KCK: AKP faşizmine karşı sokağa çıkılmalı!

Tüm demokrasi güçlerini AKP faşizminin insanlık dışı saldırılarına karşı koymaya çağıran KCK, “başta Kürt halkı ve Türkiye halkları olmak üzere tüm demokrasi güçleri bu faşist saldırganlığa karşı seslerini yükseltmeli ve sokağa çıkmalıdır” dedi.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, AKP faşizminin talimatıyla asker, polis ve çetelerin aylardır Kürt şehirlerini karadan ve havadan bombaladığını ve her türlü insanlık dışı saldırıyı yaptığını belirtti. KCK, “Gençlerin ve halkın özyönetim direnişlerine karşı her türlü insanlık dışı ve kirli savaş yöntemlerini kullanmaktadırlar. İlkçağ despotlarının taş üstünde taş, omuz üzerinde baş bırakmayın biçimindeki savaş tarzıyla hareket etmektedirler” dedi.

“Nusaybin ve Şırnak’ta tankıyla, topuyla direnişçiler karşısında başarılı olamayan ve büyük kayıp veren soykırımcı güçler uçaklarını ve yasak silahlarını devreye koymuştur” denilen açıklamada, “Vahşi intikam duygusuyla kadın, çocuk, yaşlı, sivil ve yaralı demeden her alanı bombalıyor, kimyasal içerikli gazlar kullanıyor. Sivil ve yaralı ayırımı yapmadan canlı gördüğü her şeye azgınca saldırıyor. Hem de bu saldırılar insanlık zirvesi adı verilen toplantı döneminde yoğunlaştırılıyor. Bu zirve örtü yapılarak Şırnak ve Cizre’de insanlık dışı her yol, yöntem ve araç kullanılıyor. İnsanlık zirvesi gibi toplantılar ve çıkar ilişkileri nedeniyle bu saldırılar normalleştiriliyor. Böylece BM, Avrupa ve birçok siyasi güç bu suçlara ortak oluyor” ifadelerine yer verildi.

KCK açıklamasında devamla şu hususlara dikkat çekiliyor:

“Bugün Türkiye'de faşist bir AKP iktidarı vardır. Tayyip Erdoğan da bunun şefidir. Cizre ve Silopi gibi insanlık suçlarının işlendiği bir yerde “bunlar iyi günlerdir, daha neler neler görecekler” diyerek insanlık dışı faşist saldırıda sınır tanımayacağını ortaya koymaktadır. AKP iktidarı ve Tayyip Erdoğan Kürtlere karşı sınırsız faşist soykırımcı politika uygulayarak suçlular topluluğu haline gelmiştir. İçeriden ve dışarıdan yeterince ses yükseltilmedikçe AKP faşizmi ve müttefikleri suçlarına her gün yeni suçlar katacaklardır.

Nusaybin ve Şırnak’taki saldırıları seyretmek artık insanlık suçuna ortak olmak durumuna düşmektir. Dolayısıyla başta Kürt halkı ve Türkiye halkları olmak üzere tüm demokrasi güçleri bu faşist saldırganlığa karşı seslerini yükseltmeli ve sokağa çıkmalıdır. Nusaybin ve Şırnak’ta sivil ve yaralı demeden insanlık dışı saldırılar yapan, savaş suçu işleyen bu faşizme karşı konulmalıdır.

‘DÜNYA BU KİRLİ SAVAŞI ARTIK İZLEMEMELİ, SORUMLULUĞUNU YERİNE GETİRMELİDİR’

İnsan hakları kuruluşları, BM, Avrupa’nın ve dünyanın tüm demokrasi güçleri Nusaybin ve Şırnak’taki kirli savaşı Roma Arenalarındaki gladyatörlerin savaşını izler gibi izlememelidirler. Avrupa ve uluslararası alandaki insan hakları kuruluşları, demokratik sivil kurumları, basın ve hukuk örgütleri Türk devletinin bu kirli savaşına göz yummamalıdır. Artık bu suçlar tüm insanlığı ve Avrupa toplumunu kirleten ve çürüten noktaya gelmiştir. Bu açıdan insan hakları kuruluşları, sağlık örgütleri ve tüm hümaniter çevreleri başta Nusaybin ve Şırnak olmak üzere Kürdistan'da yürütülen kirli savaşa karşı durmaya ve ahlaki, vicdani, insani ve tarihi sorumluluklarını acilen yerine getirmeye çağırıyoruz.”