‘KCK Ana Davası’ 23 Mayıs’a ertelendi

Kürt siyasetçilerin yargılandığı Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen "KCK Ana Davası"nda savcının hazırladığı mütalaayı sundu.

Kürt siyasetçilerin yargılandığı Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen "KCK Ana Davası"nda savcının hazırladığı mütalaayı sundu. Mahkeme heyeti, sanık ve müdafilerinden son savunmalarını hazırlamaları istedi. Duruşmada savcının, sanıkların lehlerine olan delilleri ortaya koymayarak görevini kötüye kullandığını söyleyen sanık avukatlarından Mesut Beştaş, "yargılamanın milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması ile aynı doğrultuda seyrettiğini" söyledi.

Amed’de 2009 yılında "KCK" adı altında gerçekleştirilen siyasi soykırım operasyonlarda bir süre tutuklu kalıp daha sonra tahliye edilen aralarında HDP milletvekilleri, DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle'nin de bulunduğu 191 Kürt siyasetçinin yargılandığı davanın 60'ıncı duruşması, 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye devam edildi. Davanın bugünkü duruşmasında başka bir dosyadan tutuklu bulunan Kürt siyasetçiler Çimen Işık, Pero Dündar, Olcay Kanlıbaş, Hüseyin Yılmaz, Turan Genç ve Ali Şimşek müdafileriyle birlikte hazır bulundu. 

Duruşmayı DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, HDP Amed milletvekilleri Sibel Yiğitalp ve Çağlar Demirel'in yanı sıra tutuklu siyasetçilerin yakınları da takip etti.

Yargılamada Cumhuriyet Savcısı, hazırladığı mütalaasını okudu. Okunan mütalaanın ardından söz alan avukat Mesut Beştaş, savcının hazırladığı mütalaasında müvekkilleri lehine hiçbir delilin ileri sunulmadığına dikkat çekerek, bunun "görevi kötüye kullanma suçunu" oluşturduğunu söyledi.

Beştaş, "Sanıkların aleyhine olan durumu ortaya koyup da lehine olan durumu ortaya konulmaması görevi kötüye kullanmaktır. Bu paralel yapının güdümünde yapılan dosyaların aslında bir kumpas olduğu ortaya konuldu. Bunun en önemli sebebi de usulsüz işlem yapma, usulsüz dinleme yapma en önemli unsurlardır. Usulsüzlüğe ilişkin bir durum varsa mahkemeden sorulmasını istiyoruz. Ancak bilgi edinme kapsamında istenilebileceği belirtiliyor" dedi.

Yaklaşık 2,5 aydır, her gün duruşmaların yapıldığını hatırlatan Beştaş, devamında ise şunları söyledi: 
"Parti ve sivil toplum örgütlerinde çalışan müvekkiller açısından nedense seri bir yargılamaya geçildi. Bunun sebebi de Cumhurbaşkanı, Başbakan ve devlet kurumlarının HDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması ile aynı doğrultudadır. Bir taraftan da Amed'de KCK davasının sonuçlandırılması gerektiği söylenmiştir. Bu durumu özellikle belirtmek istiyoruz. Umarım siyasetin baskısı ile bu yargılama yapılmıyordur. Biz soruşturmanın genişletilmesi ile ilgili taleplerimizi ileri sürüyoruz. Bizim taleplerimizin hepsi reddediliyor. Biz heyetin ve iddia makamının önyargılı olduğunu düşünüyoruz. İddia makamı bunu gösterdi. Ancak adaletin tecelli etme umudumuz var." 

Beştaş'ın savunmasının ardından Mahkeme Heyeti, ara kararlarını açıkladı. Heyet, Kovuşturma aşamasında milletvekilleri olmaları nedeniyle haklarında tanzim edilen fezlekeye ilişkin Meclis kararı beklenen HDP milletvekilleri Nadir Yıldırım, Alican Önlü, Dirayet Taşdemir, Besime Konca, Selma Irmak, Ahmet Yıldırım, Osman Baydemir ve Çağlar Demirel'e ilişkin dosyaların kovuşturmanın geldiği aşama dikkate alınarak ayrı tutulmasına karar verdi. 

Heyet, tüm sanık ve müdafilerine varsa son tevsi tahkikat taleplerini bildirmeleri, yine sanıklardan Çimen Işık, Turan Genç ve Hüseyin Yılmaz ile Herdem Kızılkaya, Ramazan Morkoç, Senanik Öner, Zühre Bozacı ve müdafilerine de ek savunmalarını hazırlamak üzere süre verilmesine karar verdi. 

Öte yandan mahkeme heyeti, ses analizinin sanıklara ait olup olmadığına ilişkin bilirkişi raporu, sanıkların tape ve ortam konuşmalarındaki konuşmalarının Kürtçe dilinden Türkçe diline tercümesi konusunda yapılan bilirkişi raporuna dijital verilerin kolluk tarafından ele geçirildikten sonra bir müdahale yapılıp yapılmadığı konusunda hazırlanan bilirkişi raporlarına karşın sanık avukatlarının beyanlarını sunmak üzere ek süre verilmesine karar vererek bir sonraki duruşmayı 23 Mayıs 2016 tarihine ertelendi.