‘Ölümleri seyretmektense ölmeyi tercih ederim’

Türk devlet güçleri tarafından Cizre’deki vahşet bodrumunda katledilenlerden DEM-GENÇ üyesi Çanakkale Üniversitesi öğrencisi Yakup Yalçın, “Ölümleri seyretmektense, ölmeyi tercih ederim” diyerek, direnişini son ana kadar sürdürdü.

Cizre’de tüm dünyanın gözleri önünde insanlığa karşı katliam gerçekleştiren devlet güçleri, iki aylık sıkıyönetim boyunca, yaralı, kadın, genç, çocuk demeden 200’e kadar insanı vahşice öldürdü. Cizre’deki vahşete sessiz kalmayan ve ilçe halkının direnişine koşan gençlerden üniversite öğrencisi Yakup Yalçın da ilk yaralıların bulunduğu Bostancı Sokak 23. numaralı binanın bodrumunda yaralı bir halde ambulansın gelmesini beklerken, infaz edildi. Ağrı’nın Tutak ilçesinde 1989 yılında dünyaya gelen Yakup Yalçın, bir yaşındayken ailesi ile Çanakkale’ye göç etti. Asimilasyon politikalarına rağmen özünü korumayı bilen Yalçın, bir yandan da Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’nde eğitimini sürdürdü. Mücadelesini zindan koşullarında sürdürdü Üniversite okuduğu sırada 2009 yılında AKP’nin siyasi soykırım operasyonları kapsamında tutuklanan Yalçın, 6 yıl tutsak kaldı. Türkiye ve Kürdistan cezaevlerinde 2012 yılında başlatılan açlık grevi eyleminde yerini alan Yalçın, bu süreçte kaleme aldığı bir mektubunda, “Ölümleri seyretmektense, ölmeyi tercih ederim” diyerek direnişini son ana kadar sürdürdü. Yalçın, tutsaklığın ardından hiç ara vermeden DEM-GENÇ saflarında mücadelesine devam ederek, zulüm ve ölümlere sessiz kalmamak için Cizre’deki öz yönetim direnişinde yerini aldı.

Yalçın, Türk devlet güçlerinin günlerce tank, top ve insanlık duşu yöntemlerle saldırı altına aldığı Cizre’de arkadaşları ile omuz omuza direndi. Son olarak Cudi Mahallesi Bostancı Sokak 23. numaralı binanın bodrum katında 30 arkadaşı ile birlikte mahsur kalan Yalçın, burada devlet güçlerinin günlerce devam eden kuşatma ve vahşice saldırıları ardından gerçekleştirdikleri operasyonda çoğunluğu yaralı 30 arkadaşı ile birlikte infaz edildi. ‘

Yalçın cenazesi halen alınamazken, abisi Nihat Yalçın, onun yaşamı çok değerli ele aldığını anlattı. Kardeşinin mücadele anlayışının her türlü koşulda mücadele edebilmek üzerine kurulu olduğunu belirten Yalçın, kardeşinin elindeki imkanlar ne olursa olsun her zaman bu imkanları en iyi şekilde kullanarak mücadele iradesini asla yitirmediğini kaydetti.

Kardeşinin kararlılığını ve mücadelesine bağlılığını her koşulda sürdürdüğünü söyleyen Yalçın, Yakup’un tutsak olduğu süreçte mahkemede Kürtçe savunma konusunda ortaya koyduğu tavrını şu sözlerle anlattı: “İzmir’de hakim karşısına çıktığında Kürtçe savunma yapmak istedi. Hakim kendisine ‘Sen Çanakkale’de yaşamışsın. Yıllarca okul okumuşsun ve çok güzel Türkçe biliyorsun. Neden Türkçe savunma yapmıyorsun?’ diye sordu. Yakup da hakime ‘Siz de 50 yıl okumuşsunuz ama insan haklarını halen öğrenememişsiniz demek ki. Bunu talep etmek benim en insani hakkım’ şeklinde cevap vermişti."

Kardeşinin cezaevinden çıktığında hastalıkları olmasına rağmen mücadeleye ara vermeden devam ettiğini, önce Diyarbakır’a ardından da Cizre'ye geçtiğini belirten Yalçın, onun başından beri Cizre'de halkla birlikte olduğunu ifade etti. 'Sonuna kadar mücadele edeceğiz' Aile olarak gururlu ve başı dik olduklarını vurgulayan Yalçın, katliamlarla yıkılmayacaklarını söyledi ve "Her ne olursa olsun biz onun ve arkadaşlarının mücadelesinin arkasındayız. AKP Kürt halkının ve halkların katilidir. Biz bu katile karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz” dedi.
 

...