MLKP / Rojava: Şengal’in özgürleşmesinin gecikmesinde KDP’nin rolü önemli

Şengal Katliamı’nın yıldönümüne ilişkin açıklama yapan MLKP / Rojava, “Şengali'n özgürleştirilmesinin gecikmesinde KDP'nin politikası önemli rol oynuyor" dedi.

Şengal Katliamı’nın yıldönümüne ilişkin açıklama yapan MLKP / Rojava, “Şengali'n özgürleştirilmesinin gecikmesinde KDP'nin politikası önemli rol oynuyor. Katliamda rol alanlar kadar ona yol açanlar da Şengal'in özgürleştirilmesinin önünde en büyük engel olmaya devam ediyorlar” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan MLKP / Rojava,2014 yılının 1 Ağustos’unda ABD ve Batılı emperyalist güçleri besleyerek, halkların başına bela ettiği DAİŞ güruhunun KDP’nin denetimi altındaki Şengal bölgesine büyük güçle saldırdığını belirtti. Peşmerge gücünün tüm mevzilerini bırakarak, arkasına bakmadan kaçtığı, savunmasız Êzîdî halkının DAİŞ ile karşı karşıya bıraktığını da vurgulayan MLKP / Rojava kendi halkını ve topraklarını savunmaktan aciz, halde kaçışının KPD’nin tarihine utanç sayfası olarak geçtiğini belirtti.

“Kendi halkını ve topraklarını savunmaktan aciz halde kaçışı KDP'nin tarihine utanç sayfası olarak geçti. Tarihi katliamlarla dolu Êzîdî halkı bu sefer de emperyalist, gerici, sömürgeci devletlerin desteklediği DAİŞ eliyle gerçekleştirilen toplu katliamla yüz yüze geldi. Peşmergenin boşalttığı bölge bir direnişle karşılaşmaksızın DAİŞ’in eline geçti. Daha önce bilinçli bir politika ile KDP'nin silahsızlandırmış olduğu Êzîdîler on binler halinde her şeylerini geride bırakarak tarihi ve kutsal mekanları Sincar dağlarına doğru çekildiler” diyen MLKP Rojava, silahsız halkın binlercesinin DAİŞ tarafından vahşice katledildiği, sayısı hala kesinleştirilemeyen iki binin üzerinde Êzîdî kadınının kaçırıldığı, köle pazarlarında satıldığı, yüzlerce çocuğun göç yolunda, açlık, susuzluk ve hastalıktan hayatını kaybettiğini hatırlattı.

Dünyanın gözü önünde gerçekleşen soykırıma hiçbir gücün sesini çıkarmadığı, harekete geçmediği, adeta seyre koyulduğu da ifade edilen MLKP / Rojava açıklamasında şunlar belirtildi: “Sadece HPG güçleri hızla harekete geçerek Êzîdîlerle DAİŞ arasında bir savunma kalkanı oluşturdu. MLKP de Rojava'daki gücünün bir bölümünü Şengal'e kaydırarak HPG ile birlikte Êzîdî halkının savunmasına dahil oldu. HPG ve MLKP savaşçıları DAİŞ’in ilerlemesini durdurdular, Êzîdî halkımızı Sincar dağlarında koruma altına aldılar, kuşatma altında olmalarına rağmen gıda ve ilaç yardımı ile dağlarda hayata tutunmalarını sağladılar. Bir yandan da Êzîdîleri öz savunma konusunda bilinçlendirerek kendi savaş güçlerini oluşturmaya teşvik ettiler. Bu sayede bugün etkili bir güç haline gelen YBŞ birlikleri örgütlendi.

DAİŞ saldırıları HPG, MLKP ve YBŞ'nin büyük direnişiyle geri püskürtüldü, Êzîdî halkımızın yerleşim yerleri birer birer özgürleştirildi. DAİŞ’in gerileme sürecinde peşmerge güçleri ancak direnişe dahil olabildiler. Bugün DAİŞ Şengal bölgesinden kovulmuş ve sadece Şengal merkezine sıkışmış durumdadır. Êzîdî halkımız hem YBŞ ile öz savunmasını örgütlüyor, hem meclislerle öz yönetimini inşa ediyor. Şengal Êzîdîleri bir yıl önceki Êzîdîler değil artık, bedeli belki ağır oldu ama şimdi kendi kaderi hakkında karar verecek bilinç ve iradeye sahip bir halktır.

Gerek yönetme gerekse savunma açısından gereksizleşen KDP ve peşmerge ise düştüğü utanç verici duruma aldırmaksızın ve keza işlediği tarihi ihanetin hesabını vermeksizin HPG'yi 'işgalci' güç olmakla suçluyor, ihtiyaç kalmadığını öne sürerek PKK 'ye Şengal'i terketmesini dayatıyor. HPG ve MLKP'nin varlığını kriz haline getirerek provokasyonlar örgütlemekten dahi kaçınmıyor. Faşist sömürgeci Türk devletinin gerilla alanlarının bombalanmasına ortak oluyor. Zergelê 'de yeni katliamlara suç ortaklığı yapmaya devam ediyor.

Şengali'n özgürleştirilmesinin gecikmesinde KDP'nin politikası önemli rol oynuyor.
Katliamda rol alanlar kadar ona yol açanlar da Şengal'in özgürleştirilmesinin önünde en büyük engel olmaya devam ediyorlar. Êzîdî halkımız düşmanını tanıdığı kadar artık dostlarını da tanıyor. Özgür bir Kürdistan ve Şengal düşü ancak dostlarının ortak mücadelesiyle birlikte gerçekleşecek.

Êzîdî halkımız Şengal'de HPG ve MLKP öncülüğünde kendi tarihini yeniden yazıyor. Katliam ve soykırıma karşı ilk kez öz savunması ile direniş örgütlüyor. İlk kez kendi kaderine karar veriyor. Son bir hamle ile Şengal'i DAİŞ’in elinden alıp özgürleştirmenin eşiğine geliyor. Ulusal özgürlüğünü kazanma onuru ile Êzîdîler diriliyor, ayağa kalkıyorlar, Rojava devrimini izliyor, kendi devrimlerini inşaya koyuluyorlar. Bundan böyle Şengal ve Êzîdî halkımız katliam ve soykırımlarla değil onurlu direniş, ulusal özgürlük ve devrimle anılacaklar.”