Nusaybin'de özel harekat timleri tarafından evi yakılan Ahmet Dilek, "Devlet bizi ailece diri diri yakmak istedi, komşularımızın yardımı olmasaydı büyük bir katliam yaşanacaktı" dedi.

Mardin'in Nusaybin ilçesinde "sokağa çıkma yasağı" sırasında evine özel harekatçılar tarafından bomba atılan Ahmet Dilek, Şirin Bulvarı üzerinde bulunan evinde ailesi ile birlikte dehşet dolu anlar yaşadı. Polis merkezini arayarak yardım isteyen Dilek'in talebine cevap verilmedi. Yangına müdahale etmek isteyen itfaiye görevlisi de keskin nişancılar tarafından vurularak yaralandı. 

Yangından ailesi ile birlikte son anda komşularının yardımı ile Ahmet Dilek, yaşananları ANF’ye anlattı. 

'MÜDAHALEYE GELEN İTFAİYE GÖREVLİSİ VURULDU'

"Yasağın ikinci günüydü, öğle saatlerinde bir patlama oldu. Dört çocuğum ve kardeşlerimle on üç kişi  içeriden çıkamadık, daha sonra evimize direkt olarak bombalar atılmaya başlandı" diyen Dilek, şöyle devam etti: "Bu sırada polis merkezini aradım, evimizin yanmaya başladığını söyledim ancak oralı bile olmadılar. İtfaiye ekiplerini aradık, 'geliriz ama polis izin vermiyor, kendi başımıza gelirsek keskin nişancılar bizi vuracak' dediler."

Daha sonra müdahaleye gelen bir itfaiye görevlisinin keskin nişancılar tarafından vurulduğunu aktaran Dilek, ailece katledilmek istendiklerini ifade ederek, "Devlet bizi  çoluk çocuk diri diri yakmak istedi. Katliamdan komşularımızın yardımı ile kurtulduk" dedi.

'EVİM TAMAMEN YANDI'

Çocuklarını merdivenlere bıraktıktan sonra eşi ile birlikte yangına müdahale etmeye çalıştıklarını, hortumla söndürme çabalarının sonuç vermediğini anlatan Dilek, alevlerin tüm evi kaplamasının ardından komşularından yardım istediklerini söyledi. Dilek, "Balkondan çocuklarımı ve kardeşlerimi komşu eve geçirdim ve ardından eşimle ben de yanlarına geçtik" ifadelerini kullandı. 

Tekrar polis merkezini arayan ve 'Özel harekat timleri evimi yaktılar, bomba atıyorlar' diyerek yardım isteyen Dilek'e, polis merkezinden, "Evinin yakınında teröristler var, bu yüzden atıyorlar, engel olamayız’’ cevabı verildi. Dilek, "Benim evimi ateşe verdiler.  Bari itfaiyenin geçişine izin vermelerini istedim ama ona da izin vermediler ve evim tamamen yandı" diye ekledi.

'ÇOCUKLAR BU VAHŞETE ÖFKEYLE BÜYÜYECEK'

Nusaybin’de yaşananları anlatmanın tarifsiz olduğunu söyleyen Dilek, şöyle dedi: "Beş gün boyunca burada bir devlet  zulmü, vahşeti yaşandı. Kim ne derse desin, bu zulüm unutulmayacak. Nusaybin’in bebekleri, çocukları bu vahşeti unutmayacak, buna öfke ile büyüyecekler. Bu zulmü bize yaşatanlardan hesap soracağız."

'HALK ARTIK DEVLETİ İSTEMİYOR'

Dilek, sözlerini şöyle tamamladı: "Devlet benim evimi yaktı, insanlarımızı katletti, engelli, yaşlı, çocuk, kadın demeden herkese kurşun yağdırdı. Evlerimize hapsedildik, hastalar evlerinden çıkamadı, bu nasıl bir öfke, bu nasıl bir intikam duygusudur. Halkı devleti istemiyor ve devlet artık bunu kabul etsin.

Dava açacağım, Mardin Valisi'nden Tayyip Erdoğan’a kadar bu katliamın, talanın sorumluları belli. Hepsinden bu halk hesap soracaktır."