Son Dakika: Stêrk TV ve Medya Haber TV'ye baskın: Polisler tüm binayı talan etti

Hewler'de 1 Mayıs kutlandı

Mezopotamya İşçi Derneği’nin Hewler’de organize ettiği 1 Mayıs kutlaması başladı. Yüzlerce kişinin katıldığı kutlama Kesnezan yolu üzerindeki Dılopa alanında gerçekleştiriliyor.

Güney Kürdistan’ın Hewler kentinde 1 Mayıs kitlesel bir şekilde kutlanıyor. -KNK Eşbaşkanı Nilüfer Koç ile Rejak üyesi Jiyan Koye’nin birer konuşma yaptığı kutlamada,  Mezopotamya İşçi Derneğinin mesajı okundu.

Mezopotamya İşçi Derneği, Hewler’de 1 Mayıs Dünya İşçi ve Emekçi Bayramı vesilesiyle bir etkinlik düzenledi. 1 Mayıs etkinliğinde okunan Güney Kürdistan’daki Mezopotamya İşçi Derneği mesajında, emekçilerin birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 Mayıs kutlandı. Dernek açıklamasında, Kürdistan’da yürütülen mücadelenin halkların ve emekçilerin ortak mücadelesi olduğu belirtilerek “ Rojava halkların, emekçilerin, kadınların ve gençlerin ortak vatanıdır” denildi.

Güney Kürdistan halkını yer üstü ve yer altı kaynaklarına sahip çıkmaya çağıran Mezopotamya İşçi Derneği, Güney Kürdistan hükümetini, toplumu üretimden koparan, maaş sistemiyle kendine bağımlı hale getiren, adeta rehin alan siyasete son vererek halkın üretim gücüne dayalı bir ekonomi politikasını esas almasını istedi.

“1 Mayıs 2016 emek ve özgürlük bayramını karşılarken her zamankinden daha fazla özgürlüğe yakın olduğumuzu bilmeliyiz” denilen açıklamada, Kürt halkının bu yılki 1 Mayıs’ı tarihsel bir süreçte karşıladığına değinilerek şunlar belirtildi: “Gerek Ortadoğu gerekse de Kürdistan, kapitalist sistemin yaşadığı çıkmaz ve krizin sonucunda korkunç bir savaşla karşı karşıyadır. Sistem krizinin ve çıkmazının nedeni batılı güçlerin sömürü ve talan için bölgemizi yeniden paylaşmak istemeleridir. Batılı güçler ‘Büyük Ortadoğu Projesi’ ile bölgemize yöneliyorlar.”

Buna karşın Kürt halk Önderi Abdullah Öcalan’ın alternatif olarak "Halkların Büyük Demokrasi Projesinin" adı olan Demokratik Ulus Projesiyle çözüm geliştirerek tüm ezilenlere alternatif sunduğuna dikkat çekilen açıklama şöyle devam etti:

“Bölgesel ve küresel güçler iktidarlarını kurumsallaştırmak, sistem bunalımını aşmak için Kürdistan’ı yeniden sömürgeleştirmeye çalışırken, Kürt halkı ise Kürdistan’ı demokrasi ve özgürlükler merkezi yapmanın mücadelesini yürütmektedir. Dolayısıyla Kürdistan’da yaşanan savaş, sömürüye dayalı hegemon güçlerin iktidar savaşı ile halkların demokrasi ve özgürlük mücadelesidir.”

‘ROJAVA, HALKLARIN, EMEKÇİLERİN VE KADINLARIN ORTAK VATANIDIR’

“Bu mücadelede kazanan kesinlikle Kürtler ve birlikte mücadele yürüttüğü halklar olacaktır” denilen açıklamada, Kürt özgürlük felsefesinin tüm ezilenlerle ve halklarla ortaklaşmayı esas aldığı ve Rojava somutunda gerçekleşenin böylesi bir ortak mücadele olduğu belirtildi.

Rojava’nın halkların, emekçilerin, kadınların, gençlerin kısacası sömürü ve talana karşı olan herkesin ortak vatanı olduğu ifade edilen açıklamada, “Rojava zaferi, Önder Apo’nun farklılıkların birlikteliğini esas alan demokratik ulus projesinin zaferidir.

Önder Apo’nun projesi Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da 1 Haziran seçimlerinde halklar ve emekçiler açısından zafer düzeyinde sonuçlar yarattı” denildi.

Mezopotamya İşçi Derneği açıklamasında, Türkiye’deki özgürlük ve demokrasi güçlerinin mücadelelerinin bugün Bakure Kürdistan’da demokratik özerkliğin ilan edildiği alanlarda kahramanca sürdürüldüğü ve bu mücadele ile faşist, ırkçı ve sömürgeci rejimin yıkılacağı belirtildi.

‘GÜNEY SİYASETİ HALKIMIZI KRİZLERE SÜRÜKLEDİ’

Güney Kürdistan’da yaşanan gelişmelere de yer verilen açıklamada, Şii ve Sünni mezhep maskesine büründürülmüş hegemonya savaşının en çok da bu parçada yoğunlaştığı kaydedilen açıklama, “Bu alandaki Kürt siyasetinin kendi iktidarları için hegemonya savaşında taraf tutma yaklaşımı, Başure Kürdistan’ı derin bir siyasal ve toplumsal krize sürüklemiştir” diye devam etti.

Bu yaklaşımın Kürt ulusal çıkarlarına ciddi zararlar verdiğine vurgu yapılan açıklamada Rojava ile Bakurê Kurdistan’daki kazanımlara karşı Türk devleti için adeta bir vekalet misyonunun üstlenildiği de vurgulandı.

‘GÜNEY HALKIMIZ DEMOKRATİK BİR SİYASET İSTİYOR’

Güney halkının da Rojava ve Kuzey’de olduğu gibi demokratik, halkçı ve kadın özgürlükçü bir siyaset talep ettiğini belirten Dernek açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Güney Kürdistan’daki iktidar güçleri de Kürt halkının artık eskisi gibi yönetilemeyeceğini görerek, mutlaka demokratikleşmelidirler. Zira bu parçada aydınlanan halkımız, Rojava ve Bakur’daki kazanımları görerek, onlarla bütünleşmeyi dayatmaktadırlar.

‘GÜNEY HALKIMIZ KAYNAKLARINA SAHİP ÇIKMALI’

Başur’daki halkımız, Kürdistan halklarının ortak malı olan petrol ve doğalgazın dolayısıyla topraklarımızın, dar iktidar çıkarları için yabancı sermayeye peşkeş çekenlere karşı yurtsever bir tutumla ülkeyi korumalıdır.”

Mezopotamya İşçi Derneği, mevcut siyasetin Güney Kürdistan’ı yabancı sermayenin ipoteği altına koyarak sınırsız bir talan ve sömürüye kapı açtığını belirtti.

’ÜRETİM GÜCÜNE DAYALI BİR EKONOMİ GEREK’

Toplumu üretimden koparan, maaş sistemiyle kendine bağımlı hale getiren, adeta rehin alan siyasete son verilmesini, halkın üretim gücüne dayalı bir ekonomi politikasının esas alınmasını talep eden Mezopotamya İşçi Derneği son olarak şunlara dikkat çekti: “Demokratik siyaset ve katılımcı ekonomiyle gerçekleştirilecek Bakur-Başur-Rojava birliği Rojhılat için de özgürlüğün teminatı olacağı gibi, tüm Ortadoğu halklarının da güvencesi olacaktır. Ancak bu şekilde bölgesel ve küresel sömürgeci güçlerin DAİŞ ile dayattıkları böl-yönet tarzındaki savaş politikaları durdurabilir ve özgür Kürdistan ile demokratik Ortadoğu inşa edilebilir.”