GÖRÜNTÜLÜ

Osman: Asıl terörist PKK’ye terörist diyenlerdir

KDP ve Türk devletine bağlı çetelerin Şengal saldırılarına tepki gösteren YNK Irak Milletvekili Mihmed Osman, tüm Kürt güçlerini saldırılara karşı ulusal birliğe çağırdı.

Kürtler arası savaşa neden onların tarihe ihanetçi olarak geçeceklerini belirten Osman, PKK’ye işgalci diyenlere de “İşgalci ve terörist olan Türk devletidir. PKK yurtsever devrimci bir Kürt hareketidir. Kürdistan’ın her karış toprağında mücadele etme hakkı vardır” dedi.

3 Mart Şengal saldırıyla gelişen süreci ANF’ye değerlendiren Osman, Şengal’de yaşanan saldırılarla ulusal birliğin tehlikeye girdiğine işaret ederek, “Kürt partileri aralarındaki sorunları konuşarak çözmeli. Türk devletini getirmekle sorun çözülmez. Aksine bu Kürtlerin birliğine zarar verir. Türk devleti Güney Kürdistan’da olduğu sürece gerilim daha da artacaktır. Onun için bir an önce Türk devletinin buradan çıkması gerekir” diyerek, PKK’ye işgalci, terörist diyen KDP’ye cevaben de “Terörist olan Kürtlerin varlığını, kimliğini inkar eden Türk devletidir. PKK Kürdistan’ın tüm parçalarında binlerce bedel ödemiş yurtsever devrimci bir Kürt hareketidir. PKK’ye terörist diyenlerin kendileri teröristtir” tespitinde bulundu.

3 Mart’ta Şengal’de bir saldırı gerçekleşti. Orada çetelerin Êzidî halkına saldırdığı söylendi. Sizce bu saldırı neden gerçekleşti?

İşin gerçeği Şengal’de gerçekleşen oldukça kötü bir durumdur. Bu savaş Kürtler üzerinde son derece olumsuz bir etki yapıyor. Bu, partiler arası gerilimi arttıran bir durum oldu. Halk partiler arasında bölünüyor. Dolayısıyla da ulusal birliğin elden kaçmasına neden oluyor. O açıdan öyle şeyler yapılmalı ki artık kimse böyle bir savaşa cüret etmesin.

Ancak benim anlamadığım ve sorguladığım, bu Rojava peşmergesi denilenler madem gidip DAİŞ’e karşı savaşmak istiyorsa neden gelip oradan geçiyorlar? Gidilecek başka bir yol mu yok acaba? Benim anladığım burada gizli bir plan var. Umarım bu durumun önüne geçer ve tüm Kürtler kendi silahlarının namlularını dört parçada düşmanlarına çevirirler ve bunun yanında ulusal birliğin gerçekleşmesi için mücadele ederler.

Şimdi en çok sorulan soru şu. Böyle bir dönemde neden bu saldırı gerçekleşti? Tabi bu saldırıyla birlikte Türk devletinin tıpkı Bamerni ve diğer yerlerde olduğu gibi Şengal’de de askeri üsler kurmaya çalıştığını söyledi? Bu konuda ne diyeceksiniz?

Şunu söylemek isterim. Kürdistan’ın tüm parçaları bizim için çok önemlidir. Hiç kimsenin tek bir karışını dahi zorla almasını kabul edemeyiz. Kaldı ki bölge güçlerinin Kürtleri kendi aralarında bu tür amaçları için kullandıklarını ve geçmişte Kürtler arası savaşı bunun için yarattıklarını da biliyoruz. Şimdi de amaçları budur. Bunu biliyoruz. Ancak önemli olan Kürt güçlerinin düşmanı dinlemeyip, oyuna gelmeden onların amaçlarına hizmet edecek duruma düşmemeleridir. Eğer düşmanlarımızı bu şekilde dinler, onların istediklerini yaparsak bırakalım özgür olmayı zarar gören biz oluruz. Düşmanların cephesinde yer almadan bir Kürt cephesini yaratmamız gerekiyor. Bu da ancak iç birliğimizi sağlayarak, burası Kürdistan’dır demekle olur. Kürdistan ulusal, ekonomik, siyasi, iktisadi birliğimizi yaratıp güçlendirerek, düşmanlarımızın ülkemizde yarattığı parçalanmayı ortadan kaldırmakla olur.

Zaten mevcut durumda güney ile Rojava arasında sınır kalmamış. İlişkilenmek için hiçbir engel de yok. Birlikte güç birliği yaparak çok iyi bir mücadele yürütülebilir. Aslında aynı şey Kuzey Kürdistan için de geçerlidir. Ben hem YNK’nin bir kadrosu olarak hem de milletvekili olarak; güç birliği yapalım, Kürdistan’ın herhangi bir yerinde saldırı geliştiğinde hep birlikte karşı duralım çağrısı yapıyorum ki, bu kadar kolay saldıramasınlar. Öyle rahat rahat Kürdistan’ı işgal edip insanlarımızı öldüremesinler. Ancak o şekilde sorunları çözebiliriz ve uluslararası güçlerin de desteğini alabiliriz. Aksi durumda tersini yapan bir parti bilmeli ki, kendi halkına zulüm yapıyor ve tarih onları ihanetle yargılayacaktır.

Ulusal birlikten söz ettiniz. Biliyorsunuz ulusal güçler, ulusal birlik tartışmaları DAİŞ Şengal, Maxmur, Kerkük gibi yerlere saldırdığında da çok gündeme gelmişti. Zira o dönem gerilla ve peşmerge DAİŞ’e karşı aynı mevzide savaşmışlardı. Şimdi Şengal’de mevcut çatışma yerine ortak bir güç oluşturulamaz mı? Ya da bu Kürtler açısından en doğru yol değil mi?

Tabi DAİŞ saldırdığında Xanqin’den Şengal’e kadar PKK gerillaları peşmergeyle birlikte kahramanca savaştılar ve şehit verdiler. Bunun için gerillaya şükranlarımızı sunarız. Hatta o zaman hatırlarsınız Mesut Barzani, Maxmur’a giderek gerillaya teşekkürlerini sundu. Çünkü DAİŞ’in kırılmasında ulusal bir güç olarak gerillanın çok büyük bir etkisi vardı.

O açıdan gerilla ile peşmerge arasında oluşan güç birliğini ulusal birliğin temeli haline getirmeliyiz. O saldıranlar bilmeli ki sonuç alamazlar ve tarih onları yargılar. Bunun yerine güç birliği yapıp, ortak bir güç oluşturarak düşmanın tüm saldırılarını sonuçsuz bırakmalıyız.

Şimdi yapılan yorumlarda Türk devletinin Minbic’e saldırdığı bir dönemde KDP’nin bu plan dahilinde eş zamanlı Şengal’e saldırdığı ve Maxmur ile gerilla alanlarına saldırı için güç yığmaya başladığı yorumları yapılıyor. Bu konuda neler söylersiniz?

90’lı yıllardan bugüne kadar Türk devletinin Bamerni ve Behdinan alanında birçok yerde üsleri var. En son Başika’ya da güçlerini yerleştirdiler. Bu güçler Kürdistan’da işgalci konumundadırlar. Bu güçler Kürdistan’da olduğu sürece Kürdistan’da güvenlik ve istikrar sağlanamaz. Yine bize gelen bilgilere göre Türk devletinin geceleri elektrikleri keserek askerlerini Güney Kürdistan’a geçirdiği yönündedir. Çünkü bu şekilde kendilerini kamufle edip, kimsenin bu güçlerin kimlere ait olduğunu bilmesini istemiyorlar. Fakat KDP ve diğer herhangi bir güç bilmeli ki, Türk devletini getirip Kürdistan’a konumlandırmayı tarih affetmeyecektir. Umarım KDP böyle bir şey yapmaz. Çünkü bilinmelidir ki, Türk devletinin ya da bir başka devletin gücünü getirip Kürdistan’a yerleştirmek ihanettir. İhanet eden de hain olarak anılır. O açıdan umarım KDP böyle bir şey yapmaz. Eğer var ise PKK ile bir sorunları bunu da bir işgalci güç yoluyla değil, diyalog yoluyla çözmelidir.

YNK SAVAŞA DAHİL OLMAYACAK

Çünkü DAİŞ saldırdığında gelip peşmergeyle aynı mevzide savaşan gerillaya hadi, siz misafirdiniz Allah razı olsun şimdi çıkın gidin demek zordur. Ancak Türk devleti Güney Kürdistan’daki güçlerini çekmeli ki, Kürt partileri de o zaman oturup sorunlarını karşılıklı konuşarak çözebilsin. Eğer bu olmaz da savaş olursa, sadece kurbanlar veririz, peşmerge ve gerilla şehit düşer. Fakat şunu da söyleyeyim. Biz YNK olarak bu savaşa kesinlikle dahil olmayacağız. Tek bir peşmergenin iç savaşa girmesini kesinlikle kabul etmeyeceğiz. Biz ne KDP ne PKK’nin yanında diğerine karşı savaşmayacağız. Elimizden geldiğince bu iç sorunların diyalogla çözülmesi için çaba sarf edeceğiz. Burada YNK peşmergelerine sesleniyorum. Kürdistan’ın neresinden gelmiş olursa olsun, hiçbir Kürt gücüne karşı tek bir mermi patlatmasınlar. Bizim yapmamız gereken ulusal birliğimizi sağlamaktır. İç savaşa girmek değildir. Aynı şekilde bizim denetimimizde olan alanlarda herhangi bir Kürt gücüne karşı tek bir merminin de patlatılmasına izin vermeyeceğiz.

Türk devletinin Güney Kürdistan’da birçok askeri üssü bulunmasına, Güney Kürdistan’ı işgal etmesine karşı, KDP her seferinde PKK’yi işgalci bir güç olarak tanımlıyor ve Türk devletinin bu işgalci durumuna da tek bir tepki göstermiyor. Bunu nasıl yorumlamak gerekir? Neden böyle bir şeyi ısrarlar yapıyorlar?

Biz YNK olarak PKK’yi devrimci yurtsever kahraman bir Kürt ulusal gücü olarak görüyoruz. Ve biz PKK’yi terörist olarak niteleyen herkese karşı duruyoruz. PKK’nin terörist olmasının aksine Türk devleti demokrasiye inanmayan, insan haklarına saygı duymayan, Kürt halkının varlığını ve kimliğini inkar eden, Kürtler özgürlüğüne kavuşmasın diye her türlü saldırıyı gerçekleştiren Türk devletidir. Aslında bu tüm dünyada böyledir. Kendi özgürlüğü için mücadele eden tüm güçler işgalci ve sömürgeci devletler tarafından gerçekler maniple edilerek terörist olarak nitelendirilirler ve sömürü ve işgali gerçekleştirenler de kendilerini demokrasi güçleri olarak nitelendirirler. Bunun için çok kapsamlı bir psikolojik savaş yürütürler. O açıdan buradan açık şekilde söyleyeyim. PKK Kürt ulusal mücadelesini yürüten yurtsever devrimci bir güçtür. Bu uğurda binlerce bedel ödemiştir. Kürdistan’ın her karış toprağında mücadele yürütmektedir. PKK’yi terörist olarak niteleyenlerin kendileri teröristtirler. İnsanlığa karşı, kürde karşı ihanet içindedirler. Bunu kim söylerse söylesin bu böyledir.