'Oy kullanamasınlar diye halka göç, tutsaklara nakil dayatılıyor'

HDP, Almanya’nın Duisburg kentinde seçim çalışmalarını sürdürüyor. Seçim gündemli panele katılan HDP Sözcüsü Bilgen, AKP'nin Kürtlerin oy kullanmasını engellemek istediğine dikkat çekti.

HDP Sözcüsü ve Kars Milletvekili Ayhan Bilgen ile HDP Avrupa Seçim Komisyonu Üyesi Yücel Özdemir'in  katıldığı panelin moderatörlüğünü Duisburg Seçim Komisyonu Başkanı Nuh Yıldırım yaptı.
Bilgen, paneldeki konuşmasında, "Çatışmacılık Erdoğan'ın ruhunda var. AKP'nin de temel stratejisi. Bu çatışmacı siyaset; kamplaştıran, düşmanlaştıran, ötekileştiren siyaset 2000'lerin başından ortasına kadar önemli bir kesimin taleplerini kısmen karşılar nitelikte olduğu için, çok büyük bir rahatsızlık oluşturmadı" diyerek, ancak artık bunun karşılık bulmadığını belirtti.

'AKP BARIŞ VE DEMOKRASİYİ ARAÇ OLARAK KULLANDI'

AKP'nin barış ve demokrasi söylemlerini araç olarak kullandığının açığa çıktığını da dile getiren Bilgen, şöyle devam etti: "Sadece kendi iktidarını, kendi gücünü, kendi egemenliğini dert edinmiş durumda. Ve nihayetinde de özellikle Kürtlerle ilgili şöyle bir psikoloji içerisinde olduğunu çok net ortaya koydu: Siz daha ne istiyorsunuz, ne vermedik ki, her isteğiniz yerine geldi; Kürt sorunu diye bir sorun da kalmadı."
Ergenekon ve Balyoz davalarının olduğu sürece değinerek, Erdoğan'ın bu süreçte "Darbeden mi yanasınız, katilleri mi seviyorsunuz" diye suçlamalara başvurduğunu hatırlatan Bilgen, "Yani bu davalarla ilgili eleştiri yapanları '90'lı yılların faili meçhullerinin sorumlularını savunmakla suçluyordu, onları meşrulaştırmakla suçluyordu. Daha sonra Harp okulundaki konuşması yine çok kritiktir, çok belirleyicidir. Orada askerlerin huzurunda açık bir biat psikolojisiyle 'beni aldattılar, beni kandırdılar' dedi. Yani 'bu davaların hepsi boş' dedi. 'Benim demokrasi, sivillik, siyasal çözüm diye bir derdim yok; ben kendi koltuğumu korumak için herkesle iş birliği yapar, herkesle ittifak yaparım' demiş oldu. Bu anlamda da Kobane'deki kazanım, Rojava'daki kazanım Erdoğan için masayı dağıtmaya yetiyordu" şeklinde konuştu.

'KÜRTLERİN OY KULLANMASINI ENGELLEMEK İÇİN HER YOLU DENİYORLAR'

Kuzey Kürdistan'daki ve Türkiye metropollerindeki saldırıların bir bütün olarak ele alınması gerektiğini söyleyen Bilgen, şöyle konuştu: "Erdoğan ve AKP, 'acaba sokağa çıkma yasağı ve bu uygulamalar dolayısıyla Cizre gibi yerlerde halk şehirleri terk eder mi, yani 3 bin 5 bin 10 bin kaç kişi terk ederse kârdır' diye bakıyor. Öbür taraftan Türkiye'nin batısında yaşayanlar acaba evlerini, iş yerlerini terk eder mi, tekrar kendi köylerine, kendi illerine dönerler mi, yani oy kullanamaz bir pozisyon oluşturur muyuz, diye bakıyor. İşi öyle bir noktaya getirdiler ki, Kandıra Cezaevindeki tutukluları bile Karadeniz'e naklediyorlar ki; Kocaeli'deki o yurt dışından gelen 500 civarı oyla kendileri açısından kaybedilmiş olan milletvekilliğini kurtarabilirmiyiz hesabını yapacak noktaya geldiler. Yani cezaevlerindeki nakillerle bile bir vekillik kazanma hesabı içerisine girdiler."

'MUTLAKA SANDIĞA GİDİLMELİ'

Bilgen, konuşmasının sonunda 1 Kasım'daki genel seçimlerin Türkiye tarihinde bir dönüm noktası olacağına vurgu yaparak, mutlaka oy kullanılması gerektiğine işaret etti.