Nusaybin şehitlerini uğurladı

Nusaybin’de 14 gün süren abluka boyunca özel harekatçılar tarafından katledilen 5 kişi on binlerin katılımıyla toprağa verildi.

Nusaybin’de 14 gün süren abluka boyunca özel harekatçılar tarafından katledilen 5 kişi on binlerin katılımıyla toprağa verildi.

Mardin'in Nusaybin ilçesinde 14 gün süren ablukada özel harekat polisleri tarafından katledilen ve günlerdir hastane morgunda bekletilen Musur Aslan (19), Şerif Alpar (55) ve Nurullah Kaplan'ın (45) cenazeleri ilçe şehitliğinde, Hasan Dal ve Sedat Güngör'ün cenazeleri ise Mohriz Mezarlığı'nda on binlerin katılımıyla toprağa verildi. Cenazeye, HDP ve DBP yöneticileri, HDP milletvekilleri Ali Atalan, Gülser Yıldırım, Mehmet Ali Aslan, Faysal Sarıyıldız, Feleknas Uca, Erol Dora ve Sibel Yiğitalp, sivil toplum örgütü ve DTK temsilcileri, Mardin ve bölge belediye eşbaşkanlarının yanı sıra on binlerce kişi katıldı. MEYA-DER tarafından hastaneden alınan cenazeler, Newroz Alanı'nda bulunan Devrim Mahallesi Taziye Evi'ne getirildi. Burada on binlerce kişi tarafından karşılanan cenazeler için tören düzenlendi. 

Dini vecibelerin ardından yaşamını yitirenler için saygı duruşunda bulunulurken, "Çerxa şoreşe" marşı okundu. Ardından konuşan MEYA-DER Mardin Şube Eşbaşkanı Latif Tabar, "Nusaybin halkının kahramanlığı ve direnişi karşısında hiçbir zorba dayanamaz. Nusaybin halkı asla boyun eğmez. Kürdistan halkı bugün Cizirê, Gever, Nusaybin başta olmak üzere tüm alanlarda ayaktadır. Canını feda eden bu kahramanların emeği hiçbir zaman unutulmayacaktır. Nusaybin halkı 14 gün boyunca elektriksiz, susuz, ekmeksiz düşmanın tankıyla topuyla tüm silahlarıyla başlattığı saldırıya karşı direndi. Değil 14 gün 14 ay ya da 14 yıl da saldırsalar Nusaybin halkı boyun eğmeyecek direnecektir" dedi. 

Ardından konuşan Nurullah Kaplan'ın babası Abdulcelil Kaplan, "Bizim hakkımızı ve hukukumuzu Türk devletine karşı savunanlardan Allah razı olsun. Allah onlara güç kuvvet versin. Şehitlere rahmet diliyorum. Hepimizin başı sağ olsun" diye konuştu. 

Yaşamını yitiren Şerif Alpar'ın ağabeyi Hüseyin Alpar da, Nusaybin'in direnişini kutladığını belirterek, "Kürtlerin bir an önce birlik olması gerekiyor. Birliğe gelmeyen, Erdoğan'ın önünde boyun eğen, yardım eden Kürdü lanetliyorum. Kürdistan'ın dört parçasında, dağda, zindanda direnen tüm namuslu ve şerefli Kürtleri de selamlıyorum" diyerek, "Bijî Serok Apo" sloganını haykırdı. 

Konuşmaların ardından sarı kırmızı ve yeşil flamalara sarılı cenazeler omuzlara alınarak defnedilecekleri mezarlıklara doğru yürüyüşe geçildi. Aslan, Alpar ve Kaplan'ın cenazesi İlçe Şehitliği'ne, Dal ve Güngör'ün cenazesi ise Mohriz Mezarlığı'na defnedilmek üzere omuzlara alınarak yürüyüşle götürüldü. 27 Mayıs Caddesi üzerinden şehitliğe doğru yürüyüşe geçen kitle, yaşamını yitirenlerin posterlerini taşıdı. Sık sık "Bijî Serok Apo", "Şehîd namirin", "Bijî berxwedana Nisêbînê" sloganları attı. On binlerin katıldığı yürüyüşe güzergâh boyunca yüzlerce yurttaş katıldı. Kitle mezarlığa sloganlarla varırken, aynı ayda birçok havai fişek atıldı. Aslan, Alpar ve Kaplan'ın cenazesi burada edilen dualar eşliğinde toprağa verildi. Dal ve Güngör'ün cenazesi de Mohriz Mezarlığı'nda dualarla toprağa verildi. 

Cenazelerin defnedilmesinin ardından on binlerce kişi direnişin sürdüğü Abdulkadirpaşa ve Fırat mahallesine doğru yürüyüşe geçti. 

Öte yandan saldırılar sırasında yaşamını yitiren Muhammed Altunkaynak'ın ise 22 Kasım günü Gundikê Xêlid köyünde defnedildi.