‘Kadın olmanın güzelliğini yaşıyorum’

Türk devletinin Medya Savunma Alanları'na yönelik saldırıları devam ederken PKK’ye katılımlar artıyor. Gerilla Kavenda Serhet yaşamındaki değişimleri devrim olarak niteledi.

Kuzey Kürdistan’ın Muş şehrinde doğan Kavenda Serhet, yüzünü gerilla yaşamına çevirmesinin sebeplerine ilişkin şunları söyledi: “Doğrusu kadın haklarının çok da önemsenmediği bir ortamda yaşadım. Feodalitenin varlığı bir çok zorluğu da beraberinde getiriyordu. Kız çocukları erken yaşlarda evlendiriliyordu. Bu şu demek, 13-14 yaşına gelince artık çocukluktan çıkmış ve genç kız olmuşsundur. Bu yüzden toplumun türlü baskılarına en fazla kız çocukları uğruyor. Benim de yaşamım bu tür baskılarla geçti. Çocukluk çağının nasıl bir şey olduğunu da pek bilmem. Çünkü kız çocukları baştan beri bir namus meselesidir. Her zaman olgun davranmak zorundadırlar. Biraz yaşı ilerledi mi artık evlilik çağına gelmiş demektir. Evden dışarı hiç çıkamazdık. Kadın erkeklerle konuşamaz, her zaman ev işleri ile uğraşırdı. Kadın en ufak bir hata yaptığında dayak ile yüz yüze geliyordu. Bu durum sadece bir yere özgü değildi. Kürdistan ve Türkiye’nin genelinde böyle idi. Bunu görüyorduk. Öte yandan devletin de bir çok baskısına maruz kalıyorduk. Evdeyken ailenin baskısı, dışarıdayken de devletin yoğun baskısı hep üzerimizdeydi. Ya bu yaşamı kabul edip, bir erkeğe köle olarak yaşayacaktım ya da özgürlük arayışına çıkacaktım. Bu tür sorgulamalarım, kabul edilmezliklerim çok vardı. Fakat yol yöntem bilmiyordum. Sonra ‘heval’lerle tanıştım.

‘PKK İLE TANIŞANA KADAR KADIN OLDUĞUMA İSYAN EDİYORDUM’

PKK gerillalarının yaşamlarının, kadına yönelik saygılarının, sevgilerinin farklı olduğunu düşünüyordum. Kadına en fazla değer veren insanlardı onlar. Onları tanıdıktan sonra Önderliği okumaya başladım. Önderliği okudukça sanki ruhum yeniden doğuyordu. Bazen saatlerce kitaplar üzerinde ağlıyordum. Bunlar benim sevinç gözyaşlarımdı. Çığlığıma cevap veren, beni anlayan, kadın olduğum için seven bir anlayıştı bu. Kendimi kadın olduğum için ilk defa sevmeye başladım. Öncesinde karşılaştığım her işkence, dayak, baskıdan sonra kadın olduğuma isyan ediyordum. Halbuki kadın olmak güzeldi, kadın yaşamdı, bunları PKK’den öğrendim. Önder Apo ile öğrendim. Bunlar benim için anlatılmaz duygulardır. Bir süre sonra zaten PKK’ye katılmaya karar verdim.”

‘DEVRİM NİTELİĞİNDE DEĞİŞİMLER YAŞADIM’

Kawenda, PKK’ye katıldıktan sonra yaşamındaki değişimlere şöyle vurgu yapıyor: “Dağa geldikten sonra yaşam eğitimleri görmeye başladım. İdeolojik bir çok eğitim gördüm. Onun dışında doğal yaşama nasıl dönüş yapılacağına dönük bir çok eğitim gördük. PKK’nin her anı, saniyesi eğitimdir. Açıkçası bir süre sonra sürekli yenilendiğimi hissettim. Devrim niteliğinde değişimler yaşıyordum. Burada bir kadın olarak gördüğüm ilgi de beni çok sevindirdi, çok da duygulandırdı. Burada yoldaşlık duygusu, bağı çok güçlü. Kadınların birbirine çok bağlı olduğu, birbirini yücelttiği bir ortam. Bu yüzden bu ortamda yaşamanın her günü çok değerli. Parmağın kanasa, hafif başın ağrısa tüm yoldaşlar tek tek gelip ilgileniyor, soruyor, seni iyileştirene kadar rahat edemiyorlar. Tabi ki bunlar üzerimde çok etki ediyor. Değerli olduğumu hissediyorum. Kadın olmanın güzelliğini yaşıyorum. Bence tüm dünyadaki kadınlar PKK ile tanışmalı. Eğer özleriyle tanışmak istiyorlarsa, bunu ancak PKK ve Önderlik felsefesiyle yapabilirler. PKK benim yaşamımda ciddi bir dönüm noktasıdır.”