Savaş mahallesinde devlet terörünün izleri...

Yaşadıkları zor süreci ANF’ye anlatan Savaş Mahallesi esnafı, dükkânların 6 ay boyunca kapalı kalmasına rağmen hala vergilerin işletildiğine dikkat çekiyor.

Sur ilçesinde sokağa çıkma yasağının kalktığı Savaş mahallesinde 6 ay boyunca süren devlet ablukası en çok esnafı vurdu. Hem evlerini hem de işyerlerini kaybeden esnaf, günün erken saatlerinde harap olmuş dükkânlarının kepenklerini açıp yaralarını sarmaya çalışıyor.

Yaşadıkları zor süreci ANF’ye anlatan Savaş Mahallesi esnafı, dükkânların 6 ay boyunca kapalı kalmasına rağmen hala vergilerin işletildiğine dikkat çekiyor.

Amed’in Sur ilçesinde aylardır yaşanan devlet ablukasından en etkilenen kesimlerden biri de küçük esnaf oldu. 14 sokağın halka açıldığı Savaş mahallesinde 173 gündür kepenk açamayan ve hem evlerini hem işyerlerini kaybeden Savaş mahallesi esnafının içinde bulunduğu durum, “Ateş düştüğü yeri yakar” sözüyle özetlenebilir. Delik deşik olmuş ve kullanılamaz hale gelmiş işyerlerini onarmak için her sabah mahalleye gelen esnaf, bu çifte mağduriyetin içinden çıkmak için tek başına çabalıyor.

EV DE KALMAMIŞ İŞYERİ DE !

Yaralarını sarmaya çalışan esnaftan biri de Mehmet Gezgin. Elektrik malzemesi satan ve elektrikçilik yapan 7 çocuk babası Gezgin’in hem Fatihpaşa mahallesindeki evi yok oldu, hem işyeri kullanılamaz hale geldi. “Zararın haddi hesabı yok” diyen Gezgin, “50 yıldır Fatihpaşa mahallesi Ketenci sokakta oturuyorum. Çatışmaların başlamasıyla mahalleden çıkmak zorunda kaldık. Operasyonlar bittikten sonra evimin ne durumda olduğunu görmek için kaymakamlığa gittim. Bir kereliğine mahsus tespit komisyonuyla birlikte mahalleye gitmeme izin verildi. Ancak evim yerinde yoktu. İçindeki eşyayla birlikte kepçe operatörleri tarafından yok edilmişti. Evin enkazı bile kalmamıştı. 50 ev aynı şekilde yerinde yoktu. Sokak bildiğiniz boş araziye dönüşmüştü” dedi. Tapu sahibi olmasına rağmen evin yıkılmasına ilişkin kendisine herhangi bir tebligat gönderilmediğini belirten Gezgin, tebligat gelmeden evleri yıkıp yok ettiklerini söyledi. Kaymakamlığa gidip evinin nerede olduğunu sorduğunda, “Bilmiyoruz, biz yetkili değiliz” cevabını alan Gezgin, “ Bu konuda hiçbir muhatap bulamadım. 50 yıllık kurulu düzenim eşyalarla birlikte birden yitip gitti” diye konuştu.

GÜVENLİK GÜÇLERİ YAĞMALADI

İçi boş ve hasar görmüş dükkanını gösteren Gezgin, güvenlik güçleri tarafından tüm eşyasının yağmalandığına dikkat çekti. Dükkanın kapısını kırıp içeriye girdiklerini anlatan Gezgin, 8 milyarlık malzemenin yok olduğuna, televizyonların kırıldığına, dükkanın tavanının didik didik arandığına işaret etti. Sokağa çıkma yasağının kaldırılmasının üçüncü gününde hala hasar tespiti yapılmadığını aktaran Gezgin, “Hayatımız altüst oldu. 6 aydır çocuklarımı okula gönderemiyorum, aileme para götüremiyorum. Benim 7 kardeşim var, hiçbirinin evi kalmadı” dedi.

Halka haber vermeden yapılan acele kamulaştırmaya da tepki gösteren Gezgin, ne olursa olsun evini, dükkanını satmayacağını vurguladı. Gezgin, “Devlet zararlarımızı karşılamak yerine ev ve işyerlerimizi gasp ediyor. Ben yıllardır vergi veriyorum, yani sen benim dükkanımı nasıl elimden alırsın? Ben eğer bu ülkenin vatandaşıysam benim mağduriyetimi gidermek senin görevin” diye sitem etti.

DÜKKAN KAPALI OLSA DA VERGİ İŞLİYOR !

 Aynı sokakta internet kafe işleten Hayri Seven, dükkanın 6 aydır kapalı olmasına rağmen verginin hala işlediğine dikkat çekti. “Dükkan kapalı olmasına rağmen bana stopaj vergisi gelmeye devam ediyor” diyen Seven, “Düşünün ki burada elektrik yok, çatışma bölgesi, dükkan çalışmıyor, alt yapı çökmüş, ama internet parasına kadar faturalar yağıyor. Durumu açıklığa kavuşturmak için kaymakamlığa gittiğimde, beni postaneye yönlendirdiler. Postane yetkilileri ise yaşanan mağduriyeti bile bile ‘Bu parayı vermeniz lazım’ dediler. Ben 6 aydır iş mi yapıyorum ki bu parayı ödeyeyim?” diye sordu. Seven, bu faturaları ödemeyeceğini söyledi.

‘AİLE GİBİYDİK ‘

Hüseyin Aras’ı Yoğurtçu Pazarı sokağında yıkılmış halde duran dondurma ve peynir dükkanı önünde çökmüş, düşünür halde buluyoruz. Mahallede 35 senedir esnaf olan Aras, bulunduğu durumu, “Çocuklarımı okula bile gönderemiyorum. Onlara verebilecek bir yol param bile yok” sözleriyle ifade ediyor. Emekli olduktan sonra esnaf arkadaşlarının desteğiyle Eylül 2016 yılında tekrar dükkan açan Aras, harap olmuş 1 metre yüksekliğindeki dondurma dolabını işaret ederek, “O kadar masraf yaptım ki bir bilsen. Her şey bir anda uçup gitti. Daha henüz hasar tespiti yapılmadı” diye sitem etti. Mahallesindeki esnafın ailesi gibi olduğunu, onların bir gün görmese adeta delirdiğini anlatan Aras, “6 aydır bu zulmü yaşıyoruz. Dükkanlarımızın enkaza dönmesi yetmedi, bir de şimdi başımıza bir kamulaştırma olayı çıktı” dedi. Ne olursa olsun sonuna kadar hakkını arayacağını vurgulayan Aras, yıllardır verdiği emeğin üzerine kimsenin oturmasına izin vermeyeceğinin altını çizdi.

DÜKKANLA YİTİP GİDEN ÇOCUKLUK

Recep Akdeniz ise harabeye dönmüş marketinin son halini görmemek için dükkana oğlu Mehmet Ali Akdeniz’i göndermeyi tercih etmiş. Çocukluğunun geçtiği harap olmuş markete hüzünlü bakışlarla bakan Mehmet Ali, “Babam buraya tam 35 sene emek verdi. Diyecek bir şey yok. Mağduriyetin dibine vurduk, çok fazla zarar var, dükkan çöplüğe dönmüş” dedi. Bu zararın karşılanıp karşılanmayacağını da bilmediklerini belirten henüz 18 yaşındaki Mehmet Ali, “Benim çocukluğum bu markette geçti. Sık sık gelip babama yardım ederdim. 10 kişilik bir aileyiz ve hepimizin ekmeği buradan çıkıyordu. Babamın dükkana gelmeye yüreği dayanmadı, beni gönderdi” diye konuştu. Sokağı açmanın yeterli olmadığını, zararların karşılanması gerektiğini ifade eden Mehmet Ali, acele kamulaştırma kararına da tepki gösterdi. “Ben burada doğup büyüdüm” diyen Mehmet Ali, “Herkes evinden barkından oldu. Bu acı yetmedi mi ki şimdi de bizi buradan sürüyorlar?” diye konuştu.

...