PKK Yürütme Komitesi, PKK’nin 37. kuruluş yıldönümünü kutlayarak, “38. mücadele yılının Önderliğiyle, halkıyla, köyleri ve şehirleriyle Kürdistan’ın özgürlük bahçesini yeşerteceğine dair inancımızı yineliyoruz. Tüm Kürdistan halkını, demokratik kamuoyunu, özgür ve demokratik bir toplumda yaşamak isteyen tüm insanlık öncülerini, devrim ve sosyalizm mücadelesi veren direnişçileri Kürdistan’da yükselen direnişe katılmaya, her yerde direnişi yükseltmeye ve topyekun direnişle özgür ve demokratik yaşamı kurmaya çağırıyoruz” dedi.

PKK Yürütme Komitesi yaptığı yazılı açıklama ile PKK’nin kuruluş yıldönümünü kutladı. PKK açıklamasında, “Partimiz PKK’nin 37. kuruluş yıldönümünü kutluyoruz. Önderliğimizin başlattığı, şehitlerimizin büyüttüğü ve yurtsever halkımızın her türlü bedeli vererek sahiplendiği coşkulu özgürlük yürüyüşümüzün yarattığı özgürlük aşkıyla ulaştığımız 38. PKK yılında halkımıza başarı ve zafer sözümüzü yineliyoruz” denildi.

Türk sömürgeciliğinin yüz yıldır Kürdistan'da inkâr-imha siyaseti ve soykırımın her yöntemini uyguladığını belirten PKK, “Kürt dilini yasaklamış, Kürt kültürünün inkâr edip yağmalamış, halkımıza kimliksizlik ve statüsüzlüğü dayatmış, yoksulluk ve sefaleti hâkim kılmıştır. Kürtlerin inkârı üzerine kurulan uluslararası ve bölgesel dengelere dayanarak Kürdistan'a dair her şeyi mezara gömmüş ve üzerini betonlamıştır. Sömürgecilik kurumsallaşmış, soykırım politikaları belli sonuçlar almıştır. Kendini inkâr önemli oranda içselleşmiş, kimliksizleşme hâkim kılınarak “Kürt” adı tarihten silinmenin eşiğine getirilmiş, “Kürtlük” kendisi olmaktan çıkarıldıkça ucubeleşen ve utanılan tanımsız bir varlığa dönüşmüştür” dedi.

‘PKK ZİFİRİ KARANLIKTA DOĞAN GÜNEŞTİR’

“PKK işte bu koşullarda zifiri karanlıktan doğan bir güneş gibi tarih sahnesine çıkmıştır” denilen açıklamada, “Önder APO'nun özgür sesiyle dile getirdiği “Kürdistan sömürgedir ve kurtuluşu ancak mücadeleyle mümkündür” belirlemesiyle başlayan bu devrimsel çıkış Kürdistan tarihinde bir dönemi kapamış yeni ve ışıklı bir dönemi başlatmıştır. Önder APO etrafında toplanan bir grup gencin sömürgeci zulüm ve kapitalist modernite karşısındaki özgür ve iradî duruşu PKK’de ete kemiğe bürünmüş ve tüm Kürdistan parçalarına yayılmıştır. Bununla da kalmamış, Kürdistan toplumunda yarattığı toplumsal değişim düzeyini sınırlar ötesine taşımış, en güçlü özgürlük seçeneği olarak insanlık gündemine girmiştir.

PKK tüm tarihi boyunca her dönemin ruhunu okuyarak kendini yenilemiş, PKK devrimciliği ana cevap veren bir devrimcilik olmuştur. Her anı benzersiz bir kavga, büyük bir direniş ve yaratıcı çabayla dopdolu olan bu tarih, Kürt halkı şahsında tüm insanlığın direniş ve kurtuluş seçeneği haline gelmiştir. Demokratik uygarlık tarihini oluşturan bu direniş bugüne kadar büyük bir iddia ve kararlılıkla sürmektedir.

Bugün TC özel savaş sisteminin desteği ile faşist çete gruplarının Rojavayê Kürdistan’da ve Şengal'de halkımıza yönelttiği imha saldırıları da Kürdistan toplumu üzerindeki soykırım uygulamalarının bir devamıdır. Kobane'de katliamlara imza atan güç ile Silvan, Nusaybin, Gever, Cizir, Sur ve Lice’de özyönetim diyen Kürdistanlılara karşı tank, top ve uçakla saldıran güç aynıdır. Ancak TC'nin doğrudan veya taşeronlar eliyle yürüttüğü her katliam girişimi artık halkımız nezdinde yılgınlığa ve korkuya değil, daha büyük isyanlara, daha güçlü direnişlere yol açmaktadır. Serhildan kıvılcımları her gün yeni kent ve kasabaları sararak direniş kalelerini yükseltmekte ve savaşan halk gerçekliğimizi büyütüp güçlendirmektedir” ifadelerine yer verildi.

‘ZAFERE YÜRÜYÜŞÜN GERÇEKLEŞTİĞİ ZAMANLARDAYIZ’

PKK açıklamasında devamla şu hususlara dikkat çekildi:

“37 yıllık parti tarihimiz, nefes nefese verilen mücadele ve kıt imkanlardan büyük zaferlerin yaratılmasıyla bilinçlere kazınmıştır. Bugün bu başarıların zirveleştiği, özgürlük ve adaletin yılmaz savaşçısı Önderliğimizin yol göstericiliğinde zafere yürüyüşünün gerçekleştiği zamandayız. Zulüm, baskı ve inkâra dayalı sistem çöküşe geçmiştir. “Özgürlük kazanacak!” diyenlerin sesi daha gür çıkmaktadır. Halkımızın özgürlüğe olan susamışlığı ve özgür Önderlikle buluşma istemi coşkun bir nehir gibi karşısına çıkan tüm engelleri yıkarak ilerlemektedir. Kentlerde, kasabalarda ve dağlarda ayağa kalkan Kürdistan halkı, özyönetim şiarı ile zafere ve özgür bir yaşama yürümektedir. 

‘KÜRDİSTAN KADINI DİRENİŞİN VE ÖZGÜR YAŞAMIN ÖNCÜSÜDÜR’

PKK öncülüğünde özgürlüğe yürüyen, ordulaşan, partileşen ve dünya kadınlarının özgürlük mücadelesinde önemli bir yer edinen Kürdistan kadını PKK ile kendini var etmiş, kadın kurtuluş ideolojisiyle devrim içinde devrim yaparak sosyalizmde açılımlar yapan PKK’nin öncü gücü olmuştur. Kürdistan kadını tüm Kürdistan’da direnişin ve özgür yaşamın öncüsü olduğu kadar dünya kadın özgürlük mücadelesinin de temel dinamik gücü olmuştur. Özgürlüğün bilimini mücadelesiyle yaratan ve direnişini yükselten Kürdistan kadını, Kürdistan toplumunun özgür ve demokratik geleceğinin de garantisi olduğunu kanıtlamıştır.

‘GENÇLİĞİN ÜSTLENDİĞİ ROL HALKIMIZI ÖZGÜRLÜĞE TAŞIYACAKTIR’

Genç başlayan ve her gün yeni yaratımlarla gençliği sosyolojikleştiren Önder Apo’nun izinde olan yurtsever devrimci gençlik bugün PKK’nin öncü gücü olma rolünü büyük bir iddiayla üstlenmeye devam etmektedir. Gençliğin üstlendiği bu rol halkımızı özgürlüğe, gençliği de anlamlı yaşamın öncü ve yaratıcı gücü olarak zafere taşıyacaktır.”

‘HER YERDE YÜKSELEN DİRENİŞE KATILALIM VE DİRENİŞİ YÜKSELTELİM’

Bugün tüm Kürdistan parçalarında direnişin yükselmekte ve özgürleştirme hamlelerinin sürmekte olduğunu vurgulayan PKK, “Bu temelde topyekûn direnişin önemli bir bölümü olan Hol hamlesinin başarısını ve Şengal’in özgürleştirilmesini, yine Bakurê Kürdistan’da gelişen özyönetim direnişlerini kutluyor, bu direnişlerde canını veren tüm şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyor, anılarına layık olma sözümüzü yineliyoruz.

Bu yürüyüşün coşkusu ile başta Önder APO'nun, halkımızın, özgür ve demokratik insanlığın, dağlarda, zindanlarda ve kentlerde direnen tüm yoldaşlarımızın PKK kuruluş yıldönümünü kutluyoruz. 38. mücadele yılının Önderliğiyle, halkıyla, köyleri ve şehirleriyle Kürdistan’ın özgürlük bahçesini yeşerteceğine dair inancımızı yineliyoruz. Tüm Kürdistan halkını, demokratik kamuoyunu, özgür ve demokratik bir toplumda yaşamak isteyen tüm insanlık öncülerini, devrim ve sosyalizm mücadelesi veren direnişçileri Kürdistan’da yükselen direnişe katılmaya, her yerde direnişi yükseltmeye ve topyekun direnişle özgür ve demokratik yaşamı kurmaya çağırıyoruz” dedi.