GÖRÜNTÜLÜ

‘Rojava Peşmergelerine’ suçüstü!

Rojava-Güney Kürdistan sınır hattı üzerinde konumlandırılan ‘Rojava Peşmergeleri’ suçüstü yakalandı. ‘Rojava Peşmergeleri’, Sinüni kasabasına bağlı Bir Adem adlı alandaki tavuk çiftliğinden çatı saçları, demir direkleri çalarken suçüstü yakalandı.

ENKS’li İ. Biro, F. Aliko, Siyabend Haco, Kawa Azizi gibi kişiler tarafından son günlerde yeniden gündemleştirilen sözde 'Rojava Peşmergeleri', Şengal’de hırsızlık yaparken suçüstü yakalandı. Şengal’in Sinüni kasabasına bağlı Bir Adem mıntıkasındaki tavuk çiftliğine önceki gün bakmaya giden Haşim Haci Hesen adlı yurttaş, bazı peşmergeler tarafından çiftliğinin çatı saçlarının sökülüp arabalara bindirildiğini gördü. Hesen, çiftliğinin çatı saçlarını söküp arabaya bindiren kişilere neden malzemelerini aldıklarını sordu ve malzemeleri yerine bırakmalarını istedi. Hesen, tavuk çiftliğinin çatı saclarını çalanların 'Rojava Peşmergesi' denilen sözde peşmergeler olduğunu söyledi. 

'EŞYALARIMI ÇALDILAR, TALAN ETTİLER'

Hesen, şunları anlattı:

"Çiftliğimin bulunduğu alan, Rojava-Güney sınırına yakın bir yerdedir. Orada Hamedan ve Kenana adlı iki Arap köyü var. Oradaki köylülerin çoğu dostlarım, tanıdıklarımdır. Birkaç kere birileri gelip çiftliğinin çatısını söküp götürüyorlar diye haber verdiler bana. Birkaç kere gittim, kimseyi görmedim. Dün hem onlar, hem de Sinüni’den bazıları çiftliğinin çatılarını sökmeye gelmişler diye aradılar. Ben gidene kadar adamlar ayrılmış, yol üzerindeki karakollarının üzerine gelmişlerdi. Ama daha arabalarındaki malzemelerim duruyordu. Eşyaları derhal geri götürmelerini söyledim. 'Tamam, götürürüz' dediler. Gidip yerine baktım, eşyaları götürmemişler."

Çiftliği bitirip üretime başlamak üzere iken Ferman başladığını söyleyen Hesen, şöyle devam etti: "Bu çiftliğin yapılması için 500 bin Dolar masraf yaptım. Çatı saclarının metresini 18 Dolar’a aldım. Evim de ön tarafından yaptığım binadaydı. Ferman başlayınca çocuklarımı, ailemi kurtarmak için alıp çıktım. Sinüni ve çevresi DAİŞ’ten temizlenince geri geldim. DAİŞ çiftliğin önündeki ev olarak kullandığım binayı patlatmıştı. Çiftliğe dokunmamıştı. Her gün bir şeyler eksildi. İçinde eşya kalmadı. Kapı, pencereler hepsi sökülüp götürüldü. Kapı, pencereler bittikten sonra sıra çatıya geldi. Bir binanın çatısının tamamını söküp götürdüler. Şimdi sıra ikinci binaya geldi. Duhok’tan bile beni arayıp çatı saclarımın götürüldüğü söyleniyordu. Dün dostlarım haber verince gidip gözlerimle gördüm. DAİŞ’in bile dokunmadığı eşyalarımı 'Rojava Peşmergesi' denilen adamlar talan ettiler.”

'İNSANİ DEĞERLERLE ALAKALARI YOK'

Hesen, "Benden çiftliğin bana ait olduğuna dair belge istediler. 'Başka yerden gelip Rojava Peşmergesi adıyla hareket ediyorsunuz. Benim topraklarım üzerinde benden çiftliğimin belgelerini isteyemezsiniz' dedim. Ben böyle söyleyince bu kez, 'kusura bakma, Araplara ait sandık. O yüzden gidip getirdik' dediler. Hiçbir insani değerle alakası olmayan bu kişiler, Arap halkının mallarını kendilerine helal görüyorlar. Bununla Araplara yaklaşımlarını da gösteriyorlar” diye konuştu.

Haşim Haci Hesen’in komşusu, Hüseyin Hesen Heci, peşmerge adına hareket eden bu kişilerin sadece Sinüni ve çevresinde değil, Şengal merkezde de halkın evlerinden eşyalarını çaldıklarını gözleri ile gördüğünü söyledi. Heci, şöyle dedi: "Bunlar kendilerine peşmerge diyor. Bir de 'Rojava Peşmergesi' sözde. Her gün bazıları bunlar için neden Rojava’ya gidip orada savaşmalarına izin vermiyorsunuz, diyorlar. Büyük bir fermana uğramış, kadınları, kızları DAİŞ tarafından kaçırılıp köle yapılan, kafaları kesilen Şengallilerin evlerini talan edenler Rojava’yı nasıl savunacaklar... Bunların peşmergelikle alakası yok. Bunlar talancıdır. Bunlar hırsızdır. Onlara peşmerge diyenler onlardan daha hırsız, talancıdır."

'PEŞMERGE DENİLENLERDEN BİRİ NUSRACI!'

Rojavalı bir tüccar kendilerine peşmerge diyen kişilerden birini tanıdığını söyledi. Adının açıklanmasını istemeyen Rojavalı, tanıdığı sözde Rojava Peşmergesinin Çıl Axalı Celal Birek olduğunu söyleyerek, şu bilgileri verdi: "Bu şahıs daha önce devrimin ilk süreçlerinde sözde ÖSO grupları içinde yer aldı. Bu gruplarla Nusra Serekaniye'ye saldırırken bu da ortadan kayboldu. Daha sonra Serekaniye saldırısında yer aldığı ortaya çıktı. Bazı arkadaşları vuruldu. Bazıları yaralandı. Yaralanan arkadaşlarından biri de Usema Hilali idi. Bunun da yaralandığı haberi geldi. O zaman henüz Çıl Axa rejimin elindeydi. Bu yaralanınca gizli bir şekilde Çıl Axa’ya evine getirildi. Birkaç gün sonra tedavi için Güney Kürdistan’a geçirdiler. Tedavi olduktan sonra şimdi burada görevlendirildiğini, hatta bir noktanın komutanı yapıldığını gördüm. Nusra ile hareket edip Serekaniye'ye saldıranları peşmerge elbisesi ve onların komutanı olarak görünce şaşırdım.

Nusra’nın içinde Rojava’ya karşı savaşanlar, Serekani'ye saldıranlar her şeyi yapabilirler. Bulunduğu noktadan çeteleri de geçirebilirler. Belki de geçiriyorlar. Bu insana peşmerge elbisesi giydirip, eline silah vererek onu öyle kritik bir noktaya komutan yapacaklarından sorumludurlar. Çünkü Rojava’da özellikle de Çıl Axa ve Serekaniye'de Nusra içinde savaştığını bilmeyen yoktur.”