Amed ve Batman'daki eylemlerde kayıpların akıbeti sorulurken, OHAL ilanı da kınandı. Aileler ve insan hakları savunucuları, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile derhal görüşme yapılmasını da istedi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi ve kayıp yakınlarının "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 389'uncusu Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde yapıldı. Eyleme İHD Şube yönetici ve üyeleri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, MEYA-DER yönetici ve üyeleri, kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları katıldı. Eylemde, 1994 yılında Amed'in Lice ilçesi Yorulmaz köyüne baskın düzenleyen askerlerce gözaltına alınan ve 22 yıldır kendisinden bir daha haber alınamayan Mehmetcan Ayşin'in akıbeti soruldu.

İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Amed Şube Başkanı Raci Bilici, eylemdeki konuşmasında, kayıpların akıbetini ortaya çıkarma iradesinin gösterilmesi durumunda, darbe girişimi ve benzeri gelişmelerin yaşanmayacağını belirtti.

Bilici, OHAL ilan edilmesine tepki göstererek, şunları ifade etti: "Hukuk dışına her insandan eğer hesap sorulmasa, bu şekilde hukuk dışına çıkarlar, dedik. Darbeler, ister siyasi, ister sivil, ister askeri; kime karşı yapılırsa yapılsın, kim yaparsa yapsın, temel hak ve özgürlükleri imha etmek demektir. Siyasal iktidara çağrıda bulunuyoruz. Bu türden darbelerin bir daha ortaya çıkmaması için önlem alınmalıdır. Önlemi ise şudur; Köklü bir demokrasinin temelini atmaktır. İnsan haklarına dayalı bir anayasayı hazırlamaktır."

KIZI ANLATTI

Eylemde, Mehmetcan Ayşin'in hikayesi ise kızı Ayşe Ayşin tarafından şöyle anlatıldı: "Askerler köyümüze baskın düzenledi. Babam ile birlikte 12-13 kişiyi gözaltına alıp götürdüler. 8 gün geçti. Gözaltındakileri bıraktılar ama babamı bırakmadılar. Kurban Bayramı idi. Bayram geçti ama bu kez gözaltına olduğunu kabul etmediler. Bir değil, iki değil; kaç dilekçe verdik ama sonuç alamadık. Allah hakkımızı kimseye bırakmasın!"

BATMAN

Batman'da Gülistan Caddesi'nde 389'uncu kez bir araya gelen aileler ve insan hakları savunucuları, gözaltında kaybedilen, faili meçhul veya yargısız infaza kurban giden yakınlarının akıbetini sordu.

İHD Şube Başkan Yardımcısı İlyas Tarım, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşmelerin yapılmaması nedeniyle endişe içinde olduklarını, en kısa zamanda görüşmenin yapılmasının halkların geleceği açısından elzem olduğunu söyledi.

Basın metnini okuyan İHD Şube Sekreteri Devran Yıldız ise "Bizlerden koparılan canlarımızın hesabını soruyoruz. Kalbimizden, bedenimizden, ruhumuzdan kopartılarak kaybedilen ve bugünümüzü borçlu olduğumuz kayıp insanlarımız bulununcaya ve failler yakalanıp cezalandırılıncaya dek bu eylem ve etkinliklerimiz devam edecektir" dedi.

ANNESİNİN MEKTUBU

Yıldız, Cumartesi Annesi Raziye Ay'ın 10 Temmuz 1993'te OHAL döneminde kaybedilen oğlu Aydın Ay için yazdığı mektubu okudu. Eylemde okunan mektup şöyle: "1966 doğumlu olan oğlum Aydın Ay kaybolduğu sırada Batman’ın 19 Mayıs Mahallesi 21'inci Cadde ve 2100 Sokak, 24 No'lu evde ikamet ediyorduk. Evimizin geçimini inşaatlarda çalışarak sağlama çabası içindeydi. Evine ve ailesine bağlı, çevresine saygılı, çalışkan bir evladımdı. 10 Temmuz 1993 günü saat 21.00 civarında eve gelirken evimize yakın bir yerde komşularının anlattıklarına göre, 'sivil giyimli 4 kişi tarafından silah zoruyla kaçırıldığını' öğrendik. O günden bugüne 23 koca yıl geçti, canım oğlum Aydın'dan ölü veya sağ bir haber alamadım." 

Yıldız, Raziye Ay'ın yaşlandığını ve bir anne olarak 23 yıldır gözlerinin yollarda olduğunu belirtirken, mektubun devamında yer alan şu ifadeleri de okudu: "23 yıldır oğlum Aydın'ın halen yaşadığı ve bir gün eve geleceği umudunu hiç yitirmedim. Ancak gerçekler umulduğu gibi değil, 23 yıl acıyla yatıp kalktım, şimdi hiç olmazsa bir mezarım olsun, diye çocuğumun kemiklerini istiyorum." 

İHD Sekreteri Devran Yıldız, hükümete de seslenerek, "Kayıpların sağ veya ölü olduğunu araştırmak, ortaya çıkarmak ve faillerini bulup adalete teslim etmek sizin görevinizdir" dedi.