KCK: Tek gündemimiz Önder Apo'nun sağlığı ve güvenliğidir

KCK: Önder Apo'nun sağlığı ve güvenliği konusunda hiçbir haber almadığımız bir ortamda Hareketimizin tek gündemi Önder Apo'nun sağlığı ve güvenliğidir…. Önderliğinden haber alana kadar her türlü eylemi yaparak Önderliğine sahiplenecektir."

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Kürt Halk Önderi Abdulllah Öcalan üzerinde 5 Nisan 2015 tarihinden bu yana ağır bir tecrit uygulandığını belirterek, “Kürt halkına karşı alınan savaş kararının ilk adımı Dolmabahçe Mutabakatı’nı reddetmek olmuş, arkasından Kürt Halk Önderi üzerinde ağır tecrit uygulamasına geçilmiştir. O günden bugüne Önder Apo ne ailesi, ne avukatlarıyla görüşebilmiş; ne de hiç kimse ile bir iletişim kurabilmiştir. Önder Apo'ya yönelik bu uygulama Kürt halkına karşı savaş anlamına geldiğinden bir buçuk yıldır Kürt halkının özgürlük mücadelesine karşı şiddetli bir savaş yürütülmektedir. Savaşla Önder Apo'ya yaklaşım arasındaki bağ bu bir buçuk yılda bir daha net olarak görülmüştür” dedi.

‘ÖNDER APO’NUN SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KAYGILARI EN YÜKSEK DÜZEYE ÇIKMIŞTIR’

“Kürt halkı ve Özgürlük Hareketimiz her zaman Önder Apo'ya uygulanan ağır tecrit koşullarında ciddi kaygılar içinde olmuştur” denilen açıklamada, “Ancak 15 Temmuz darbe girişimiyle birlikte halkımız ve Özgürlük Hareketimizin Önder Apo'nun sağlığı ve güvenliği ile ilgili kaygısı en yüksek düzeye çıkmıştır. Özellikle darbe girişimini gerçekleştirdiği söylenen Fethullahçılar konusunda Önder Apo'nun değerlendirmeleri bu kaygımızın en temel nedenlerinden olmaktadır. Bu değerlendirmelerinden dolayı darbe ortamında Önder Apo'yu hedeflemek isteyecekleri açıktır. Yüzlerce insanı uçak, helikopter ve tanklarla katleden böyle bir ekibin, İmralı’yı hedeflemeyeceğini kim söyleyebilir? Fethullahçıların devleti ele geçirmek için yıllarca Apo ve PKK düşmanlığının şampiyonluğunu yaptığını tüm Türkiye kamuoyu bilmektedir. Tüm bu gerçeklikler bir an önce Önder Apo'nun sağlığı ve güvenliği konusunda bilgi almamızın aciliyetini ortaya koymaktadır” ifadelerine yer verildi.

TÜM GÖRÜŞME TALEPLERİ REDDEDİLDİ’

Ailesi ve avukatlarının Önder Apo'nun sağlığı ve güvenlikte olduğunu öğrenmek için defalarca görüşme başvurusunda bulunduğunu ama her görüşme taleplerinin reddedildiğine dikkat çeken KCK, “Böyle bir kanlı darbe girişiminden sonra ailesinin ve avukatlarının Önder Apo ile görüşmek istemeleri en temel insani haklarıdır. Ailesi ve avukatlarının görüşme talebi reddedilerek en temel insan hakları çiğnenmektedir” dedi.

‘HAREKETİMİZİN TEK GÜNDEMİ ÖNDER APO’NUN SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİDİR’

KCK Yürütme Konseyi açıklamasında şu hususlara dikkat çekildi:

“Yüzlerce insanın ölümüyle sonuçlanan bir darbe girişiminden sonra tüm Kürt halkının ve demokrasi güçlerinin İmralı’da Önder Apo ile görüşmenin yapılması yönünde talebi olmasına rağmen, ısrarla bu görüşme talebi reddedilmektedir. Bu durum, halkımız ve Hareketimizin Önder Apo'nun sağlığı ve güvenliği ile ilgili kaygılarını arttırmaktadır.

Artık hiçbir haber alınmayan ortamda İmralı’ya gidip görüşülsün, Önder Apo ile müzakereler yapılsın demenin de bir anlamı kalmamıştır. Önder Apo'nun sağlığı ve güvenliği konusunda hiçbir haber almadığımız bir ortamda Hareketimizin tek gündemi Önder Apo'nun sağlığı ve güvenliğidir. Bir halkın ve Hareketin birinci görevi Önderliğine sahiplenmektir. Önderliğine sahiplenmeyen bir halk ve hareket özgürlüğüne de, demokrasiye de, ülkesine de, halkına da sahip çıkamaz. Bu açıdan Önder Apo'nun sağlığı ve güvenliği konusunda emin olacağı bir haber almak Hareketimizin birinci gündemidir.

Önder Apo'nun sağlığı ve güvenliği en temel siyasi bir sorundur. Türkiye'nin en temel sorunu Kürt sorunuysa, o zaman Kürt Halk Önderinin durumu da doğrudan siyasi bir sorun olmaktadır. Zaten on yıllardır halkımız ve Hareketimiz “Önderliğimize yaklaşım savaş ve barış gerekçesidir” biçimindeki tutumunu kamuoyuna duyurmuştur.

‘HALKIMIZ VE HAREKETİMİZ ARTIK HER TÜRLÜ EYLEMİ YAPARAK ÖNDERLİĞİNE SAHNİPLENECEKTİR’

Halkımız 15 Temmuz’dan beri teyakkuz içinde Önder Apo'nun sağlığı ve güvenliği konusunda haber almak için sürekli eylem yapmaktadır. Avrupa’dan Avusturalya’ya ve Kürdistan'ın dört parçasına kadar halkımız ayaktadır. Halkımız hala da her gün birçok yerde Önderliğinden haber almak için eylem yapmaktadır. Buna rağmen tek bir görüşme yaptırılmaması, halkımızı ve Hareketimizi alarm durumuna getirmiştir. AKP iktidarı her gün şoven ve Kürt düşmanı yaklaşımlarla halkımızı ve Hareketimizi tam bir alarm durumunda Önderliğinden haber alma mücadelesine girme noktasına getirmiştir. Artık bu noktadan sonra Önderliğinden haber alana kadar her türlü eylemi yaparak Önderliğine sahiplenecektir.

‘ÖNDERLİĞE SAHİPLENİLMEDEN HİÇBİR ŞEYE SAHİPLENİLEMEZ’

Gün oturma ya da sadece konuşma günü değildir; gün Önderliğine sahiplenme günüdür. Tüm yaşamını bu halka sahip çıkmayla geçiren bu Önderliğe sahiplenme tüm Kürtlerin boynunun borcudur. Bu Önderliği sahiplenmeden bırakalım özgür ve demokratik yaşamı, Kürt olarak yaşamayı bile hak etmek mümkün değildir.

Hareketimiz bugünden itibaren Bakurê Kurdîstan’ın en temel gündemini Önderliğine sahiplenme olarak ilan etmiştir. Kuşkusuz Türk devletinin Rojava’yı işgaline de karşı çıkılmalıdır. Ancak Önderliği sahiplenmeden, Önderliğin sağlığı için her yerde ayağa kalkmadan Kürt halkı hiçbir şeye sahiplenemez. Tüm eylemler Önderliğin sağlığı ve güvenliği ekseninde geliştirilmelidir. Artık halkımız tam alarm durumuna geçmeli, bugüne kadar yapılan eylemleri katbekat aşan eylemler gerçekleştirmelidir. Öyle bir eylem düzeyi tutturmalıyız ki, AKP hükümeti derhal Önderliğimizi aile ve avukatlarıyla görüştürsün!

‘GÜNEŞİMİZİ KARARTAMAZSINIZ EYLEMLERİNİ AŞAN BİR SAHİPLENME OLMALI’

Kürt halkı Kürdistan'ın dört parçasında, yurtdışında ve yaşadığı her yerde ayağa kalkarak tarihi Önderliğe sahiplenme serhildanları gerçekleştirmelidir. Gerçekleştirdiği serhildanlarla 1999 yılında onlarca fedainin Önder Apo etrafında “Güneşimizi Karartamazsınız” diyerek ateşten barikat kurması biçimindeki sahiplenmeyi aşan bir sahiplenme ortaya koymalıdır.

Başta Türkiye halkları ve demokrasi güçleri olmak üzere tüm Ortadoğu'nun demokrasi ve özgürlükten yana halkları ve tüm siyasi güçleri de Önder Apo'ya sahiplenme eylemlerine katılmalıdır. Önder Apo'ya sahiplenmek, tüm Ortadoğu halklarının özgür ve demokratik yaşamına sahiplenmektir.

Kürdistanlı tüm kadınlar, gençler, yaşlılar, çocuklar;  Müslüman, Êzıdî, Alevi, Hıristiyan tüm Kürdistanlı inançlar ve etnik topluluklar Önder Apo'ya sahiplenerek özgür ve demokratik yaşamlarına sahiplenmelidirler. Bu temelde tüm Kürdistan halkını ve dostlarını “Bê Serok Jîyan Na Be!” sloganı altında ayağa kalkmaya çağırıyoruz.