geldi."

SİRİN’DE ARTIK YPG’NİN ÖZGÜRLÜK BAYRAĞI DALGALANIYOR

İnsanların kafaların kesildiği, sigara içmenin dahi yasak olduğu Sirin Meydanı'nda artık rengarenk, özgürlük ifade eden YPG bayrağı dalgalanıyor. Zorlu bir hamlenin sonunda, büyük bir irade ve fedakarlıkla Arap halkının temsilcileri olan Burkan El Fırat güçleri ile birlikte Sirin’i özgürleştiren YPG/YPJ savaşçıları Rojava’da yaşam bulan eşitlik ve kardeşlik felsefesini gittikleri her alana taşıyor. Gire Spi’yi çetelerden temizledikten sonra yönetimi halklara devreden YPG Sirin’de de güvenliği tümden sağladıktan sonra yönetim ve kasabaya ilişkin karar mekanizmalarını Sirin halkının iradesine devretmeye hazırlanıyor. Gire Spi’den sonra Sirin’de de uygulanacak olan demokratik model demokratik bir Suriye’ye giden yolları da açacaktır.