‘Köylerimizi yok edenlerin kentlerimizi yok etmesine izin vermeyeceğiz’

Silopi'de kalp krizi geçirerek yaşamını yitiren ve saldırılardan dolayı 14 gün boyunca evinde bir masanın üstünde bekletilen Hüseyin Güzel’in (70) oğlu Ahmet Güzel yaşadıklarını zulüm olarak nitelendirdi.

Silopi’de uygulanan sıkıyönetim kuşatmasında bombaatar mermisinin evine isabet etmesi sonucu kalp krizi geçirerek yaşamını yitiren ve saldırılardan dolayı 14 gün boyunca evinde bir masanın üstünde bekletilen Hüseyin Güzel’in (70) oğlu Ahmet Güzel yaşadıklarını zulüm olarak nitelendirdi. 1990’larda köylerini yakan devlet güçlerinin şimdi kentlerini yıkmaya çalıştığını belirten Güzel, “Buna asla izin vermeyeceğiz” dedi.

“Sokağa çıkma yasağı” adı altında uygulanan sıkıyönetim kuşatmasının 37 gün sürdüğü Silopi'de birçok insan da saldırılardan dolayı yaşadığı tramvadan kaynaklı yaşadıkları sağlık sorunları nedeniyle yaşamını yitirdi. Devlet güçlerinin saldırılarında Başak Mahallesi’ndeki evine bomba atar mermisinin isabet etmesi sonucu yaşamını yitiren 70 yaşındaki Hüseyin Güzel de bu insanlardandı. Saldırılardan dolayı cenazesi tam 14 gün evden çıkartılamayan ve bir masanın üzerinde bekletilen Güzel, ardından devlet güçlerinin saldırısında yaşamını yitiren dengbêj Salih Erener (Salihê Şirnexî) ile birlikte Şırnak merkezde toprağa verildi. Güzel’in cenazesinin üzerinde bekletildiği masa halen yaşamını yitirdiği odada bekletilirken, Güzel’in oğlu Ahmet Güzel, yaşadıklarının zulüm olduğunu ve bu zalimliği unutmayacaklarını söyledi.

‘BU HAKSIZLIĞA VE VİCDANSIZLIĞA KARŞI HERKES AYAKLANMALI’

Saldırılar sırasında babasının evini terk etmeyeceğini söylediğini belirten Ahmet Güzel, kendilerinin köye gittiğinin ama babasının evinde kaldığını söyledi. Evlerine saldırı olduğu haberi üzerine babası için eve geldiklerini fakat eve girmeye çalıştıkları sırada kendi üzerlerine de özel harekat polisleri tarafından ateş açıldığını belirtti. Sıkıyönetim saldırıları boyunca yaşananın bir zulüm olduğunu kaydeden Güzel, “Bu bir zulümdür. Şehrimizi neredeyse yok ettiler. İnsanlarımızı öldürdüler. Herkes de biliyordu bunun bir zulüm olduğunu ama çoğu sessiz kaldı. Allah bunu kabul etmez. Biz de bunu kabul etmeyeceğiz. Bu vicdansızlıktır. Nereye kadar sürecek bu yasak? Bu insanlık işi midir?” ifadelerini kullandı.

‘KÖYÜMÜZÜ YOK ETTİLER, ŞEHİRLEMİZİ YOK ETMELERİNE İZİN VERMEYECEĞİZ’

Herkesin zulme karşı ayağa kalmasını gerektiğinin altını çizen Güzel, 90’larda Beytüşşebap’ın Batê Köyü’nde devletin zulmünden kaçarak, Silopi’ye göç ettiklerini hatırlattı. Güzel,  o dönemde köylerinin yakıldığı bugün de devletin sıkıyönetim saldırılarında kentleri yakmak istediğini belirterek, “Ama artık buna izin vermeyeceğiz” dedi.