Koç: Krizler ulusal birliktelikle aşılır

Güney Kürdistan’daki krize çözüm dört parça Kürdistan’da ulusal birliği sağlama çalıştayı 24-25 tarihleri arasında dört parça Kürdistan’da delegelerin katılımı ile Güney Kürdistan’ın Kerkük kentinde gerçekleşti.

Kürdistan’ın siyasal ekonomik diplomatik ve savunma konularının yer aldığı çalıştayın sonuçlarına ilişkin ANF’ye konuşan Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Eşbaşkanı Nilüfer Koç, “Çalıştaya katılan dört parça Kürdistanlı delegeler Öcalan’ın özgürlüğünün ulusal bir mevzu olduğu birçok katılımcı tarafından dile getirildi ve bunun sonuç bildirgesinde yer almasının önemine dikkat çekildi” dedi.

Çalıştayın, Güney Kürdistan’da yaşanan krizin tüm diğer parçalara yansıdığı ve Kürt ulusal birliğinin geliştirilmesi yönünde yoğun eleştiriler sunduğunu söyleyen Koç, “Bu istişare toplantısı Kürt ulusal birliğine dönük bir adım olacağı gibi Kürdistan’ın saldırı tehlikesi altında olduğu bir dönemde bu çalıştayın gerçekleştirilmesi önemlidir” dedi.

ULUSAL BİRLİKTE KNK’NİN ROLÜ

Çalıştayda Kürdistan’ın kaderi hakkında yoğun fikir ve eleştirilerin geliştirildiğini söyleyen Koç şöyle konuştu: “KNK’nin ulusal birlikte daha fazla rol oynaması beklentimiz var. Ulusal istişare toplantısı itibariyle çok olumlu geçti. Kürdistan Ulusal Kongresi’ne dönük beklentileri gördük. Ulusal birlik politikasında partilere endeksli diplomasinin ulusal birliğe gelmede zarar verdiği gibi uluslararası diplomatik faaliyetlerin parçalanmasına neden olduğunu gördük.”

Parçalar arasında zihinlerde oluşan sınırların kaldırılmasını vurgu yapan Koç, “Ulusal birlik konusunda bir defa herkesin bulunduğu parça itibariyle o parçaların sınırlarını kafasında, düşüncesinden ve duygusunda kaldırması gerekli. Başta Güney Kürdistan’da bunun başarılması lazım. Güney Kürdistan’da siyasi partiler arası oluşturulan hâkimiyet sınırlarının kaldırılması lazım. Beraberinde diğer parça sınırlarının kaldırması gerekiyor. Rojava ile Güney arasındaki Sêmalka Sınır Kapısı’nın kapatılması ulusal birlik politikasına zarar veriyor. Yine Kuzey Kürdistan’da demokratik kültürde kazanımların Güney Kürdistan’a akması ve sivil toplum alanı ile siyaset alanının daha fazla diyalog geliştirmesi gerektiği vurgulandı” diye konuştu.

ÖCALAN’IN ULUSAL BİRLİKTEKİ ROLÜ

Ulusal birliği en çok gündeme getirenin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan olduğunu da dile getiren Koç şöyle konuştu: “Çalıştaya katılan dört parça Kürdistanlı delegeler Öcalan’ın özgürlüğünün ulusal bir mevzu olduğu birçok katılımcı tarafından dile getirildi ve bunun sonuç bildirgesinde yer almasının önemine dikkat çekildi.”

ORTAK SAVUNMA BİRLİKLERİ ŞART

Türkiye, İran ve DAİŞ saldırıları altında olan Kürdistan’da parçalı siyaset anlayışı ile savunma yapılamayacağının da tartışmalarda belirtildiğini söyleyen Koç, Rojava, Güney ve Kuzey Kürdistan’da savaşçı güçler olan gerilla ve peşmergelerin can pahasına ülkeyi savunduğunu da dile getirdi. Peşmerge ve gerilla cephesinde vatan savunmasında sorun olmadığı, ama parçalı siyasetin bu alanı etkilememesi için de askeri cephede ortak bir savunma gerçekleştirilmesi gerektiğinin tartışıldığını da Koç belirtti.

‘KÜRDİSTAN ZENGİNLİKLERİ KÜRTLERE AİT’

Çalıştayda gündeme gelen diğer bir hususun da Kürdistan’ın yer altı ve yer üstü zenginlikleri olduğunu kaydeden Koç şöyle devam etti: “Kürdistan’ın zenginliklerinin hiçbir patinin tasarrufuna girmemesi gerekmektir. İstismara maruz kalmasının nedeni ciddi bir siyasal otoritenin boşluğundan geliyor. Güney Kürdistan’da ciddi bir siyasal otorite boşluğu var. Hükümet siyasal parti ekseninde hükümet olarak değerlendirildi. Yasaların güçlü ve işlevsel kılınması için şeffaf politikalar geliştirilmesi gerektiği belirtildi. Tüm Kürdistan zenginliklerinin güçlü yasalarla toplum tarafından denetlenmesi gerekliliği vurgulandı. Ekonominin yer altı ve yer üstü zenginliklerinin sevk-idaresinde toplumun bunu denetlemesi için şeffaf salt parlamentoyla sınırlandırılmaması, bütün zenginlikler burada yaşayan halklara olduğunun önemine dikkat çekildi.”