KCK, uluslararası komplonun üzerinden 17 yıl geçtiğini vurgulayarak esas olarak kaybeden komplocular, kazananın ise Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, Özgürlük Hareketi ve Kürt halkı olduğunu belirtti. KCK, “Komplonun 18. yılında tüm halklarımızı Kürdistan’ın tüm parçalarında halkın kendi kendini yönetmesi olan demokrasi ve Özgürlük Mücadelesini yükseltmeye ve bu temelde Önder Apo'nun özgürlüğünü sağlamaya çağırıyoruz” dedi.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, uluslararası komplonun üzerinden 17 yıl geçtiğini belirterek, bu komplo içinde yer alan güçleri bir daha şiddetle kınadı. KCK, başta Güneşimizi Karartamazsınız direnişinde şehit düşenler olmak üzere komploya karşı 17 yıldır sürdürülen mücadelede şehit düşenleri saygı ve minnetle andı. KCK açıklamasında “Komployla esaret altına alınıp rehin tutulan, İmralı koşullarında büyük bir irade savaşı, düşünce savaşı veren Önderliğimizi de saygıyla selamlıyor, Önder Apo'nun felsefesi, ideolojik-politik çizgisinin her türlü komployu yenerek başta Kürdistan olmak üzere tüm Ortadoğu halklarını özgürleştireceğine olan inancımızı bir daha vurguluyoruz” denildi.

‘KAYBEDEN KOMPLOCULAR KAZANAN ÖNDER APO, HAREKETİMİZ VE HALKIMIZ OLDU’

“Özgürlük Hareketimiz ve halkımız 17 yıldır Önder Apo'nun felsefesi, ideolojik ve siyasi çizgisi temelinde mücadele vererek uluslararası komployu ve komplo içinde yer alanları önemli oranda başarısızlığa uğratmıştır” denilen açıklamada, “Esas olarak kaybeden komplocular, kazanan ise Önder Apo, Hareketimiz ve halkımız olmuştur.

Uluslararası komplo Önder Apo'yu esaret altına alıp Kürdistan ve Ortadoğu'daki etkisini ortadan kaldırmak isterken, bugün Önder Apo’nun düşünceleri Ortadoğu'ya yön vermektedir. Önder Apo'nun ortaya koyduğu paradigma, ideolojik ve siyasi çizgi dışında Ortadoğu’nun ağır sorunlarına çözüm bulmak mümkün değildir.

Bugün Rojava Devriminin Önder Apo çizgisinde gelişmesi ve Demokratik Suriye’nin temeli haline gelmesi, komplonun boşa çıkarıldığı anlamına gelmektedir. Komplo, Önder Apo'yu saf dışı edip PKK'yi etkisizleştirmek isterken, bugün Ortadoğu'nun ancak bu çizgiyle siyasi bir uzlaşma temelinde istikrar ve barışa kavuşacağının görülmesi, komplonun sadece Önder Apo ve Kürt halkına değil, tüm Ortadoğu halklarına ve insanlığa yapıldığını bir daha gözler önüne sermiştir” ifadelerine yer verildi.

‘KOMPLOCULAR BU KİRLİ İŞTEN KENDİLERİNİ KURTARMAK İÇİN ÖNDER APO’NUN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN ÇABA GÖSTERMELİLER’

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı açıklamasında devamla şu hususlara dikkat çekildi:

“Komplocular 17 yıldır Önder Apo’yu esaret altına alarak, rehin tutarak Kürt haklına karşı en büyük düşmanlığı ve saldırıyı yapmışlardır. 17 yıldır yürütülen mücadele ve Ortadoğu'da ortaya çıkan siyasi durum göstermiştir ki, Kürtlere tarihin en büyük haksızlık, vicdansızlık ve zulüm yapılmıştır. Aslında suçlu olanların ve yargılanması gerekenlerin bu uluslararası komploda yer alanlar olduğu her gün daha iyi anlaşılmaktadır. Rojava’da ve Suriye’de Önderlik çizgisinde başta IŞİD olmak üzere tüm gerici güçlere ve destekçilerine karşı verilen mücadele aynı zamanda uluslararası komplonun yargılanması anlamına gelmektedir.

Önder Apo Türkiye'de esaret altına alınmış olsa da, bu komploda başta ABD, Avrupa, Rusya, Yunanistan, İsrail olmak üzere birçok ülke yer almıştır. Kenya da ABD'nin isteğiyle bu komplonun en kirli yanını üstlenmiştir. Bu açıdan komplo 18. yılına girerken ve komplonun Kürt halkına yönelik bir haksızlık olduğu ortaya çıkmışken tüm bu güçlerin bir özeleştiri vermeleri ve bu özeleştirilerini pratikte somutlaştırmaları gerekmektedir. Yoksa bu ağır yükün altında kalan travmatik bir ülke konumundan çıkamayacaklardır. En başta da kendi halklarına büyük bir kötülük yapmış olacaklardır.

Uluslararası komplocu güçlerin bu kirli işten kendilerini kurtarmaları için başta Önder Apo'nun özgürlüğü olmak üzere Kürt sorununun çözümü ve halkımızın özgürlüğü için çaba göstermeleri ve üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeleri gerekir. Yakalarını tarihin, insanlığın ve halklarımızın elinden ancak böyle kurtarabilirler.

‘ÖNDER APO’NUN ÖZGÜRLÜĞÜ OLMADAN BARIŞ DA GERÇEKLEŞMEYECEK’

Türk devleti hala uluslararası komplocuların gardiyanlığını yapmaya devam etmekte; Önder Apo şahsında Kürt halkına karşı düşmanlığını göstermektedir. Dünyada hiçbir halk bu düzeyde Önderliğine bağlı olmazken, bu gerçeği görüp Önderlik şahsında Kürt halkıyla barışacağına, Önder Apo’ya uyguladığı ağır tecrit ve rehine politikasıyla Kürt halkıyla olan husumeti ve düşmanlığı arttırmaktadır. Eğer kardeşlik olacaksa, tasada ve kıvançta bir olacağımız demokratik uluslaşma içinde birlikte yaşayacaksak Önder Apo'nun özgürleşmesi şarttır. Bir barış anamızın vurguladığı gibi Önder Apo özgür olmadan barış da gerçekleşmeyecektir.

‘ÖNDER APO VE HALKIMIZIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ SAĞLAMA MÜCADELESİNİ YÜKSELTMELİYİZ'

Halkımız bugüne kadar Önder Apo'ya bağlılık göstererek, Önder Apo çizgisinde mücadele ederek hep kazanmıştır. Rojava Devriminin başarısı bunun en somut kanıtı olmaktadır. Halkımız Önder Apo çizgisinde mücadele ederek hem Önder Apo'nun hem de halkımızın özgürlüğünü sağlama mücadelesini yükseltmelidir. Halkımızın bugün Bakurê Kurdîstan’da yürüttüğü yerel demokrasi, özyönetim ve demokratik özerklik mücadelesi, aynı zamanda Önder Apo'yu özgürleştirme mücadelesidir. Özyönetimlerin ilanı ve bunun etrafındaki mücadele, Önder Apo çizgisinin pratikleşmesi, halklarımızın ve Önder Apo'nun özgürlüğünü yakınlaştırma mücadelesidir.

Komplonun 18. yılında tüm halklarımızı Kürdistan’ın tüm parçalarında halkın kendi kendini yönetmesi olan demokrasi ve Özgürlük Mücadelesini yükseltmeye ve bu temelde Önder Apo'nun özgürlüğünü sağlamaya çağırıyoruz.”