İsveç'teki Barış Konferansı'na Rojava damgasını vurdu

İsveç'in Örebro ilinde düzenlenen “Söz ve Pratikte İnsan Hakları.İlham Veren Örnek” temalı Barış Konferası’na adil, çoğulcu ve eşitlikçi sistemin inşa edildiği Rojava damgasını vurdu.

Rojava'yı temsilen konferansa katılan Rojava Dış Politika Sözcüsü Hasina Osse ve Süryani Ulusal Konseyi Başkanı Bessam İshak, konuşmalarında Rojava'daki sistemin ezilen halklara ilham vermesinin ardında yatan gerçekliğin, savundukları değerler, halkın kendi kendini yönetmesi, tüm kimlik ve inançların eşit bir biçimde bir arada yaşaması olduğunu söyledi. İsveç hükümeti ve uluslararası topluma Rojava'daki adil sistemi desteklemeleri ve statüsünü tanımaları çağrısı yaptı.

AÇILIŞ KONUŞMASINI ÖREBRO VALİSİ MARİA LARSSON YAPTI

Örebro Belediyesi ve Adolf Lindgren Vakfı'nın desteğiyle Örebro Rotary Kulupleri'nin Conventum Konferans Salonu'nda düzenlendiği konferans sabah 08.30'da Örebro Valisi Maria Larsson'un açış konuşmasıyla başladı.

500'ü aşkın kişinin izlediği konferansta gençlerin çoğunlukta olmasının memnuniyet verici olduğunu söyleyen Larsson, “Gençlerin dünyayı değiştirmek için büyük olanakları var. İsveç'teki okulların her sınıfında savaşı gerçekten yaşamış, barış ve çatışmayı kendi vücutlarında hisseden öğrenciler var. İsveç'e göç edip futbol takımlarında oynayan, korolarda şarkı söyleyen ve aynı otobüsü bizlerle paylaşanlar, bizlere 'biz ve onlar' ayrımı olmadığını hatırlatıyorlar. Barış bizim kendi içimizde başlar” dedi.

Gazeteci Lasse Åsgård'un moderatörlüğünü üstlendiği konferansa, Kongo'dan Başhekim Denis Mukwege, Birleşmiş Milletler eski şeflerinden Anders Kompass, Avrupa Konseyi'nin eski İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammarberg, İsveç İnsan Hakları Delagasyonu eski Başkanı Elisabeth Abiri, Afrika ülkelerinde uzun yıllar büyükelçilik, 2004-2005 yıllarında Avrupa Birliği'nin Sudan'da tarafsız aracısı olarak görev yapan Sten Rylander ve Kadından Kadına adlı örgütün Genel Sekreteri Lena Ag konuşmacı olarak katıldı.

SAVAŞTAN ÖNCE VE SAVAŞTAN SONRA KOBANÊ

Savaş öncesi ve sonrası Kobanê'yi gösteren bir filmin ekranda izlenmesinden sonra konuşma yapmaları için Hasina Osse ve Bessam İshak kürsüye davet edildi.

Osse, son beş yıldan bu yana Suriye'de süren kirli savaşın bölgede yaşayan tüm halkları, özellikle de azınlık durumunda bulunan Kürt, Ermeni, Asuri-Süryani ve Êzidîleri çok olumsuz etkilediğini, DAİŞ'in saldırılarını püskürtmelerine ve yenilgiye uğratmalarına rağmen çetelerin zaman zaman Rojava'ya yönelik bombalı saldırılar düzenlendiğini söyledi.

OSSE: ROJAVA'YA AMBARGO UYGULANIYOR

Türkiye ve diğer bölge ülkelerinin Rojava'ya uyguladıkları ambargo nedeniyle ihtiyaç duydukları ilaç ve gıda yardımını alamamasına rağmen, Rojava halkının direnişini sürdürdüğünü, Kobanê Direnişi ve Rojava Devrimi'nin eşitlikçi, adil ve çoğulcu niteliğinden dolayı dünyanın ezilen halklarına ilham verdiğini ifade ettikten sonra şunları kaydetti.

BİZLERE VERİLEN SÖZLER TUTULMADI

Osse devamla, “Kobanê'de DAİŞ çetelerine karşı kararlı bir direniş gösterdiğimizde pek çok ülke ve kuruluş bizlere şehri yeniden inşa edebilmemiz için yardım sözü verdi. Ama Kobanê'nin özgürleştirilmesinin üzerinden uzun bir süre geçmesine rağmen ne yazık ki verilen sözler tutulmadı. Suriye ve Rojava'da  çok değişik inanç ve etnik kökenden halklar yaşıyor. Biz bunların hepsinin temsil edildiği demokratik ve kadınların söz sahibi olduğu bir sistemi kurduğumuz için Türkiye, Suudi Arabistan ve diğer Körfez ülkelerinin destek verdikleri DAİŞ, El Nusra ve diğer Cihatcı grupların saldırılarına uğruyoruz” diye konuştu

ORTADOĞU'DAKİ KADINLARIN ORTAK SORUNLARI VE HEDEFLERİ VAR

Rojava Devrimine kadınların önderlik yaptıklarını ve sistemin kuruluşunda motor gücü olduklarını söyleyen Osse, kadınların ortak hareket etmelerinin önemini şu sözlerle dile getirdi: “Etnik çatışmalardan bağımsız olarak Ortadoğu'daki kadınların ortak sorunları ve hedefleri var. Hem Kürt hem de Arap kadınları ataerkil sisteme son vermek istiyor. Bu bizlerin bir arada olmamız için bir temel oluşturuyor.”

Başta İsveç olmak üzere tüm ülkelere Rojava'daki sistemi tanımaları çağrısında bulundu. İsveç, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler'in özgürlük, eşitlik ve demokrasi için mücadele eden güçlere destek vermesi gerektiğini söyleyen Osse, “Her ne kadar iktidarda bulunanların bazıları bunu yapmazsa da İsveç halkının bizlere verdiği destek bizi sevindiriyor” şeklinde konuştu.

İSHAK: DEMOKRATİK VE FEDARATİF BİR SURİYE'DEN YANAYIZ

Bessam İshak, konuşmasının önemli bir bölümünü Rojava'daki çoğulcu sistemin Asuri-Süryani, Türkmen, Çeçen ve bölgede yaşayan halklar için taşıdığı öneme ayırdı. Rojava'da Kürtçe, Arapça ve Süryanice’nin resmi dil olarak kabul edildiğini ve pratikte uygulandığını söyleyen İshak, Süryanice’nin 3 bin yıldan beri ilk kez Rojava'da resmi dil olarak tanındığına dikkat çekti.

Tüm halkların hak ve çıkarlarını gözeten demokratik ve federatif bir Suriye'den yana olduklarını söyleyen İshak, Rojava'da kurulan adil ve eşitlikçi sistemin tüm Suriye için bir model olarak alınması gerektiğini ifade etti.

ÖDÜL VE ÜNVAN DEĞİL BARIŞ İSTİYORUM

Kongo'da tecavüze uğrayan onbinlerce kadını tedavi etmek amacıyla bir hastane kurduğu için pek çok ödül ve ünvan aldığını söyleyen Dr. Dennis Mukwege, kadın ve çocuklara yönelik tecavüzler sürdüğü için bundan sonra kendisine verilen ödülleri kabul etmeyeceğini açıkladı.

Ödül ve ünvan değil barış istediğini söyleyen Mukwege, “Burada bulunan herkes değişim istiyor. Tüketiciler olarak elinizdeki aracı bir imkana dönüştürün. Sizin satın aldığınız bilgisayar ve akıllı telefonlarda kullanılan bazı metal parçaları kadınların savaş alanına dönüştüğü Kongo'dan geliyor. Eğer cinsel şiddeti durdurmak istiyorsanız tüketiciler olarak tavır alın. Bu aletleri satan şirketler metallerin nereden geldiğini biliyor. Böylelikle farklılık yaratırsınız” dedi.

Kongo'da insanların sadece haklarını istedikleri için öldürülebileceklerini ve uluslararası toplumun haklarını savunan gençleri korumadığını söyleyen Mukwege, konferansa katılanlara “Siz bir demokraside yaşıyorsunuz ve ifade özgürlüğünüz var. Tekellerden ve yöneticilerden hesap sorun” diye belirtti.

KOMPASS: ÖNLEM ALMASI GEREKENLER BİZİ DİNLEMİYOR

Birleşmiş Milletler eski şeflerinden Anders Kompass, geçtiğimiz yıl, Birleşmiş Milletler bünyesinde Orta Afrika Cumhuriyeti'nde görev yapan Fransız askerlerin çocuklara tecavüz ettiklerini Fransız hükümetine ilettiği için baskı ve saldırılara uğradığını ve görevden alındığını söyledi.

Sivil toplum örgütleri ve Latin Amerika ülkelerinin tepki göstermesi ve medyanın kamuoyunun gündeme getirmesi sayesinde Birleşmiş Milletler'in geri adım attığını belirten Kompass, İnsan hakları savunucuları olarak bizim günlerimizin önemli bir bölümünü korkunç insan hakları ihlallerini rapor haline getirmek alıyor. Ama önlem alması gerekenler bizleri dinlemiyor” dedi.

HAMMARBERG: SURİYE'DEKİ SAVAŞIN BÖLGEYE YAYILMA RİSKİ VAR

Olof Palme Merkezi, Çocuk Esirgeme Kurumu, Uluslararası Af Örgütü'nün genel sekreterliğini görevlerini üstlendikten sonra 2006-2012 yıllarında Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri görevini yürüten Thomas Hammaberg, Suriye'deki savaş ve savaşın bölge ülkeleri üzerindeki etkilerini irdeleyen bir konuşma yaptı.

Hammarberg, Rusya, ABD ve bölgedeki diğer ülkelerin farklı çıkarları olduğu ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi aktif bir rol oynayamadığı için Suriye'de devam eden savaşın tüm bölgeye yayılma riski taşıdığı uyarısında bulundu.

Birleşmiş Milletler'in bölgede yaşayan halkın sesini dinlememe hatasına düştüğünü söyleyen Hammarberg, “Ne kadar verimli bir yardım programımız olursa olsun bölgede yaşayan halkın öneri ve taleplerini göz önüne almazsak bunun bir önemi olmaz. Halkın bize verdiği ders oldukça önemli” dedi.

OSSE VE İSHAK VALİ MARİA LARSSON'LA SARAYDA GÖRÜŞTÜ

Rojava heyetine konferansa katılan gençler ve medya yoğun ilgi gösterdi. Yerel medya söyleşiler yaparken ,Osse ve İshak'ı saraya davet eden Örebro Valisi Maria Larsson, kendileriyle bir saati aşkın  bir görüşme gerçekleştirdi.

...