KONGRA GEL, Strasbourg yürüyüşüne çağırdı

KONGRA GEL, 15 Şubat Komplosu'nu kınarken, Kürdistan'daki katliamlara karşı ayağa kalkma çağrısı yaptı. Açıklamada, Strasbourg yürüyüşüne de katılım çağrısında bulunuldu.

KONGRA GEL Eş Başkanlığı, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan şahsında Kürtlere dönük uygulanan Uluslararası Komplo'ya ilişkin açıklama yaptı. 
Yazılı açıklama yapan KONGRA GEL, "Ortadoğu'yu kendilerine göre yeniden düzenlemek amacıyla, Kürdistan Özgürlük Mücadelesinin iradesini kırmak ve Kürt halkını tekrar kurban etmek temelinde 17 yıl önce Önder Apo'ya yönelik yapılan uluslararası komploda yer alan tüm güçleri nefretle kınıyor, protesto ediyoruz" dedi.
Komplocu güçlerin halkın ve ilerici insanlığın vicdanında suçlu ve mahkum olduklarına vurgu yapılan açıklamada, "Önderliğimizin özgürlüğü ve Kürt sorununun çözümü konusunda olumlu rol oynamadıkları sürece de, bu mahkûmiyetleri devam edecektir" diye belirtildi.

'AKP HÜKÜMETİ YANILGI VE KÖRLÜK İÇİNDE!'

Komploya karşı “Güneşimizi karartamazsınız” şiarıyla bedenlerini ateşten çembere dönüştürerek Öcalan'a sahip çıkanların da anıldığı açıklamada, şöyle devam edildi:
"Önder Apo İmralı’da çok ağır tecrit ve tasfiye koşullarında olmasına rağmen, halklarımıza karşı duyduğu sorumluluk gereği barışçıl demokratik bir çözüm için çok yoğun bir mücadele yürüttü ve büyük fırsatlar yarattı. Ancak Erdoğan ve Türk devleti yaratılan tüm fırsatları yok sayarak, Kürt halkının direnişini Dersim’de yaptıkları gibi toplu katliamlarla bastırmak istiyorlar. Cizre’de devletin yaptığı vahşi katliamlar sadece Cizre ve Sur ile sınırlı değildir. Tüm Kürdistan coğrafyasını ve halkımızın iradesini ezerek teslim almayı hedefliyorlar. 
Ancak Türk devleti ve AKP hükümeti çok yanılıyorlar. Halkımızın direniş iradesini göremeyecek kadar körleşmişler. Cizre ve Sur halkının ortaya koyduğu görkemli direniş iradesi dalga dalga yayılarak büyüyor. Cizre Halk Meclisi Eş Başkanı Mehmet Tunç yoldaşımız özyönetim iradesi adına halkımıza verdiği direniş ve zafer mesajı ve tüm özyönetim şehitlerimizin sergiledikleri direniş ruhunun yayılmasıyla, Türk devletinin ve AKP hükümetinin planları boşa çıkarılacak ve halkımıza yönelik yapılan katliamların intikamı katbekat alınacaktır.

'FİNAL MÜCADELESİ!'

Önderliğimiz üzerinde ağır tecrit koşulları, halkımıza yönelik katliam ve siyasi soykırım planları ile Uluslararası Komplo'nun 17. yılını geride bırakıyoruz. Komplonun 18. yılı halkımız ve hareketimiz için büyük bir final mücadelesi olacaktır. 'Önder Apo’ya özgürlük, Kürdistana statü' şiarıyla mücadelemizi Kürdistan’ın tüm parçalarında ve yurt dışında yükseltmeli ve sonuç alıncaya kadar kesintisiz sürdürmeliyiz."
Açıklamada, Rojava Devrimi'nin Kürdistan ve bölgede belirleyici bir rol oynadığına değinilerek, "Şimdi de Kuzey Kürdistan ve Türkiye’de faşizme karşı tüm demokrasi güçlerinin ortak yürütecekleri mücadele belirleyici olacaktır. Sadece Kürdistan halkı için değil, tüm ezilenler ve ötekileştirilenler için Türk devlet faşizmine karşı ortak mücadele zorunluluğu acil görevdir" denildi.
Açıklamada, Cizre katliamını protesto temelinde öz yönetim direnişlerini sahiplenme, hem de Uluslararası Komplo'nun 17. yıl dönümünü protesto etmek için Kürdistan ve Türkiye halklarına bulundukları her alanda ayağa kalkma çağrısı yapıldı.

STRASBOURG YÜRÜYÜŞÜNE ÇAĞRI

Açıklamanın devamında, şu ifadelere yer verildi:
"Faşist Türk devletinin halkımıza karşı uyguladığı katliamlara karşı sessiz kalan AB ülkelerini ve kurumlarını etkilemek için özellikle Avrupa’da yaşayan Kürdistan ve Türkiyeli halklarımızın bu süreçte tüm eylemlere serhildan ruhuyla katılmaları oldukça önemlidir.
Bu nedenlerden dolayı, Uluslararası Komplo'nun 17. yıl dönümünü protesto etmek amacıyla, 13 Şubat günü Strasbourg’ta yapılacak olan büyük yürüyüş ve mitingin oldukça görkemli olması için Avrupa’nın tüm ülkelerinden güçlü katılımın olması çok önemlidir. 
Çıkarları için uluslararası komployu düzenliyen ve içinde yer alan güçler, günümüzde de yine kendi çıkarları için Cizre ve Sur’da halkımıza yönelik yapılan devlet katliamlarına sessiz kalıyorlar. Bu sessizlikten cesaret alan Erdoğan’ın faşist karanlık çeteleri, pervasızca halkımıza saldırıyor, yakarak yıkarak halkımızı katlediyorlar.
Türk devlet faşizmine karşı ve sessiz kalarak ona suç ortaklığı yapanlara karşı, halklarımızın sesi olmak için herkesi 13 Şubat günü Strasbourg yürüyüşüne çağırıyoruz."