Türkiye’nin Rojava’ya yönelik politikalarını değerlendiren PYD Eşbaşkanı Salih Müslim, Türkiye’nin DAİŞ’e karşı olduğu görünümü vererek asıl savaşı Kürtlere karşı yürüttüğünü ifade etti. Türkiye’nin DAİŞ’i Kürtlere karşı şantaj olarak kullandığını belirten Müslim, Türkiye’nin Rojava’ya veya Cerablus bölgesinde yaşayan Kürtlere yönelik geliştireceği her türlü politika karşısında direniş halinde olacaklarını vurguladı.

Türkiye’nin ABD ile anlaşarak DAİŞ ile mücadele adı altında Kürtlere karşı başlattığı savaşı PYD Eşbaşkanı Salih Müslim ANF’ye değerlendirdi.

‘SURUÇ KATLİAMI KOBANÊ’YE YAPILMIŞTIR’

Suruç’ta yaşanan katliamı hatırlatarak konuşmasına başlayan Müslim Suruç katliamının Kobane’ye yönelik yapılmış bir katliam olduğunu söyledi. Kobane’de bir katliam gerçekleştirildikten sonra Kobane’ye yardım için gelenler de katledilerek ben Kobene’ye destek olurum diyen herkese bir katliam mesaj verildiğine dikkat çeken Müslim, bu katliamın Türkiye’nin Kürtlere ve Rojava’ya yönelik politikası çerçevesin de yapıldığını işaret etti.

‘AKP BARIŞ SÜRECİNDE DAİŞ İLE KÜRTLERE KARŞI SAVAŞ YÜRÜTTÜ’

AKP ve Erdoğan’ın 2013 yılından beridir barış yapıyorum diyerek aslında Kürtlere karşı hep farklı bir plan içerisinde olduğunu belirten Müslim, bu süre zarfı içerisinde DAİŞ’in yaratılarak Kürtlere karşı savaştırılmasının da bu planın bir parçası olduğunu söyledi. AKP’nin barış yapıyorum diyerek aslında savaş için bir hazırlık yaptığına dikkat çeken Müslim “Barış diye adlandırılan bu süreçte kendi elleri ile DAİŞ’i yaratarak Kürtlere karşı savaştılar. Doğrudan olmasa da dolaylı yollardan yaptıkları ile bunu açıkça ortaya koydu” dedi.

‘DAİŞ İLE MÜCADELE ADI ALTINDA ASIL SAVAŞ KÜRTLERE KARŞI’

Bütün dünyanın DAİŞ’i kim destekliyor, kim bunlara geçiş güzergâhı sağlıyor diye sorgulamaya başladığı anda Türkiye’nin iki zor durumda kaldığını söyleyen Müslim, “Türkiye ya desteklediği DAİŞ’in yanında kalacaktı ya da DAİŞ’e karşı savaşanın yanında yer alacaktı. Üzerinde ki baskıdan kurtulmak için son aldığı kararla DAİŞ’e karşı görünüp Kürtlere karşı planladığı asıl savaşı yürütmek istiyor” dedi. Türkiye’nin PKK ile yürüttüğü barış sürecini ve Suriye veya Rojava yönelik iki ayrı süreci bir araya getirmeyi planladığını söyleyen Müslim, Türkiye’nin DAİŞ’e yönelik aldığı kararla DAİŞ’i Kürtlere karşı şantaj olarak kullanmak istediğini belirtti. Müslim, “Türkiye Kürtlere ya silah bırakırsınız ya da DAİŞ’i sizin üzerinize saldırtırım demek istiyor. Bu politikasını Suruç’ta yaptığı katliamla ortaya koydu” dedi.

‘KANDİL İLE SAVAŞ DAİŞ CEPHESİNDE YER ALIP KÜRTLERE KARŞI SAVAŞMAKTIR’

Türkiye’nin uluslararası alanda tepkiler üzerine bakın ben DAİŞ’e karşı savaşacağım sizin yanınızda olacağım süsü vererek DAİŞ ile mücadele adı altında Kürtlere karşı savaş başlattı diyen Müslim, Medya Savunma Alanlarına yönelik hava saldırılarını da sert dille eleştirdi. Müslim “Şimdi kalkıp Kandil’i bombalıyor peki sana sormazlar mı senin bombaladıkların kimdir. Senin bombaladığın gerilla Şengal’de, Kerkük’te birçok yerde DAİŞ’e karşı savaşan mücadele edenler değil midir? O bölge de DAİŞ’in ilerlemesini durduran onlar değil midir? Bu nasıl DAİŞ ile mücadele o zaman. DAİŞ’ karşı savaşanları bombalıyorsun. Bu savaş aynı zamanda DAİŞ cephesinde yer alarak Kürtlere karşı savaş anlamına geliyor” diyerek dikkat çekti.

Türkiye’nin uyguladığı politikaları ne kadar gizlemeye çalışsa da bütün dünya tarafından iyi göründüğünü kaydeden Müslim, bugün toplanacak NATO ülkelerinin de Türkiye’nin asıl savaşını kime karşı yürüttüğünü iyi bildiğini belirtti. Müslim, hem NATO’nun hem de bütün dünyanın YPG ve YPJ’nin DAİŞ karşı savaşan tek güç olduğunun çok iyi farkında olduklarını da sözlerine ekledi.

ABD’nin Türkiye ile yaptığı anlaşmanın içeriğinin hala kimse tarafından iyi bilinmediğini belirten Müslim, Rojava’ya veya diğer bölgelerde ki Kürtlere karşı oluşabilecek her türlü tehlikeye karşı YPG ve YPJ’nin direniş içerisinde olacağını söyledi.

‘KİMİN DENETİMİNDE OLACAĞINA HALK KARAR VERİR’

Türkiye’nin ABD ile yaptığı antlaşmaya göre Cerablus bölgesinde bulunan 40 km alanı DAİŞ’ten temizleyip denetimin ÖSO’ya bırakılacağı yönelik sorumuzu da cevaplayan Müslim, “Oranın denetimini kim sağlayacağına orada yaşayan halklar karar verir” dedi. O bölgede şimdilik YPG veya YPJ yok ama o bölgede uzun dönemden beridir DAİŞ karşı savaşan güçlerin olduğunu belirten Müslim “Orada yaşayan yerli halklar, Kürtler, Araplar var bunların orada DAİŞ’e karşı yürüttüğü bir savaşta var. Şimdi kalkıp bunları yok saymaz olamaz. Türkiye’nin kalkıp bunların mı yanına mı gidecek yoksa bunları vurmak için mi ora gidecek bu belli değil” dedi.

‘HERKES İYİ BİLSİN YPG VE YPJ HALKI KORUMAK İÇİN VARDIR’

Her şeyin ötesinde Türkiye’nin Suriye’ye ve Rojava yönelik girişimlerine kimsenin izin vermeyecektir diyen Müslim, Türkiye’nin başından bu yana Suriye ve Rojava’ya yönelik politikasının ortada olduğunu belirtti. Yaptığı anlaşma ile birlikte bugüne kadar yaptığı planları gerçekleştirmeye yani Rojava Devrimi’ni boğmak istediğini iyi bildiklerini söyleyen Müslim, buna da asla müsaade etmeyeceklerini ifade etti. Türkiye’nin DAİŞ ile mücadele adı altında Cerablus başta olmak üzere diğer bölgelerdeki Kürtlere karşı geliştireceği tutumun karşısında olacaklarını dile getiren Müslim “Herkes iyi bilsin YPG ve YPJ halkı korumak için vardır. Belli bölgelerin DAİŞ veya DAİŞ kardeşi örgütlere bırakılmasına ve orada yaşayan Kürtlere karşı gelişecek her türlü politika karşısında direniriz. Bugüne kadar YPG ve YPJ nasıl rejime ve DAİŞ direndiyse bundan sonra da kim olursa olsun ona karşıda direnmesini bilir” dedi.