Özgürleşmeyi bekleyen şehir El Bab – II

El Bab Fransız işgali ardından ise Suriye halklarının önemli bir yerleşim merkezi oldu. Akdeniz'e açılmada önemli bir durak olarak kabul edilen Bab, Suriye'nin en önemli ticaret hattı üzerinde.

Suriye’nin kuzeyinde, Halep şehrinin kuzeydoğusunda yer alan El Bab, bu ilin en büyük kırsal ilçesidir. 2004 nüfus sayımında El Bab’ın nüfusu 300 bin kişiydi ve bunların 66 bini merkezde yaşıyordu.

Suriye’de savaşın başladığı ilk zamanlardan beri yer yer nüfus değişime uğrasa da, şu an ilçe merkezinde 66 bin kişinin yaşadığı tahmin ediliyor. Nüfusunun çoğunluğunu Sünni Araplar oluşturuyor ve şehir 11 Temmuz 2012’de önce SUK çetelerinin, Kasım 2013’te DAİŞ işgali altına girmeye başlayan kent Ocak 2014’te tümden DAİŞ çetelerinin işgali altına girdi.

Dünyadaki birçok insan Bab kentini DAİŞ çetelerinin işgali altına girmesinden sonra tanıdı.

Şehba bölgesinde yer alan El Bab, Eyyübiler, Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu, Emeviler, Abbasiler, Hamdaniler, Mirdasiler, Ukayliler, çok kısa bir süreliğine Büyük Selçuklu Devleti ve Osmanlı İmparatorluğu'na ev sahipliği yaptı. Osmanlı'nın dağılmasıyla birlikte bir süreliğine Fransız işgali altına girdi.

El Bab Fransız işgali ardından ise Suriye halklarının önemli bir yerleşim merkezi oldu. Akdeniz'e açılmada önemli bir durak olarak kabul edilen Bab, Suriye'nin en önemli ticaret hattı üzerinde bulunmasıyla da dikkat çekiyor.

Bab kentinin nüfus yapısı esas itibari ile Arap, Kürt ve Türkmenlerden oluşsa da kent farklı halk ve inanç toplulukları da yaşıyor. Kentte çok az sayıda Ermeni, Asurî, Yahudi ve Çerkez de yaşıyor.

2011 SONRASI BAB KENTİ

2011 yılında Suriye’de değişim isteyen halklar ayaklanmış ve mevcut Baas rejimine karşı eylemseler geliştirmişti. Ancak bu halk eylemselere karşı Baas rejiminin geliştirdiği kanlı bastırma girişimleri Suriye’yi bir iç savaşa sürükledi.

Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) adı altında toplanan yerli ve yabancı çete grupları Suriye halklarının değişim, dönüşüm, adalet ve özgürlük istemlerine ihanet ederek kendi çıkarları ve özellikle de uluslararası güçlerin çıkarlarına hizmet etmeye başladı.

ÖSO’nun dışında Suriye sahasına El Nusra, DAİŞ, Ehrar El Şam vb. El Kaide grupları da dahil oldu. Bu grupların Suriye iç savaşına dahil olması ile birlikte Suriye iç savaşı içinden çıkılmaz bir hal aldı.

DAİŞ, El Nusra, Ehrar El Şam ve SUK çatısı altındaki çete grupları Suriye kentlerini bir bir işgal ederek Suriye halklarının ülke içi ve ülke dışına göçe zorladı. Bu çete grupları işgal ettikleri kent, köy, kasaba ve mezralarda kendi dünya görüşlerini dayatarak halkı baskıya, sömürüye, işkence tabi tuttu.

Bu çete gruplarının işgaline uğrayan kentlerden biri de Bab oldu. Bab, Suriye savaşının ilk dönemlerinde SUK çeteleri ardından El Nusra ve Ehrar El Şam, son olarak ise DAİŞ çetelerinin işgali altına girdi.

2014 yılında DAİŞ çetelerinin Bab kentini işgal altına alması ardından kentte her şey daha da olumsuz seyretti.

BAB KENTİNİN GÜNCEL ÖNEMİ

Bab, Suriye'nin kuzeyinde, Halep’in kuzeydoğusunda yer alan bir kent. Suriye'nin büyük şehirleri ile Irak'ın Musul, Bağdat gibi batı şehirleri arasındaki ticaret yollarının birbirine bağlayan stratejik bir nokta konumunda.

Bab kenti Suriye içinde Halep, Rakka, Deyr Zor, Ezaz ve Cerablus’a açılan önemli bir geçiş noktası aynı zamanda. Bu nedenle de kentin DAİŞ çeteleri için önemi çok çok fazla. Yani DAİŞ çeteleri Suriye ve Irak bağlantısını bu önemli kent üzerinden sağlıyor.

Yine DAİŞ çeteleri bu merkez üzerinden Halep, Rakka, Deyr Zor ve Ezaz hattına açılırken Bab El Selame sınır kapısı üzerinden dünya ile bağlantı sağlıyor. DAİŞ çeteleri yine bu merkez üzerinden Cerablus – Türkiye hattından getirdiği çete üyelerini Suriye ve Irak’a aktarıyor. Ve yine bu merkez üzerinden dünyaya açılarak saldırılar geliştiriyor.

Eğer El Bab kenti Türk devleti ve SUK çetelerinin işgali altına girerse Suriye savaşında en önemli yer olan Şêx Meqsûd, Eşrefiye mahalleleri ve Halep’in tümü işgal tehlikesi ile karşı karşıya kalacak.

BAB KENTİNİN YAPISI

Bab’da aşiret varlığı, yaşamı ve de aşiretlerin bağlantıları çok güçlü. Rakka'da olduğu gibi Bab kentinde de Sünni Arap nüfus yoğunlukta. Bu Sünni Arap nüfusun Irak'ın batısındaki Sünni Arap aşiretlerle de tarihsel, güncel bağları ve ilişkileri var.

Bab kentinde de Eyn İsa'da olduğu gibi büyük bir Kürt nüfus vardı. Fakat bölgede Kürt nüfus tarihin her döneminde sistemli bir şekilde eritildi.

Suriye iç savaşının başlaması ardından da Bab’da da Kürt halkına yönelik sistemli saldırı ve göçertme politikaları katmerleşerek sürdü.

Bab kentinde gerek 2011 – 2014 döneminde SUK çetelerinin işgalindeyken gerekse de 2014 yılında DAİŞ çetelerinin işgali altına girmesinden sonra Kürtlere yönelik katliamlar artarken, bölgenin tamamen Kürtsüzleştirimesi için saldırılar sürdü.

6 YILLIK SAVAŞTA BÜYÜK İÇ VE DIŞ GÖÇ YAŞANDI

Bab kentinde ve çevresinde rejim güçleri ve DAİŞ, El Nusra, Ehrar El Şam, Sultan Murat Tugayı vb. çete grupları arasında ve yine çete gruplarının kendi aralarında sürekli yaşanan çatışmalardan dolayı yüz binlerce insan kitlesel göçleri andıran görünümüyle gerek Rojava’ya gerekse Türkiye, Ürdün, Lübnan ve gerekse de Avrupa ülkelerine göç etti.

Topraklarından göç eden yüz binlerce insan hemen hemen her gün Ege sahillerinde, İtalya açıklarında vb. yerlerde hayatını kaybetti. Bugün hala daha Türk devleti ve Avrupa Birliği arasından yüz binlerce göçmen üzerinden kirli pazarlıklar yapılıyor.

Yaşanan çatışmalardan kaynaklı insanlardan arındırılan yaşam alanları, tarihi yapıtlar, ticaret merkezleri rejim güçleri ve çetelerce talan edilerek Türkiye’deki piyasada satıldı.

Suriye’de 6 yıldır devam eden iç savaşın giderek derinleşip içinden çıkılmaz bir hal alması ve bölgede yaşanan vahşet sarmalının her geçen gün daha fazla artması nedeniyle özgürlükçü halk güçleri bir araya gelerek Suriye halklarının eşitlik, özgürlük ve değişim taleplerine cevap olmaya çalışıyor.

İşte tamda böylesi bir süreç içerisinden geçmekte olduğumuz bu dönemde Bab Askeri Meclisi kuruluş toplantılarını gerçekleştirdi. Özgürlükçü halk güçleri arasında yapılan bir dizi görüşmeler ardından Bab Askeri Meclisi’nin kurulması kararlaştırıldı.

BAB ASKERİ MECLİSİNİN KURULUŞU

Minbic Askeri Meclisi’nin 73 gün süren başarılı bir operasyonla Minbic kentini DAİŞ çetelerinden temizleyip özgürleştirmesinin ardından Bab bölgesindeki halk da askeri özgütlenmesini geliştirdi.

Bu amaçla 7 devrimci gücün birleşmesiyle 14 Ağustos 2016 günü düzenlenen bir basın açıklamasıyla Bab Askeri Meclisi’nin kuruluşu ilan edildi.

BAB ASKERİ MECLİSİNİN HEDEFLERİ

11 Temmuz 2012’de Suriye Ulusal Koalisyonuna (SUK) bağlı çete gruplarının işgali altına giren El Bab, Kasım 2013’te DAİŞ çetelerinin işgali altına girerken Ocak 2014’te ise tümden DAİŞ çetelerinin işgali altına girdi.

7 devrimci gücün birleşmesiyle kurulan Bab Askeri Meclisi’nin en büyük amacı 2013 yılından bu yana DAİŞ çetelerinin zulmü altında yaşamını sürdürmeye çalışan Bab halkını özgürleştirmek ve Bab bölgesini tümden DAİŞ çetelerinden temizlemek.

Bab bölgesi topraklarında faaliyet yürütecek olan Bab Askeri Meclisi, tüm demokratik ve devrimci güçlerin birleşeceği gerçek çatı örgütlenmesi olacak ve Suriye’nin tamamının özgürleştirilmesi, ortak vatanda demokratik, özgür yaşam inşasının gerçekleşmesi için DAİŞ ve SUK çetelerine karşı savaşacak.

Bab, devrimin bir sembolü olduğu kadar demokratik özgür ve çoğulcu bir Suriye inşasının da temel taşlarından olacak ve Bab Askeri Meclisi Arap, Tükmen, Kürt, Çerkez, Ermeni vb. halk ve inanç topluluklarına ayrım uygulamaksızın özgürlük ve kurtuluşu getirecektir.

BAB MECLİSİ İÇERİSİNDE YER ALAN GÜÇLER

Genel Komutanlığını Cemal Mûsa’nın yaptığı Bab Askeri Meclisi, 16 kişilik bir komuta konseyinden oluşuyor. Bab Askeri Meclisi içerisinde yer alan güçler ise şöyle:

* Bab Devrimciler Cephesi * Qebasîn Şehitleri Tugayı

* El-Selacîqa Tugayı * Bab Kırsalı Şehitleri Taburları

* Ehrar Erîma Taburları * Şehit Silo El-Raî Tugayı

* El-Kiêba Şehitleri Tugayı

CEMAL MÛSA: HALKLARIMIZIN ÖZGÜRLÜK ÇAĞRISINA CEVAP OLACAĞIZ

Bab kırsalında gerçekleşen basın açıklaması metnini Bab Askeri Meclisi Genel Komutanı Cemal Mûsa okudu.

Bölgesel ve uluslararası güçlerin bölgede geliştirdiği şiddet ve kriz sarmalının artık doğrudan toplumu daha fazla hedef alan bir noktaya vardığına dikkat çeken Cemal Mûsa, buna rağmen ulusal birlik anlamında olumlu arayışların da eksik olmadığını belirtti.

Bab ve kırsal bölgelerinde yaşayan farklı halk ve inanç topluluklarının 6 yıldır DAİŞ ve SUK çetelerinin her türden acı, vahşet ve dehşetine maruz kaldığını belirten Cemal Mûsa, DAİŞ çetelerinin bölgede son aylarda gayrı ahlaki ve gayrı insani uygulamalarını arttırdığını ifade etti.

Cemal Mûsa, DAİŞ çetelerinin bölgenin çoğulcu kültürel dokusunu, ortak yaşam ve kardeşlik bağlarını tamamen ortadan kaldırmak istediğini ifade ederek, Bab Askeri Meclisi’nin bu bilinçle kurulduğunu kaydetti.

2011 yılından bu yana DAİŞ çeteleri ve tekçi Baas rejimine karşı ülkenin dört bir yanında halkları korumak için mücadele ettiklerini vurgulayan Cemal Mûsa, bu uğurda önemli tecrübe ve deneyim kazandıklarını da söyledi.

Cemal Mûsa, ortak yaşam ve halkların kardeşlik bağlarına bağlı tüm askeri tabur, tugay ve yurtsever devrimci güçler olarak, Suriye halklarının özgürlük, eşitlik ve değişim taleplerine cevap olacaklarını da belirtti.

BAB HALKINA VE DAİŞ KARŞITI ULUSLARARASI KOALİSYONA ÇAĞRI

DAİŞ çetelerine karşı aynı safta savaşmak için tüm askeri taburları, yurtsever ve demokratik şahsiyetleri Bab Askeri Meclisi saflarına katılmaya çağıran Cemal Mûsa, tüm bu güçlere kapılarımızın sonuna kadar açık olduğunu belirtti.

Bu temelde Bab ve kırsalındaki tüm halk ve topluluklara da seslenen Cemal Mûsa, özellikle de gençleri ve göçmenleri Bab Askeri Meclisi saflarına katılmaya çağırırken, Suriye’deki ulusal, demokratik güçleri ve diğer çevreleri de Bab ve kırsalındaki halkımızı kurtarmak için savaşacak olan Bab Askeri Meclisine destek vermeye çağırdı.

ABD öncülüğündeki DAİŞ karşıtı uluslararası koalisyonu da Bab Askeri Meclisi’ne destek olmaya çağıran Cemal Mûsa, tüm halklara Bab ve kırsalını kurtaracakları sözünü verdi.

BAB’IN ÇOCUKLARI: İŞGAL KIRILACAK, HALKIMIZ ÖZGÜRLEŞTİRİLECEK

Bab Askeri Meclisi çatısı altında yer alan bileşenlerden savaşçılarda kentteki DAİŞ çete işgalinin kırılacağını, Bab’ın çocukları olarak topraklarını kurtaracaklarını ifade etti.

Arap, Kürt, Türkmen ve Çerkez halklarından olan savaşçılar olarak tek hedeflerinin DAİŞ çeteleri ve Bab halkının kanına elini bulaştırmış kişiler olacağını söyledi.

Bab Askeri Meclisi savaşçıları özellikle de Bablı genç kadın ve erkekleri Bab Askeri Meclisi saflarına katılmaya ve DAİŞ çetelerine karşı savaşmaya çağırdı.