GÖRÜNTÜLÜ

Hükümet Maxmurluları işten çıkarıyor, tehdit ediyor

KDP, Maxmur Mülteci Kampından çıkışları yasakladı ve Hewler’de çalışan yüzlerce Maxmurlu işçinin işine de son verdi.

Son bir haftada işten çıkarılan işçilerin sayısının yüzleri geçtiği ve işçilerin Güney Kürdistan Genel Asayişinde kurulan siyasi masa tarafından tespit edilerek, Hewler’den çıkmaya zorlandıkları öğrenildi. 

İşten çıkarılan Maxmurluların yanısıra Kuzey Kürdistan’dan Türk devletinin “KCK davaları” adı altında yürüttüğü siyasi soykırım operasyonlarından dolayı Hewler’e yerleşmek zorunda kalan Kürtlerin de aynı masa tarafından soruşturmaya alındığı öğrenildi. Bu kişilerin de baskıya maruz kaldıkları, kendilerine ait işyerlerinin kapatıldığı, ayrıca HDP’ye gitmemeleri yönünde uyarıldıkları belirtildi. 

SİYASİ MASA SORUŞTURMA YAPIYOR, İŞTEN ÇIKARIYOR 

Hewler'den işten çıkarılanlar, küçük esnaf, dükkan gibi yerlerde çalışanlar asayişe çağrılıp ifadeleri alındıktan ve bir belge imzalatıldıktan sonra işten çıkarıldılar ve bir daha da Hewler’e girmemeleri konusunda uyarıldılar.

Asayişe çağrılanlara ayrıca yürüyüş, gösteri, miting vb. etkinliklere katılmamaları uyarısı da yapıldı ve bu yönlü dayatmaları kabul ettikleri yönünde önceden hazırlanmış bir belge zorla imzalatıldı. Ayrıca asayiş yetkilileri, her çağırdıklarının kimlik bilgilerini aldıktan sonra Maxmur’a neden geldikleri, neden burada kaldıkları gibi sorular yöneltti. Soruşturmada yer alanlardan birinin de Türkçe konuştuğu tespit edildi.

Genel Asayiş’in “KCK davaları”ndan dolayı Kuzey Kürdistan’dan gelen ve Hewler’de ikamet eden ailelerin de adreslerini tespit ettiği öğrenildi. Yine bu kişiler HDP bölge teşkilatına da gitmemeleri yönünde tehdit edildikten sonra kendilerine okutulmadan bir belge imzalatılarak parmak izlerinin de alındığı öğrenildi. 

'BU UYGULAMA SÜRERSE TEPKİMİZ FARKLI OLACAK!'

Güney hükümetinin uygulamalarına karşı Maxmur'da kalanların tepkileri ise şöyle:

Nurettin Ziravıki ( Maxmur İşçi Komitesi Üyesi): Yapılanlar kabul edilecek bir şey değildir. İşçilerimizin işlerinden çıkarılmasını hiçbir şekilde kabul etmek mümkün değildir. Dileriz ki, Güney Kürdistan hükümeti ve özellikle KDP’nin kampımıza ve Hewler’de çalışan işçilerimize yönelik geliştirdiği politikaları bir an önce terk eder. Eğer bu uygulamalar devam ederse bizim de kuşkusuz tavrımız, tepkimiz farklı olacaktır. Haklarımızı sonuna kadar savunacağız elbette. 

Bu uygulamaları neden geliştirdiklerine dair bize hiçbir bilgilendirme yapılmamış. Hal böyle olunca Türk devletinin Kuzey'de geliştirdiği Kürtleri her alanda bastırma politikasıyla bağlantılandırmak durumunda kalıyoruz. Çünkü işçilerimizin yerini tespit edip, Güney Kürdistan merkezi asayişinde kurulan siyasi masada soruşturanların bazıları Türkçe konuşuyor, Türkçe soru soruyormuş. Bu durum soruşturmaların KDP asayişi ve MİT ortaklığında geliştiğini düşündürüyor. Ama yine de dileriz, bu uygulamalar, politikalar Türk devletiyle birlikte yürütülmüyordur ve sadece Güney Kürdistan’da son kaç gündür yapılan halk eylemleriyle bağlantılıdır. Kaldı ki, bu bile kabul edilir bir şey değildir. Ancak memur eylemleri bitmesine rağmen insanlarımızın işlerine geri dönmelerine izin verilmiş değil.

 

 

Aziz Kara (Maxmur İşçi Komitesi Üyesi): Bir haftadır Hewler ve Süleymaniye'den yüzlerce Maxmurlu işlerinden çıkarıldı. 23 yıldır biz bu kampta yaşıyoruz ve kimseye bir zararımız dokunmuş değil. Peki, böyle bir durum yokken insanlarımız neden işlerinden ediliyor? Bunun bir açıklaması olmalı. Ama yok böyle bir açıklamaları. Peki, o zaman neden Maxmurluların nerede, hangi işyerlerinde çalıştıkları tespit ediliyor, zorla asayişe çağrılıp soruşturmaya alınıyor...

Aslında olay tamamen siyasi bir olaydır. Çünkü soruşturmaya alınanların hepsinin sicil bilgileri alınıyor, ne zamandan beri Maxmur'da oldukları, neden gösteri, miting ve yürüyüşlere katıldıkları soruluyor. Ardından da bir daha böyle şeyler yapmamaları yönünde tehdit edilip bunu öngören bir belge de zorla imzalatılıyor. 

Şimdiye kadar yüzlerce kişi işlerinden çıkarılmış durumda ve Hewler’de herhangi bir yerde çalışmalarına da izin verilmiyor. Bazılarını netleştirdik ama bazılarını da halen netleştirmiş değiliz. İşlerden çıkarmalar da halen devam ediyor. Tabii amaç Hewler’e her türlü gidiş gelişi durdurmaktır. Maxmur’u bu şekilde teslim almak istiyorlar. Oysa bu kampın insanları Türk devletinin yoğun baskı ve zulüm uygulamalarından dolayı Güney Kürdistan'a göç etmişler. Biz siyasi nedenlerle buraya gelmişiz ve bize siz neden siyaset yapıyorsunuz, diyorlar. En basit bir sorunu bile büyütüp bu kampın sakinlerine karşı kullanıyorlar.

İŞTEN ATILANLARLARIN SAYISI

İşten atılanlardan tespit edilebilenlerin sayısı ve atıldıkları kentler şunlar:

“Tawari Rojhılat 12- Hewler, Tawari Rojava (20- Hewler), Kadın doğum Hastanesi (18- Hewler), Nexweşxane Cumhuri  (19-Hewler), Nexweşxane Anatolya  (3- Hewler), Batı Göz Hastanesi (8-Hewler), Nexweşxane Serdem (10-Hewler), Nexweşxane Şifa (3-Hewler), Nexweşxane Rızgari (16-Hewler), Slemani Zilan Sty elektrik bölümü (43-Süleymaniye), Süleymaniye Famly mool elektrik işçileri (10-Süleymaniye), Süleymaniye Derwaze elektrik işçileri  (21-Süleymaniye), Par hastanesi Hewler  (11-Hewler), Swêd Hastanesi  (6-Hewler), Dayik Hastanesi   (5-Hewler), Megamol çalışanı (3-Hewler), Resul Hastanesi (5-Hewler)”

 

...