Hesekê halkı özgür yaşam için yeni bir sürece giriyor!

Uzun zamandır gözlerinin çevrili olduğu Hesêke’de tarihi günler yaşanıyor. 24 Haziran’dan bu yana çatışmalara sahne olan ve YPG/YPJ güçlerinin DAIŞ çetelerine vurduğu büyük darbelerden sonra yeni bir aşamaya girilmiş oldu.

Tüm Kürdistan ve Rojava halkının uzun zamandır gözlerinin çevrili olduğu Hesêke’de tarihi günler yaşanıyor. 24 Haziran’dan bu yana çatışmalara sahne olan ve YPG/YPJ güçlerinin DAIŞ çetelerine vurduğu büyük darbelerden sonra yeni bir aşamaya girilmiş oldu. Kuzey Kürdistan’da Türk devlet terörünün tırmandığı şu günlerde halkların yeniden birlikte yaşam kurma imkanlarının yaratıldığı Hesekê de, çetin şavaşların yaşandığı alanlara bu defa, ANF, ANHA ve Ronahi Tv gibi özgür basın çalışanları olarak birlikte gittik.

Biz özgür basın çalışanları olarak bu tarihi günleri Hesekê’de izlemeye koyulurken, Hesekê Asayiş güçlerinin savaşın en sıcak cephelerinden Neşwa mahallesinde yaşamı yeniden örgütlediğine de tanıklık ettik.

Hesekê şehri ve civarında savaş halen yer yer devam etse de, bir ayı aşkındır süren savaş, YPG/YPJ güçlerinin zaferi çok bariz bir şekilde görülüyor.

Rejimin çetelere karşı kırıldığı Hesekê’de YPG/YPJ güçleri halkın talebi üzerine çetelere karşı Ezizîyê mahallesinden başlattığı operasyonlar sonucunda çetelerin önemli üslerinden biri olan Neşwa mahallesini temizlemeyi başardı. Ardından Fırat Üniversitesi, Çocuk Hastanesi ve Şehir Stadyumu gibi stratejik noktaları da çetelerden aldı.

YENİ YAŞAM ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR

Hesekê’de çetelere karşı halk 7’den 70’e öz savunma içinde yer alarak şehrin çetelerden temizlenmesinde büyük rol aldı. Şimdi ise aynı duyarlılık ile bir yandan halkın can ve mal güvenliği sağlanırken, diğer yandan Hesekê şehrini yeniden inşa çalışmaları başlatıldı.

Hesekê’de yeni inşa kapsamında hummalı bir çalışma sürerken diğer yandan da YPG/YPJ güçleri savaşın yaşandığı alanlarda arama tarama ve bölgeyi çetelerin döşediği mayınlarından temizleme faaliyetlerini devam ettiriyor. Hesekê Asayiş güçleri de çete saldırılarından dolayı göç edenlerin geri dönüşünün alt yapısını hazırlama çalışmalarına tanık oluyoruz.

ÖzGÜR BASIN ÇALIŞANLARI BİRLİKTE SAVAŞ SAHASINDAYIZ!

Günlerdir özgür basın birimleri olarak savaşın sürdüğü alanları takip ediyor, sıcağı sıcağına gelişmeleri Kürdistan ve dünya kamuoyuna duyuruyoruz.

YPG’nin Hesekê halkının talebi üzerine çetelere karşı başlattığı operasyonların en son ve en büyük halkası Neşwa Şerqî denilen Doğu Neşwa mahallesinin de çetelerden alınması oldu. Neşwa’dan sonra Hesekê şehri üzerinde çetelerin tehditleri en asgari düzeye indirilebildi. YPG’nin halkı savunmak için çetelere karşı operasyonlara başlaması ile birlikte halkın büyük bir kısmı YPG kontrolünde olan mahallelere yerleşerek yaşamaya başlamıştı.

Neşwa Şerqî’nin de çetelerden temizlenmesiyle birlikte yeniden hummalı bir çalışma başladı. Bir yandan YPG güçlerinin ilerleyişi sürerken, öte yandan Asayiş güçlerinin örgütlenmesine paralel halkın can ve mal güvenliğini sağlamaya dönük çalıxmaları hız kesmeden devam ediyor.

Tüm bu çalışmaları yerinde görmek için bu defa bir kaç birim birlikte hareket etmeye karar veriyoruz. Savaşın başladığı günden itibaren an be an Hesekê’de gelişmeleri, savaş cephesindeki çatışmaları ve halkın taleplerini izleyen ANHA-ANF ve Ronahi Tv çalışanları bu defa birlikte gitmeye karar veriyoruz. Bir yandan şiddetli savaşın izlerinin halen canlı olduğu mekanları gezecek, diğer yandan Asayiş ve YPG’nin çalışmalarını takip edecektik. 

Kapıya gelen minibüse bindiğimizde gündem ve haber başlıklarımız bile tartışılmaya başlanmıştı. Hesekê’de tarihi günler yaşanmış ve halkların özgür geleceği için büyük kazanımlar ortaya çıkmıştı. Daha önce rejimin ikiye böldüğü şehir, son yaşanan çatışmalardan sonra rejimin miskin miskin bir köşeye sıkışmış hali dışında, Kürdü, Arabı, Asurisi, Ermeni, Êzîdî ve Türkmen halkları için Hesekê’de yeni bir dönem başlıyordu. Tam da bu konu tartışılırken “Hesekê’de yeni bir dönem başlıyor” diye geçen tartışmamızı kimi arkadaşlar haber başlıklarına yerleştirmişti bile.

HESEKÊ’DE YAŞAM YENİDEN CANLANDI

YPG halkın talebi üzerine çetelere karşı başlattığı operasyonlardan sonra halk, şehrini terk etmeyerek YPG’nin denetimindeki alanlarda yaşamaya devam etmişti.

Neşwa mahallesi gibi stratejik alanlarda YPG’nin eline geçince artık Hesekê dışına çıkan halk da akın akın geri dönerek kendi yaşamını örgütlemeye başladı. Öyle ki savaşın en sert yaşandığı Neşwa’da bile çetelerin yoğun mayınlamalarına rağmen halkın evlerine girme istemi, ancak asayiş güçlerinin yoğun tedbirleri ile sınırlanabildi.

ÇETELER HALKIN MALINI YAĞMALIYOR

Son birkaç aydır takip ettiğimiz savaşta en fazla tanık olduğumuz olaylardan biri şüphesiz çetelerin girdikleri yerde orayı yaşanılmaz kılması gerçeğidir. Yakıp yıkma ve talan etme çetelerin kültürü durumunda. Çetelerin tüm işgal girişimleri sonrasında geride bıraktıkları yerlerdeki manzaranın ortak özelliği, o yerlerin artık yaşanmaz hale getirildiği gerçeği. Çeteler girdikleri yerlerde halkın evlerini, dükkan ve işyerlerini, kendi işlerine yarayan ne varsa alıp götürmek suretiyle yağmalıyor. Bu amaçla ev ve işyerlerinin kepenk ve kapılarını kırarak içindekiler talan ediliyor.

Geri çıkmak zorunda kaldıkları yerlerde de evlere, dükkanlara, işyerlerine ve yaşamın her alanına yoğun bir şekilde mayın ve bombalı tuzaklarla dolduruyor. Hesekê’de de aynı şeyi yaptıklarına tanıklık ettik. Tehlikeye rağmen halkın evlerine, iş yerlerine akın etmesinin nedeni de talan ve yağma kaygısından.

ASAYİŞ KAPILARA KİLİT VURUP NUMARALANDIRIYOR

Neşwa mahallesinde ev ve işyerleri kapalı olduğu halde halkın mallarının çalındığı bilgisi üzerine asayiş harekete geçerek önlem almaya başlıyor.

İlk etapta asayiş açık olan tüm dükkan ve evlerin kapılarını kilitleyerek numaralandırıyor. Bu şekilde halkın iş yerlerinin yağmalanmasının önüne geçmeye çalışıyor. Kapılarına kilit vurulan yerlerin duvarlarına da bir bildiri yapıştırılarak kapıları kilitlenen ve üzerine numara vurulan dükkan ve işyeri sahipleri bilgilendiriliyor.

Alan mayınlardan temizlendikten, halkın evlerine geri dönüş koşulları sağlandıktan sonra işyerleri sahipleri kilitlerini almak için işyerinin kendisine ait olduğunu kanıtlayan bir tanık ya da belge ile Asayiş merkezine başvurararak kilidini açabilecek.

Mayınlarla dolu tuzakları, toprak setleri, bombalarla birlikte havaya uçan ve harebeye dönen evleri gördüğümde her zaman olduğu gibi ilk refleksim işte “savaş bu” düşüncesi oldu. Evet savaş geride yakılmış, yıkılmış ve viraneye dönüşmüş bir ülke bırakıyordu.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan savaşa dair, “eğer savaş çok haklı bir gerekçeden kaynaklanmıyorsa cinayettir” çarpıcı tespitini yapmıştı. Ama gel gör ki egemenler Kürt halkına her zaman zora dayalı, katliam ve yok etme üzerinden Kürdistan topraklarını savaşlarla bir imhayı dayatıyor. Egemen güçlerin bu inkar ve imha yönelimlerine karşı Kürt halkına direnmekten başka bir yol bırakılmadığı için bu topraklarda acılar neredeyse bir kader halinde yaşanmaya devam ediyor.

Şu an Rojava böylesi bir gerçekliğe sahip. Başta Türk devleti olmak üzere inkar ve imhacı güçler Rojava halkının özgürlük değerlerini yok etmek için dünyanın her tarafından kirli güçlerini getirerek bu topraklar üzerinde Kürt halkı ve özgürlük isteyen bölge halkına karşı savaştırarak, katliam ve yok etme ile boyun eğdirmeyi dayatıyor.

CAMİ MAYINLANMIŞ, HASTANE VİRANEYE ÇEVRİLMİŞ

Çetelerin yaşamı viraneye çevirdiği ve yaşanılmaz kıldığına Neşwa’daki durum büyük bir kanıttır. Neşwa’ya girişte çift şerit halinde dizili dukkanların kapılarının bir çoğunun kırıldığı, evlerin talan edildiği göze çarpıyor. Annelerin iki yol ortasına yaptıkları tandırların bile çeteler tarafından mayınlandığını öğreniyoruz.

Tam Neşwa kavşağının olduğu yere yakın, Şafilerin olduğu anlaşılan bir caminin minaresinde, atılan top atışları sonucunda kocaman bir delik açıldığı göze çarpıyor. Girip ziyaret etmek istediğimiz caminin bile çeteler tarafından yoğun bir şekilde mayınlandığını öğreniyoruz.

Caminin hemen yakınındaki Hesekê Çocuk Hastanesi’nin ise çeteler tarafından yağmalandığını ve kaçarken de mayınlarla ölüm yerine dönüştürdüğünü gördük. Kalan malzemelerin talan olmaması için YPG/YPJ güçleri, şimdi hastane kapısında nöbet tutuyor. İçeri girip baktığımızda gözümüze savaşın en katı hali çarpıyor. Hastane çetelerin eline geçtikten sonra birçok malzemesini talan etmişler.

Hastaneyi geçip dışarı çıktığımızda ise YPG/YPJ savaşçılarının etrafı toparlayarak temizlemeye başladıklarına tanık olduk. Yani her zaman olduğu gibi çetelerin pisliklerini, yıkıntı ve olumsuz sonuçlarını temizlemek halk savaşçılarına kalmış görünüyor. Onlar da zaten bu toprakların yaralarını sarmak için onca bedele katlanıyordu. Başka türlü bu topraklar nasıl yeni yaşama adım atacaktı ki?

Biz bu savaştan geriye kalan yakılmış, yıkılmış ve yaşanmaz hale getirilmiş olan alanlara baktığımızda acaba şu an Kürt halkına topyekün bir imhayı dayatanlar bu manzaraların Türkiye ve Kürdistan’da yaygınca oluşabileceklerini bilmeyecek kadar insanlıklarından çıktı mı diye düşünmeden de edemedik.

Kürtler son 35 yıldır var olma savaşını veriyor ve tüm saldırılara karşı bir direniş sergiliyordu. Bu direnişin kaynağını şüphesiz Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın ideolojik ve felsefi çizgisinden alıyordu.

Rejimin bir maket gibi çetelere karşı kırıldığı, ancak YPG/YPJ güçlerinin ise Hesekê savaşında elde ettiği önemli zaferinin gerçeği, dayandığı ideolojik yapısından ileri geliyordu.

Savaş Hesekê’de ciddi bir şekilde halkın can ve malına zarar vermiş. Ancak belki de ilk defa Hesekê halkının özgür ve birlikte yaşama zemini de verilen bu savaşla çok daha güçlü ortaya çıkıyordu. Savaş sahasındaki acı izler varlığını devam ettirse de, yeni gün tüm canlılığı ile Hesekê’de devam ediyordu. Yeni gün her zaman büyük umutlardı bu topraklarda.

 

 

 

 

...