KCK: Katliamlara karşı demokrasi mücadelesi daha fazla ortaklaştırılmalı

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, tarihin en vahşi katliamlarından biri olan Sivas Madımak Katliamı’nı kınadı.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, tarihin en vahşi katliamlarından biri olan Sivas Madımak Katliamı’nı kınadı. KCK, “Demokrasi ve özgürlük örgütlü toplulukların mücadelesiyle gerçekleşir ve gelişir. Ancak tek başına mücadelenin özgür ve demokratik yaşamı getirmeye yetmediğini başta Aleviler olmak üzere tüm demokrasi güçleri çok iyi anlamışlardır. HDP’de birleşilerek ortak mücadele verilmesi bu bilincin sonucudur. Aleviler bu bilinçle bundan sonra demokrasi güçleriyle mücadelelerini daha fazla ortaklaştırmalı ve bu temelde Türkiye'nin demokratikleşmesi ve Alevilerin özgürlüğünün sağlanmasında rollerini oynamalıdırlar. Madımak Katliamı Şehitlerine verilecek en iyi karşılık böyle olacaktır” dedi.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Madımak Katliamı’nın yıldönümü vesilesiyle yazılı bir açıklama yaptı. KCK,  tarihin en vahşi katliamlarından birinin gerçekleştiği Sivas Madımak Katliamı’nın üzerinden 22 yıl geçtiğini hatırlatarak, “Ancak hala Aleviler üzerindeki inanç soykırımı sürmekte ve katliam tehlikeleri devam etmektedir. Dün Alevileri katledenler, bugün Alevileri tehlikeli bir topluluk olarak gösterip hedef haline getirmişlerdir. Özellikle Gezi Direnişinden sonra AKP Hükümetinin Alevileri hedef göstermesi, ne devlet zihniyetinin, ne de AKP'nin içinden geldiği geleneğin zihniyetinin değiştiğini ortaya koymaktadır. Özellikle AKP'nin Türkiye içinde ve Ortadoğu'da uyguladığı mezhepçi politikalar Madımak Katliamı gibi katliamların toplumsal zeminini ve psikolojisini daha da arttırmış bulunmaktadır” diye belirtti.

1993 Sivas Katliamıyla Alevilerin yükselen Kürt Özgürlük Hareketiyle birleşmelerinin ve ortak mücadele etmelerinin önüne geçilmek istendiğini kaydeden KCK, “Gezi Direnişine azgınca saldırılması ve daha sonra Alevilerin bu direnişe fazlasıyla katıldığının söylenerek hedef gösterilmesi, Alevilerin başta Kürt Özgürlük Hareketi olmak üzere demokrasi güçleriyle ortak mücadele etmesinden korkmalarının sonucudur. Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca devlet ve Hükümetler Alevilerin kimliklerini ve inançlarını inkar ederken, demokrasi güçleriyle birlikte ortak mücadele içine girmemesi için de özel savaş politikası yürütmüşlerdir. Türkiye'de üzerinde özel savaş politikası yürütülen toplulukların başında Aleviler gelmektedir. Bugün hala Alevilerin bir kısmı devletin yedeğindeyse, Alevilerin parçalılığı belli oranda devam ediyorsa, bunun nedeni, kesinlikle Aleviler üzerinde uygulanan özel savaştır.

Aleviler 1993 2 Temmuz’unda Sivas Katliamıyla din ve şeriat korkusu yaratılarak devlete yedeklenmek istenirken, öte yandan Madımak Katliamıyla devleti sorgulama ve bu temelde öz örgütlenmelerini geliştirme bilinci de artmıştır. Bugün Aleviler önemli oranda devletten uzaklaşıyorsa; HDP şahsında Türkiye'nin tüm demokratik güçleriyle birleşiyorlarsa, bu, Sivas Madımak Katliamının sorgulanarak bilince çıkarılması ve demokrasi güçleriyle ortak tutum alma bilinci ve mücadele anlayışının gelişmesi sonucudur” diye belirtti.

‘ALEVİ TOPLUMU  AÇISINDAN DEVRİMSEL GELİŞMELER YAŞANMAKTADIR’

“Alevi toplumu açısından bugün devrimsel gelişmeler yaşanmaktadır” diyen KCK devamla şu hususlara dikkat çekti:

“Kendi kimliği ve örgütlülüğü temelinde demokrasi mücadelesi içinde yer almakta; kendi temsilcileriyle Mecliste temsil edilmektedirler. Bugün HDP şahsında Türkiye'deki tek etnisite ve tek inanca dayanan toplumsal ve siyasal sistem çökmüş; Türkiye'de demokratik ulusa dayalı yeni bir toplumsal ve siyasal sistemin kurulmasına dev bir adım atılmıştır. Bu adım içinde en önemli yerlerden biri Alevilere aittir. Alevilerin kendi öz örgütlülükleriyle demokrasi mücadelesi içinde yer almaları ve bugün demokratik ulusun önemli bir bileşeni olarak HDP çatısı altında mücadelelerini ortaklaştırmaları, Sivas Madımak Katliamına verilmiş en iyi cevaptır. Bugün HDP çatısı altında Aleviler başta olmak üzere tüm etnik ve inanç topluluklarının, başta sosyalistler olmak üzere tüm demokrasi güçlerinin birleşmesi Madımak Katliamıyla öngörülen amacın başarısız bırakıldığının kanıtıdır.

Sivas Madımak Katliamıyla başta Aleviler olmak üzere demokrasi güçleri ürkütülüp Kürt halkının özgürlük mücadelesinden uzaklaştırılmak istenmişti. Ancak bugün Alevilerin, demokrasi güçlerinin ve sosyalistlerin Kürt halkının özgürlük mücadelesiyle ortak mücadele içine girmelerinin gerçekleşmesi 1990’lı yıllardaki kirli özel savaşçıların başarısız kaldığını gözler önüne sermektedir.”

‘ALEVİLERİN ÖRGÜTLÜLÜKLERİNİ GELİŞTİRMELERİ ÖNEMLİDİR’

Alevilerin kendi örgütlülüklerini geliştirmelerinin önemli olduğunu belirten Eşbaşkanlık, “Demokrasi ve özgürlük örgütlü toplulukların mücadelesiyle gerçekleşir ve gelişir. Ancak tek başına mücadelenin özgür ve demokratik yaşamı getirmeye yetmediğini başta Aleviler olmak üzere tüm demokrasi güçleri çok iyi anlamışlardır. HDP’de birleşilerek ortak mücadele verilmesi bu bilincin sonucudur. Aleviler bu bilinçle bundan sonra demokrasi güçleriyle mücadelelerini daha fazla ortaklaştırmalı ve bu temelde Türkiye'nin demokratikleşmesi ve Alevilerin özgürlüğünün sağlanmasında rollerini oynamalıdırlar. Madımak Katliamı Şehitlerine verilecek en iyi karşılık böyle olacaktır.

Sivas Katliamını bir daha nefretle kınıyor, şehitleri minnetle anıyor; onların özlemlerini demokratik ulus ve demokratik Türkiye mücadelemizde yaşatacağımız sözünü yineliyoruz” dedi.