KONGRA-GEL Eşbaşkanlığı, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın yaşamı ve güvenliğine ilişkin ciddi kaygıların oluşması üzerine yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, "Tayyip Erdoğan, 5 Nisan 2015 tarihinde Önder Apo üzerinde başlattığı tecrit ile startını verdiği savaşı, 7 Haziran seçimlerinden sonra sivil darbeyle parlamentoyu devre dışı bırakarak, fiili olarak yönetime el koymak suretiyle topyekûn savaş düzeyine çıkardı.  Dolmabahçe Mutabakatı sürecinden topyekûn savaş sürecine geçişin tek sorumlusu, Tayyip Erdoğan’ın iktidar hırsıdır. Bu iktidar hırsı, Kürdistan ve Türkiye halklarının bugün yaşadıkları kaosu yaratan temel nedendir" denildi.

'HAYRA ALAMET DEĞİL!'

"15 Temmuz askeri darbesinin bastırılmasından sonra da, MGK ve bakanlar kurulu kararlarıyla başlatılan OHAL ilanının ilk uygulamasının İmralı Adası'nda Önder Apo’ya yönelik her türlü görüşme ve yazışmanın yasaklanması ile başlatılması, Önder Apo’ya yönelik tehlikeli bir konseptin uygulanmakta olduğunu göstermektedir" ifadelerinin yer aldığı açıklamada, "Erdoğan tarafından Önder Apo’ya yönelik 2015 5 Nisan tarihinde başlatılan ağırlaştırılmış tecrit sürecinin, İmralı'da OHAL uygulamaları ile daha da ağırlaştırılması ve bunun kamuoyuna bu şekilde duyurulması hiç de hayra alamet değildir" diye kaydedildi.

HALKLARA VE DEVRİMCİ GÜÇLERE ÇAĞRI

KONGRA-GEL, açıklamasının devamında şu çağrıları yaptı:

"Kürdistan ve Türkiye halklarına sesleniyoruz;

Kürdistan Özgürlük Mücadelesi ve Türkiye devrimci güçlerine ve demokrasi dinamiklerine sesleniyoruz;

Halklarımızın özgür geleceğinin teminatı olan Önder Apo’nun yaşamına ilişkin çok ciddi tehdit ve tehlikeler var. İktidarları için birbirini acımasızca katleden askeri ve sivil darbeciler, Önder Apo’ya yönelik her şeyi yapabilirler.

Şu an Önder Apo’nun durumunun ne olduğu bizler için tamamen meçhuldür. Her geçen gün tehlike daha da büyümektedir.

Özgür geleceğimizin teminatı olan Önder Apo’nun yaşamı ve güvenliği tamamen halklarımızın devrimci mücadelesine bağlıdır. Başta kadınlar ve gençler olmak üzere, Önder Apo’nun fedaileri olarak, tarihsel rollerimizi oynamamız gereken bir süreçteyiz.

Kim ne yapacaksa şimdi yapmalıdır, yarın geç olabilir. Devlet ve Erdoğan faşizmine karşı ayağa kalkarak, Önder Apo’ya sahip çıkarak özgür geleceğimizi yaratmalıyız. Halklarımızın yaşamını cehenneme dönüştüren DAİŞ’in patronu saray sultanına, asla unutamayacağı bir ders vermeliyiz.

Erdoğan’ın temsil ettiği DAİŞ zihniyetine karşı halklarımızın ve tüm insanlığın tek umudu olan yurtseverler, devrimciler ve demokratlar olarak tarihi değiştirebileceğimiz bir süreçteyiz. Gün bu tarihsel sürece cevap olma günüdür. Gün Önder Apo için ayağa kalkma günüdür."