KONGRA-GEL: Erdoğan faşizmine karşı anti-faşist cepheye!

KONGRA-GEL Eş Başkanlığı, AKP/Saray'ın CHP ve MHP'nin desteğiyle HDP'ye dönük "dokunulmazlık darbesi"ne ilişkin yazılı açıklama yaptı.

KONGRA-GEL, HDP'ye dönük darbe üzerine anti-faşist cepheyi güçlendirme ve Erdoğan'a hizmet edenlerden hesap sorma çağrısında bulundu. Açıklamada, uluslararası çevrelerin de rollerini oynamaları istendi. KONGRA-GEL, mücadelenin büyütülmesiyle Erdoğan'ın hedeflerine ulaşamayacağına dikkati çekti.

KONGRA-GEL Eş Başkanlığı, AKP/Saray'ın CHP ve MHP'nin desteğiyle HDP'ye dönük "dokunulmazlık darbesi"ne ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, Türk devletinin, Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde kurmak istediği tekli faşist sistemin önünde engel olarak gördüğü halkların sesi olan HDP’yi susturmak amacıyla HDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırdığına dikkat çekildi.

"İkinci adımda milletvekilleri talimatla yargılanacak ve bazıları tutuklanacaklar. Çünkü faşist Erdoğan, Kürt halkının özgür iradesini ve demokrasi güçlerini topyekûn yok etmeyi esas alan kirli savaş konseptini yürütürken, kendisine karşı muhalefet yürüten tek yasal parti olan HDP’yi susturmak ve etkisizleştirmek istiyor" denilen açıklamada, şöyle devam edildi:

"Çünkü Erdoğan faşizmini engelleyebilecek temel güç, Kürt halkının özgürlük mücadelesinin dinamik güçleridir. Bunlardan biri de yasal demokratik zeminde mücadele yürüten HDP'dir. Muhalefetten korkan ve hiçbir muhalif sese tahammül etmeyen Erdoğan, HDP’yi de susturmak suretiyle hedefine itirazsız ulaşmayı hedefliyor.

Daha sonra üçüncü adım olarak da ilk fırsatta partili cumhurbaşkanı için yapacağı yasa değişikliğini, birleşik faşist devlet cephesinin de desteği ile referanduma götürmeyi ve bugüne kadar fiili olarak yürüttüğü partili cumhurbaşkanı sistemini yasal bir hale getirmeyi hedefliyor.

Ve Erdoğan bütün bu planlarıyla kendisini kurtarabileceğini sanıyor. Şehirlerimizi, doğamızı, tarihimizi, kültürümüzü yok eden, başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere gençlerimizi ve bir bütün olarak halkımızı katlederek, halklarımızın özgürlük ruhu ve bilinci olan Önderliğimize ağır tecrit uygulayarak, Özgürlük Mücadelesine baş eğdireceğini sanıyor."

'AKP'YE TOKAT GİBİ GERİ DÖNECEK!'

Erdoğan'ın, halklara karşı işlediği suçlardan dolayı çok büyük korku içinde olduğunun vurgulandığı açıklamada, "Kaybetmesi halinde kendisinin, ailesinin ve rantçı tüm yandaşlarının başına geleceklerden dolayı korku paranoyası içinde olan Erdoğan, tekçi faşizan sistemini kurarak, kendisini ve ailesini güvenceye almak istiyor. Erdoğan'ın bunu başarması halinde ise Kürdistan ve Türkiye halklarını kapkaranlık bir gelecek bekliyor demektir. Ancak Erdoğan asla bunu başaramayacaktır. Tüm yaptıkları bumerang gibi geri dönüp kendisini vuracaktır. Milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması, Erdoğan’a ve AKP’ye tokat gibi geri dönecektir" diye kaydedildi.

'HERKES FAŞİZME KARŞI TARİHSEL ROLÜNÜ OYNAMALI'

Açıklamada, "Halklarımızın devrimci öfkesinin faşizme geçit vermeyeceğine inancımız tamdır" diye belirtilen açıklamada, şu çağrılara yer verildi:

"Erdoğan faşizmine karşı halklarımızın tüm dinamik güçleri, başta kadınlar, gençler, emekçiler olmak üzere demokrasi ve özgürlükten yana olan herkes, faşizme karşı olan tüm çevreler, anti-faşist cepheyi oluşturmak için bir araya gelmelidir. Çok güçlü bir anti-faşist cephe ile Erdoğan faşizmini yenebiliriz. Bu nedenle herkes ve her güç ve her çevre, faşizme karşı tarihsel rolünü oynamalıdır.

KÜRT HALKINA: ERDOĞAN'A HİZMET EDENLERDEN HESAP SORULMALI

Kürdistan halkına çağrımızdır; Erdoğan faşizmine hizmet eden herkes, her kurum ve her proje, teşhir ve tecrit edilmelidir. Halkımızı düşman gören ve yok etmek için her şeyi yapan Erdoğan ve taraftarlarına, yani Kürdistan halkının cellat ve katillerine hak ettikleri karşılık verilmelidir. Kürdistan’da AKP kalmamalıdır. Yaşananlardan sonra AKP’li olmak çok büyük bir günah ve suçtur. Hem Kürt halkını katledeceksin, özgür Kürdün varlığını bir bütünen ortadan kaldırmak isteyeceksin, hem de köle kürde dayanarak Kürdistan’da siyaset yapacağım, diyeceksin. Buna asla izin verilmemelidir. Kürdistan halkı onurlu bir halktır. Özgürlüğü için çok büyük bedeller veren kahraman bir halktır. Ne Erdoğan’ın, ne de onun işbirlikçisi köle Kürtlerin yaptıkları yanlarına kâr kalmamalı; her şeyin hesabı sorulmalıdır. Kürdistan’ın tüm şehirleri ve Türkiye metropolleri mücadelenin en üst düzeye çıkarıldığı alanlar olmalıdır. 

'DÜNYANIN TÜM ALANLARINDA HALKLARIMIZIN SESİ OLALIM'

Avrupa ve tüm dünyada yaşayan Kürdistan ve Türkiye halklarına çağrımızdır; halklarımız faşizme karşı bir varlık yokluk mücadelesi veriyorlar. Bugün için Erdoğan ve AKP’de temsilini bulan; halkları, emekçileri ve tüm ezilenleri ötekileştiren yüz yıllık devlet faşizmini yenilgiye uğratmanın ve demokratik Türkiye ve özgür Kürdistan'ı yaratmanın imkân ve koşulları vardır. Bunu başarabileceğimize olan inanç ve devrimci coşkuyla yurt dışında anti-faşist cepheyi etkili ve hızlı bir şekilde örelim. Avrupa ve dünyada bulunduğumuz tüm alan ve meydanda halklarımızın sesi olalım, Erdoğan faşizmini teşhir ve tecrit edelim."

'DÜNYA KAMUOYU SEYİRCİ KALMAMALI'

KONGRA-GEL, açıklamasında dünya kamuoyuna ise şöyle seslendi:

"BM, AB, AP, AK, ülke parlamentoları, uluslararası kurumlar ve dostlar başta olmak üzere tüm dünya kamuoyuna çağrı yapıyoruz; Erdoğan ve Türk devlet faşizminin tüm insanlığın başına bela olmasına seyirci kalmayın. Kürt halkı faşizme karşı mücadelesinde başarılı olursa, bu tüm insanlığın kazancı olacaktır. Aksi takdirde Erdoğan faşizmi kazanırsa, bu tüm insanlığın kaybı olacaktır. Yarın geç olmadan, herkesi sorumluluklarının gereğini yapmaya çağırıyoruz. Başta BM olmak üzere tüm ilgili kurumlar devlet katliamlarına dur demek için harekete geçmelidir. Evrensel hukuk ve insan hakları değerlerini yok sayarak Kürt halkının varlığına, onun kültürel ve tarihi değerlerine, seçilmiş iradesi olan milletvekillerine yönelik yapılan uygulamalara müdahale edilmeli ve Kürt sorununun demokratik barışçıl çözümü için rollerini oynamalıdırlar."