Amed Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Kışanak, Hasankeyf'in de UNESCO tarafından korunma altına alınması için mücadele edeceklerini belirterek, "Hasankeyf için Kültür Bakanlığı'nın başvurma gibi bir düşüncesi bulunmamakta. Zira Hasankeyf için devletin bambaşka projeleri var" diye tepki gösterdi.

Amed Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak, 4 Temmuz'da Almanya'nın Bonn kentinde 39. BM Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Miras Komitesinin Amed Surları ve Hevsel Bahçeleri'nin Dünya Kültür Mirası listesine alınmasını ANF'ye değerlendirdi.

Bonn kentinde 39. BM Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından Amed Surları ve Hevsel Bahçeleri'nin “Dünya Kültür Mirası“ listesine alınmasının ardından gözler Hasankeyf ve Dicle Nehri'ne çevrilmiş durumda. 

'UNESCO YÖNETİMİNE BASKI YAPMALI'

Kışanak, bir şehrin UNESCO'ya başvurabilmesi için o ülkenin Kültür Bakanlığı resmi başvuruyu yapması gerektiğini belirterek, "Bizler yıllardır bunun mücadelesini veriyoruz ve en sonunda Kültür Bakanlığı nezdindeki başvurumuz kabul edilerek UNESCO'ya başvuruda bulunuldu. Ne yazık ki Hasankeyf için Kültür Bakanlığı'nın başvurma gibi bir düşüncesi bulunmamakta. Zira Hasankeyf için devletin bambaşka projeleri var. Bunların başını Ilısu Barajı çekmekte. Devlet orayı tamamen insansızlaştırmak istemekte. Bunu kırmak için UNESCO yönetimine baskı yapmak lazım" dedi.

Kışanak Amed Surları'nın birçok medeniyete ev sahipliğine yaptığını da ifade ederek, "Bilindiği gibi Hasankeyf ve Amed iki kardeş kenttir ve 12 bin yıllık bir tarihe sahipler. Bu tarihler sadece Hasankeyf, ya da Amed'i bağlamıyor; bütün insanlığı ve geleceği kapsamakta. Bilindiği gibi Ortadoğu'da birçok tarihi yerler yok olma tehdidi altında. Bu mirasları korumak için UNESCO'nun devreye girmesi lazım ve insanlığı ilgilendiren bu tarihi mirasları yaşatmak için UNESCO'nun devreye girmesi lazım" diye konuştu.

'HASANKEYF KRİTERLERİN 9'UNU TAŞIYOR'

Kışanak, "Amed'in bu başarısı başta Hasankeyf olmak üzere bütün Kürdistan için büyük bir anlam teşkil etmekte" diyerek, şunları kaydetti: "UNESCO'nun bu kararı belki de Kürdistan'ın diğer miraslarını koruyabilmek için bir başlangıç olur. Hasankeyf'in sular altında kalmaması için mücadele edeceğiz. UNESCO listesine girebilmek için 10 kriterden sadece birini taşıması yeterliyken, Hasankeyf bu kriterlerin 9'unu taşımakta. Ama buna rağmen Kültür Bakanlığı'nın devlet politikaları yüzünden bir çıkış yapmayı düşünmediklerini görüyoruz. Bu da ülkemiz adına üzücü bir durum, çocuklarımız ve geleceğimiz için karamsar bir tablo sergilenmekte."