GÖRÜNTÜLÜ

Hesekêliler: Türkiye'nin işgal planına izin vermeyeceğiz

Hesekêliler, Türk devletinin işgaline sert tepki göstererek, bunun karşısında duracaklarını belirtti. Türk devletinin DAİŞ'i kalıcılaştırmak istediğine dikkati çeken Hesekêli yöneticiler, Suriye halklarına birlik çağrısında bulundu.

Türk devletinin Suriye ve işgalini ANF’ye değerlendiren Hesekêliler, “Türklerin işgaline karşı biz Suriyeliler ülkemizi savunabilir ve sorunlarımızı halledebiliriz" dedi.

'TÜM SURİYE İŞGAL EDİLİYOR'

Cerablus işgali ile birlikte tüm Suriye topraklarının işgal edilmek istendiğini söyleyen  Demokratik Suriye Meclisi (MSD) Hesekê Başkanı Hisni Hemis, “Arap olarak değil Suriyeli olarak Türk devletinin işgalini kabul etmiyor, karşısında mücadele edeceğimizi belirtiyoruz” dedi. Bölge ülkelerinin Suriye üzerindeki hesaplarına dikkati çeken Hemis “En dikkat çeken şey Türk devletinin desteklediği barbar çeteler yenildikten sonra, Suriye topraklarına girerek işgal etmesidir” dedi.  

Hemis, şunları ifade etti:

Bu işgale karşı Suriye halkları birlik olmalıyız. Suriyeliler kendi aramızda sorunlarımız halledebilir, örgütleyebilir ve ülkemizi özgürleştirebiliriz. Ama asla Türk ordusunun ülkemizi işgaline razı olamayız. Umut ediyoruz ki, başta Türkiye olmak üzere bölge ülkeleri elini üstümüzden çeksin. Suriye halklarının çektiği acılar yetmezmiş gibi şimdi de Türk devleti tank ve toplarla bizi vuruyor. 

Cizirê Kantonu, Hesekê, Minbic’i DAİŞ çetelerinden temizleyen QSD ve YPG’nin yanındayız. Şimdiye kadar Suriye’yi çetelerden temizleyen tek güç QSD ve YPG’dir. DAİŞ Minbic’ten çıkarıldığı ve halkın kendini yönetmeye başladığı bir süreçte Türklerin Cerablus üzerinde işgalini iyi niyetli görmüyor ve karşı duracağımız belirtiyoruz. 

Türklerin Suriye’yi işgale başladığından beri uluslararası güçler sessizdir. Uluslararası güçlerin politikalarını bildiğimiz için kimseden müdahale etmesini de beklemiyoruz.  Suriye durumu ortada ve uluslararası güçler kendi çıkarlarını esas alıyor. Bu güçler Suriye’yi bozdu. Nasıl Cerablus'a müdahale etsin.” 

'TÜRKİYE DAİŞ ÜZERİNDEN PLANLARINI HAYATA GEÇİRMEK İSTEDİ'

MSD Hesekê Meclis Üyesi Sara İbrahim ise "Suriyeli kadınların QSD içerisinde olan çocuklarına yadım ve destek vermelerini bekliyoruz” dedi. 
Tüm Suriye halkına çağrıda bulunan İbrahim, şunları belirtti:

“Dışarıdan yardım istemeden Suriye halkları olarak yana yana gelip sorunlarımızı tartışarak halledebiliriz. Bilinç ve birleşmemiz sorunlarımızı halletmemize ve Suriye’yi korumaya yetiyor. Sonunda Suriye halkları olarak bir tehdit altında olduğumuzu söylemek istiyorum. Bunun için yurtseverlik temelleri üzerinde tüm Suriye halkları bir olsun ve topraklarını korusun . 

Türk devleti kirli planlarını Suriye'de DAİŞ çeteleri üzerinden geliştirmek istedi. Biz bu kirli planlara karşıyız.  Biz kadınlar olarak Türklerin planlarına karşıyız ve karşı duracağız. Kadınların haklarının alındığı bir sürece geri dönmesini istemiyoruz. Suriye halkı ve özellikle Suriye kadınları uluslarası ve kamuoyuna çağrımız; Türkiye’nin işgal girişimini durdurup bu kirli uygulamalarından dönmesini sağlamaktır.”

'ERDOĞAN SURİYE’YE 93 ÜLKEDEN ÇETE GETİRİP SAVAŞTIRDI'

"Arap ve tüm Suriye halkları olarak Türkiye’nin Kuzey Suriye işgalini kabul etmiyor ve şiddetle kınıyoruz" diyen Neşwa Halk Meclisi ve Barış Meclisi Üyesi Mihemmed Hinadi de şu değerlendirmeyi yaptı:
“Şunu iyi biliyoruz ki, ÖSO adına Cerablus'a gelenler aynı DAİŞ’tir, sadece elbiselerini değiştirmişler. Erdoğan’ın Türkiyesi dünyanın 93 ülkesinden çeteleri getirip Suriye topraklarına koyarak, savaş ve kaosu yarattılar. Arap ve Suriye halkları olarak ister Cizirê’de ister Halep ve isterse tüm Suriye’de olsun, Türk işgalini kabul etmiyor ve ona karşı her türlü savunma haklarımızı koruruz. Türkiye'nin ülkemizi işgal etmesi yeni değildir. Hatay ve İskenderun işgali sırasında da binlerce insanı katlettiler. Yine Ermeni halkını da katledip binlerce insanı öldürüp yerlerinden sürgün ettiler. 

Şimdiye kadar Suriye topraklarına çeteleri getirtip savaştıran Türk devletidir. QSD ve YPG çeteleri büyük oranda temizledikten sonra çıkıp ben Cerablus'u çetelerden temizleyeceğim. Türk devleti başta olmak üzere ülkemize müdahale eden tüm güçlere karşıyız. Çözümün Suriye halklarının elinde olduğunun ispatı da Cizirê'dir. Suriye halkları sorunlarını da halledebilir ve kendisini de koruyabilir. 

Türk devleti DAİŞ’i Suriye’ye geçirirek Suriye halklarının devrimini yok etmek istedi. Ama QSD kurulup ve tüm halklar tarafından sevilip her yeri çetelerden temizledi. QSD’nin başarısını Suriye ve dünyada herkes gözleri ile gördü. Neler yapabileceğine şahit oldu. DAİŞ QSD güçleri karşısında yenildikten sonra, Türkiye 'DAİŞ'e karşı savaşıyoruz' diyerek, bölgeye müdahele etmek istiyor. QSD halkın çağrısıyla büyük oranda yöreyi DAİŞ’ten temizledi. Türkler sadece DAİŞ’e nefes aldırmak için geldiler. QSD’nin başarısı ve demokratik federal sistem Türk devletinin hoşuna gitmediği için ülkemize, topraklarımıza müdahale ediyorlar. Türk devleti Halep'i, Cizirê ve tüm Suriye topraklarını işgal ederek Osmanlı İmparatorluğunu canlandırmak istiyor. Suriye halkı Türk devletinin bu kirli oyunlarına karşı uyanık olmalı ve bu komplo ve planları boşa çıkaracak eylemsellikler içinde olmalı.
Suriye’deki savaşın baş sorumlusu Erdoğan’dır. Çünkü Erdoğan'ın Suriye halkının düşmanı olduğunu biliyoruz. İktidarını  sürdürmek için içeride herkese baskı yapıyor. Sonuç olarak Erdoğan bir senaryo ve tiyatro ile topraklarımızı işgal ediyor. Ama bu o kadar kolay olmayacak. Tüm güçlerimizle karşı duracağız.” 

'KAZANIMLARIMIZI HAZMEDEMİYOR'

Neşwa Halk Meclisi Eşbaşkanı Bera Salih de şunları kaydetti:

“Türk devleti bu işgaliyle DAİŞ ve çetelerini burada kalıcılaştırmak istiyor. Rojava Devrimi ile kadınlar olarak haklarımızı elde ettik. Ülkemize çeteleri Türk devleti yolladı. Bunun için DAİŞ ile aynı olan Türk devletinin işgaline karşıyız. Bugün kadın tüm alanlarda yerini alıyor ve tüm toplumsal gelişmelere öncülük yapıyor. En büyük örneği kendimden vereyim. Ben bir ev hanımıydım. Ama şimdi Meclis Eşbaşkanıyım. Devrimimizde kadının elde etmiş olduğu hak bu düzeye gelmiştir. 

Türk devleti kazanımlarımızı, kardeşlik ve barış içinde olmamızı hazmetmiyor. Onun için ülkemizi işgal ediyor, bu işgali tüm Suriye halkına karşı yapılmış kabul ediyor, kınıyor ve kabul etmiyoruz. Türk devletinin Osmanlı'dan bu yana neler yaptığını iyi biliyoruz. Bugün de herkesi ve her yeri faşist bir kafa ile egemenlikleri altına almak istiyorlar. Ülkemizi de parçalayıp kendi egemenliğine geçirmek istiyor. Cerablus'ta halk üzerinde gerçekleştirdiği katliamlarla herkese mesaj vermek istiyorlar. Suriye halkları olarak Kürt, Arap, Süryani-Asuri bir ve beraberiz. Bizi ayırmaya çalışanlar amaçlarına ulaşamayacaktır.” 
 

...