Kelar: KDP güçleri öz eleştiri vermeli

HPG Şengal Saha Komutanlarından Agit Kelar, tüm Kürdistani güçlerin öz eleştiri vermesi gerektiğini, bir daha katliamların yaşanmaması için tüm Êzîdî gençlerinin YBŞ/YJŞ saflarında mücadele etmesi gerektiğini belirtti.

HPG Şengal Saha komutanlarından Kelar, 3 Ağustos Katliamı dolayısıyla KDP'nin öz eleştiri vermesi gerektiğini belirtti. Kelar, katliamların önünü almak için öz savunma çağrısında bulundu ve tüm Êzîdî gençlerinin YBŞ/YJŞ saflarında mücadele etmesi gerektiğini belirtti.

Şengal'de 3 Ağustos 2014'te yaşanan katliamın üzerinden iki yıl geçti. Binlerce insanın katledildiği ve esir düştüğü, yüz binlerce insanın göç yollarına düştüğü 3 Ağustos Katliamı'nı jenosit olarak değerlendiren HPG Şengal Saha Komutanlarından Agit Kelar, tüm Kürdistani güçlerin öz eleştiri vermesi gerektiğini, bir daha katliamların yaşanmaması için tüm Êzîdî gençlerinin YBŞ/YJŞ saflarında mücadele etmesi gerektiğini belirtti.

Kelar, "Şengal meselesi bizim için ağır bir meseledir. Kürdistan güçleri açısından öz eleştiri verilmesi gereken bir durumdur. 3 Ağustos 2014 tarihinde halkımıza yönelik geliştirilen bu katliam Enfaldir. Nasıl ki Hz. Ömer döneminde ilk enfal gerçekleşmiş ise, 1988 yılında Saddam Hüseyin döneminde nasıl ki enfal gerçekleşmiş ise 2014'teki katliam da enfaldir. Hatta jenosittir. Bunun için öz eleştiri verilmesi gereken bir durumdur" diye konuştu.

'KDP GÜÇLERİ GÜÇLERİMİZİN ÖNÜNE ENGELLER KOYDU'

Kelar, Kürt güçleri arasındaki parçalılığı eleştirerek, bundan kaynaklı çetelerin Kürdistan’a ve Şengal’e saldırdığını belirtti. HPG güçlerinin ise Êzîdî halkının savunmasını yapmak için Şengal’e geldiğini ifade eden Kelar, şöyle devam etti:

"Esas itibarıyla Kürt güçleri, tüm Kürdistan’ı savunmalıydı. Ancak Kürt güçleri parçalıdır. Yani tüm Kürdistan’ın savunulması için bir birliktelik oluşturmamışlar. Bundan kaynaklı bu ferman yada enfalin yaşanması gerçekleşti. Bu da düşmanımızın istediği bir durumdu. Bunun için düşmanımız en güçsüz, zayıf olduğumuz yerden bizi vurmak istedi. Bunun için de Güney Kürdistan’a ve Şengal’e saldırdı. Kürdistan güçlerinin bu katliamın önünü alması gerekirken, buraya gelişimize bile izin vermedi. HPG, Êzîdî halkımızın feryatlarına cevap olurken Güney Kürdistan’da varlık gösteren diğer güçlerin zorlamaları ile karşılaştı. İlk gruplarımız geldikleri dönemde çok zorlandılar. Hatta ilk grubumuzdan üç arkadaşımız KDP peşmergeleri tarafından tutuklandılar. Önder Apo birçok kez Şengal üzerindeki tehlikeye dikkati çekti. Ancak Güney Kürdistan ve peşmerge güçleri ise bu katliamın önünü almak yerine Şengal’in savunmasını yapmak için gelen güçlerimizin önüne engeller koydu.”  

'KÜRDİSTANİ BİR GÜÇ OLARAK HAREKET ETMEDİ'

KDP peşmergelerinin 3 Ağustos'ta oynadıkları rolü sert bir dille eleştiren Kelar, şunları ifade etti: 

“Nedensiz bir şekilde içinde bulunduğumuz bu yüzyılda böylesi bir jenosidin, katliamın yaşanması hepimiz açısından ağırdır. Bunun için halkımız kendi öz savunmasını güçlendirerek gelebilecek her tür tehlike ve saldırı karşısında kendisini savunmalıdır. 10 binin üzerindeki peşmerge katliam karşısında halkı savunmaya yönelik herhangi bir arayış içerisine girmeyerek kendisini Kürdistani bir güç olarak görmedi. Kendilerine talimat geldiği zaman geri çekilerek bu halkı savunmasız bir şekilde katliam ile karşı karşıya bıraktı. Bu eleştiri peşmerge güçleri için ağır bir eleştiridir. DAİŞ çetelerinin eline esir düşmüş kızları ve kadınları kendi kardeşleri ve anneleri olarak görmediler. Bu halkın savunmasını yapmadılar. Bu çerçevede öz eleştiri vermesi gerekiyor, bu şekilde yaklaşması gerekiyor. Kürt halkı için de bu geçerlidir. Çünkü bu katliam nasıl ki Êzîdî Kürtleri için ise Kürt halkına da yönelik bir katliam olarak ele alınması gerekiyor. Tüm Kürt halkımız için de öz eleştiri verilmesi gereken bir durumdur. Şu ana kadar kendi öz savunma gücünü oluşturarak bu halkı savunabilirdi. Ancak bu gerçekleşmedi. Biz HPG güçleri olarak halkın da dediği gibi gelişebilecek daha büyük bir katliamı engelledik. Bu halkın savunmasını yapmayanların halktan önce Şengal’i terk etmeleri tarihe utanılacak bir durum olarak düştü. Bu durumdan dolayı öz eleştiri vermelidirler ve bundan sonra da alternatif nelerin yapılabileceği tartışması içinde olmalıdırlar.”

'GÜNEY KÜRDİSTAN'DA BİR PARÇALANMA SÖZ KONUSU'

Güney Kürdistan’da bir parçalanmanın söz konusu olduğunu dile getiren Kelar, katliamların devam etmesi yönünde şüphelerinin olduğunu belirterek, şunları kaydetti: 

“Güney Kürdistan’da bir parçalanma söz konusudur. Ancak ortaklaşmanın olması gerekiyor ve tüm Kürdistan’ın savunulması gerekiyor. Bizler Kürdistan’da ortak bir komutanlığın oluşma ruhu ve heyecanı ile geldik. Kanımızın son damlasına kadar bu çerçevede mücadelemizi yürüteceğiz. Bu isteğimize diğer güçler olumlu bakmadılar. Hatta gücümüzü misafir olarak görmektedirler. Bunun için katliamların devam etmesi yönünde şüphelerimiz var. Ve şunu da iyi biliyoruz ki, 3 Ağustos Katliamı'nda rol oynamayanlar, bundan sonra da bu halka yönelik gelişebilecek tüm katliamlarda da rol oynamayacaktır. Ve Kürdistani bir güç olmayana kadar da bu toplumun savunmasını yapamayacaktır. Bu bir gerçekliktir. Halkımız da bu gerçekliği görmektedir. Bu yaklaşımları gördüklerinden dolayı kendi topraklarına geri dönmemektedir. Sadece halkın savunmasını yapan ve bunda rol oynayan bizim duruşumuz ve görüşlerimizdir. Peşmerge gücünün görüşleri bu halkı savunamaz. Onların görüşleri sadece kendi bireysel savunmalarından ibarettir. Ancak şunu da biliyoruz ki, Kürdistani güçlerin bir araya gelip bu halkın savunmasını yapması gerekliliğidir. Ancak bu şekilde bir ortaklaşma olursa Musul’un özgürleşmesi en kısa zamanda gerçekleşir. Ve bu şekilde katliama cevap olunabilir. Halkımızın bizden isteği bu yöndedir. Bizim bu yönlü defalarca yaptığımız çağrılar karşısında peşmerge güçleri adım atmıyor ve Kürdistan’ın savunulmasında tek başımıza kalmaktayız.”

'ÊZÎDÎ GENÇLERİ HAREKETE GEÇMELİ'

Êzîdî halkının öz savunmalarını güçlendirmesi gerektiğini belirten HPG Şengal Saha komutanlarından Agit Kelar, son olarak şu mesajları verdi:

“Eğer bu güçler bir araya gelmiyorsa o zaman Êzîdî halkı, gençleri kendi kararlarını vermelidirler. Kendi öz savunmalarını oluşturmalı ve güçlendirmeli. Evet, bu esas üzerine YBŞ/YJŞ güçlerini oluşturup kendi halkının öz savunmasını yapmalılar. Bu bağlamda kimseye ihtiyaç duymazlar. Bunun için özellikle Êzîdî gençleri başta olmak üzere tüm toplum, kendini örgütlemeli ve kendi öz savunmalarını oluşturmalı. Bunun için de Êzîdî gençleri YBŞ/YJŞ saflarına katılımlarını artırmalı ve kendi öz savunmalarını güçlendirmeli. Ancak bu şekilde katliamların önü alınabilir. Artık bekleme zamanı değil harekete geçme zamanıdır.”