PKK Yürütme Komitesi, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan şahadetlerinin yıldönümü vesilesiyle yazılı açıklama yaptı.

PKK, “Bir toplumu var kılan ve ayakta tutan özgürlük, eşitlik, adalet ile ahlaki-politik değerleridir. Tarih, bu değerleri yıkmaya çalışan egemen ve sömürücü güçler ile bu değerleri ölümüne savunan toplumsal kesimler ve öncülerinin mücadeleleriyle örülür. Bu yüce değerlerin zirve temsilcileri olan Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan yoldaşların şahadetlerinin 44. yıldönümündeyiz. TC -AKP faşizmine karşı tarihi direnişlerin sergilendiği bu süreçte bundan 44 yıl önce yine faşist barbarlığa karşı mücadelede idam edilen büyük insanlık değerleri olan bu yoldaşların anıları önünde saygıyla eğiliyoruz” dedi.

HAREKETİMİZ DENİZLERİN YARATTIĞI MİRASIN SÜRDÜRÜCÜDÜR

“Deniz Gezmiş ve yoldaşları Türkiye halkının özgürlük ve eşitlik arayışının sembolü oldukları kadar yeni bir dünya ve yaşam yaratmanın da arayışçısı, ısrarcısı ve kararlılığının manifestosu oldular” denilen açıklamada, “Kürdistan’da yükselen devrimci mücadele Önder APO’nun deyimiyle Denizlerin mirasına sahip çıkmanın ve anılarına bağlılığın gereğidir. Deniz Gezmişlerin idealleri Kürdistan Özgürlük Hareketinde yenilmez bir halk gerçekliği biçiminde somutlaşmıştır ve Halkların Birleşik Devrim Hareketi ile yeni bir mücadele dönemine evrilmiştir. Her şahadet daha büyük direnişe, her direniş ise tüm yerel-bölgesel statükoları yıkan büyük toplumsal sonuçlara yol açmıştır.

Kürdistan Özgürlük Hareketimiz Deniz, Yusuf ve Hüseyinlerin yarattığı mirasa sahip çıkarak bu direniş geleneğinin sürdürücüsü olmuştur. Bu mücadele ruhu partimiz PKK ile Kürdistan'a akarak tüm Ortadoğu'ya mal olmuştur. Bugün Kürdistan'da Rojava Devrimi ve demokratik özyönetimlerle zirveleşirken, Ortadoğu'da da demokratik ulus seçeneğini yaşamsal kılmıştır. Türkiye'de de faşizmin kurumsallaşmasını parçalamış; demokrasi, devrim ve sosyalizm seçeneğini gündemde tutmuştur” ifadelerine yer verildi.

PKK Yürütme Komitesi açıklamasında devamla şunlar belirtildi:

“Kürdistan ve Türkiye halkı açısından şehitler ayı olan mayıs ayının anlamı büyüktür. Kürdistan Özgürlük Hareketi birçok yönüyle Mayıs ayı şehitleri şahsında devrim şehitlerine sadakatin ve onların anılarına bağlılığın somutlaşmış ifadesidir. PKK bir şehitler partisidir. Mayıs ayı şehitleri de bu tanımlamanın mihenk taşıdır.

Denizlerin yarattığı direniş, 2 Mayıs 1982’de Mehmet Karasungur ve İbrahim Bilgin yoldaşların Kürdistan dağlarındaki özgürlük arayışıyla devam etmiş, kadın özgürlük mücadelemizle zirveleşmiş ve her yeni gün, kölelikten sıyrılarak tanrıçalığa yükselen Kürdistanlı kadınların özgür varoluşlarına tanık olmuştur. Mayıs şehitlerimizden olan Gurbet Aydın, gerçek sanatı devrim yapmakta gören ve devrimciliği sanatçı inceliğinde yürüten kadın devriminin en güzel sesi olmuştur. 2010 yılının Mayıs ayında ise direniş bayrağını, 9 Mayıs’la İran zindanlarında direnen ve idam edilen Ferzad Kemanger, Şirin Elemhuli, Ferhat Wekili ve Eli Heyderiyan devralmıştır.

Mayıs ayı şehitleriyle geleneğe dönüşen fedai tarzda direniş bugün Silopi’de, Sur’da, Gever’de, Cizre’de özyönetim direnişlerine dönüşerek yeni bir dünya ve özgür bir yaşamın mümkün olduğunu kanıtlamıştır. Bu vesileyle, en zor koşullarda, dünyanın sayılı ordularının en eşitsiz ve soykırımcı saldırıları karşısında direnen ve her güne, her sokağa, her köşe başına binlerce zafer anı sığdıran ve AKP’li saray çetelerinin korkusu haline gelen Nusaybin ve Şırnak direnişlerini selamlıyoruz.

ÖNDER APO’NUN İMRALI’DAKİ DURUŞU ZULME KARŞI DİRENMEYE ÇAĞIRMAKTADIR

Şimdi yeni bir Mayıs’ın ilk günlerindeyiz. Faşist AKP ve emrindeki çeteler kaybetmenin çılgınlığıyla insanlığı ve güzelliğe dair her şeyi yok etmeye çalışmaktadır. Teslim olmayan ve özgürlükte ısrar eden herkesi öldürmeye, tüm değerleri yakıp yıkmaya uğraşmaktadır. Bu direnişlerle birlikte her gün ülkenin dört bir yanında şehitler ordusuna yeni şehitler katılmaktadır. Mayıs ayı şehitlerimizin yarattığı baş eğmeme geleneği, ilk günkü canlılığıyla ve yarattığı onursal anlamıyla sürmekte ve zaferi yakınlaştırmaktadır.

6 Mayıs 1996’da Denizlerin idamı ve Kerbela katliamının yıldönümüne denk getirilerek direnen halklara yenilgi yaşatılmak istenmiş ve Önder APO’ya suikast düzenlenmiştir. Bu başarısız suikast girişimini ve komplocu saldırıları lanetliyoruz. Önder APO, İmralı’daki duruşuyla, yarattığı yeni anlam dünyasıyla, geliştirdiği demokratik ulus projesi ve yeni devrim anlayışıyla anı anına karşı karşıya olduğu her türden saldırıyı yenmiş ve zafer kazanan özgür insan duruşunun nasıl olması gerektiğini bizlere göstermiştir. Bu anlamda Önder APO’nun İmralı’daki direnişi, özgürlükte ısrar eden herkesi Mayıs şehitlerinin anılarına bağlı kalmaya, sömürgecilerin zulmüne karşı direnmeye, gücünü birleştirerek savaşmaya, başarmaya ve özgür yaşamı inşa etmeye çağırmaktadır.”

PKK açıklaması, “2016 yılının Mayıs ayındayız ve Kürdistan özgürlük mücadelesi öncülüğündeki direnişimiz devam ediyor. Bu direnişte Amed’de şehit verdiğimiz Azad Sîser ve Çekdar Amed arkadaşlarımızı saygıyla anıyor, anılarına bağlılığın gereği mücadeleyi yükseltme ve intikamlarını alma sözü veriyoruz. Bu temelde Mayıs ayı şehitleri şahsında, yıldızlaşan ve karanlıklarda yolumuzu aydınlatan ölümsüz şehitlerimizi bir kez daha saygıyla anıyor, bağlılığın gereği olarak halkımıza verdiğimiz zafer sözümüzü yineliyoruz. Bu yeni direniş döneminde yurtsever halkımızı, demokratik kamuoyunu, sistem karşıtı güçleri, her türden inanç sahiplerini ve özgür yaşamak isteyen herkesi güçlerini birleştirmeye ve AKP faşizmini yıkma mücadelesini yükseltmeye çağırıyoruz” diye son buldu.