GÖRÜNTÜLÜ

Hemo: Demokratik Özerklik Kuzey Kürdistan için yeni bir deneyim olacak

Suriye Kürt Sol Partisi Merkez Komite üyesi Eziz Hemo, “Demokratik özerklik Kuzey Kürdistan için yeni bir deneyim olacaktır. Bunu olumlu buluyoruz" dedi.

Suriye Kürt Sol Partisi Merkez Komite üyesi Eziz Hemo, “Demokratik özerklik Kuzey Kürdistan için yeni bir deneyim olacaktır. Bunu olumlu buluyoruz. Gelecekte nasıl ve hangi engellerle karşılanacak, ne kadar başarılı olacakları bunu gelecek gösterecektir” dedi.

Suriye Kürt Sol Partisi (Partiya Çep a Kurd li Sûriye’yê) Merkez Komite Üyesi Aziz Hemo, AKP hükümetinin Kürt halkına yönelik terör saldırılarını, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit politikalarını ve tüm bu saldırılara yönelik Kuzey Kürdistan halkının cevaben ilan ettiği demokratik özerk sistemi ve nedenlerini ANF’ye değerlendirdi.

“Halkımızın ilan ettiği demokratik özerk sistem ile kendini kendini yönetecek, AKP ve uzantılarının saldırılarına karşı direnecektir” diyen Hemo, AKP hükümetinin Kuzey Kürdistan’daki Kürt halkına ve PKK’ye yönelik saldırılarla Kürt halkının iradesini kırmaya çalıştığını söyledi.

AKP’nin bunu sıklıkla denediğini, özellikle son olarak DAİŞ ve El Nusra gibi terör örgütlerine yardım ederek Rojava’ya saldırarak bunu gerçekleştirmeye çalıştığını söyleyen Hemo, “Aynı zamanda Rojava’nın iradesini de kırmaya çalışmıştır. Kürt halkı ise buna karşı iradesini ortaya koyarak gereken tepkiyi gösterdi. AKP hükümetine sizler hiçbir zaman Kürt halkının iradesini kırmayacaksınız” dedi.

Bu yüzden Kürt halkının, 7 Haziran seçimlerinde Kürt halkının güçlü iradesini ortaya koyarak, AKP’yi başarısız kıldığını sözlerine ekleyen Hemo şöyle devam etti: “HDP ise bu güçlü irade sayesinde 7 Haziran seçimlerde yüzde 13 dolaylarında oy aldı. AKP, 7 Haziran seçimlerinde aldığı bu büyük yenilgi sonrası bir hükümet kurma çabaları oldu. Bu hükümet kurulmadı. Buna yönelik HDP, CHP ve MHP’nin de bir desteği olmadı. Erdoğan bu yenilgisini erken seçimlerde örtbas etmeye çalışmaktadır. Bunu da MHP’yi kendi yanına çekmeyi hedefliyor.

Erdoğan, Kürt halkına, PKK ve Kandil’e saldırılarak MHP’yi kendi yanına çekmeye çalışmıştır. Bu nedenle Kandil dağlarını bombaladı. Ancak PKK’yi bombalamaktan öte evinde yaşayan sivilleri dağlardaki koçerleri vurdu. PKK ve sivil halk üzerindeki bu saldırıları öncelikle kınadığımızı belirtmek istiyorum. Erdoğan’a sivillere yönelik bu saldırılarla Kürt halkının iradesini kıramayacağını söylememek istiyoruz. Erdoğan bu sivillere yönelik saldırılarla kendi yenilgisini örtbas etmeye çalışmaktadır. Ancak bunda da başarılı olmayacaktır. Çünkü Kürt halkının iradesi Erdoğan ve partisinden çok daha güçlüdür. Yine Kürtler eski Kürt değil. Kürtler Erdoğan ve öncesi Türk hükümetlerini iyi anlamış ve analiz etmişlerdir. Bu nedenle Erdoğan kendi atalarının izinden yürümeye çalışacaktır. Bu nedenle Kemal Atatürk’ün Enver Paşa’nın Osmanlıların Kürtlere ilişkin politikalarını takip etmeye çalışacaktır. 1984 yılında silahlı mücadeleye başlayan PKK ile beraber Kuzey Kürtleri, Erdoğan ve öncesi hükümetlerinin yaşanan Kürt devrimlerinin nasıl iradelerini nasıl kırmaya çalıştıklarını anlamış durumadırlar. Bu nedenle AKP hükümeti kürtlerin iradesini kıramayacaktır. Her zaman Kürt iradesi zafer kazanacaktır.”

Bu saldırılara yönelik cevaben Kuzey Kürdistan halkının demokratik özerkliği ilan ettiğini de kaydeden Hemo, “Özerk sistem noktasında Rojava’nın bir tecrübesi var. Suriye’de 2011 yılında başlayan olaylarla beraber tüm devlet kurumları boşalmış ve işlevsiz kalmıştı. Rejim askerleri ve memurları kalmamıştı. YPG/YPJ güçleri buraları korumaya aldı. Bizler özgürce yaşamak için, halkın refahının sağlanması için bu kurumların adilce ve demokratik bir şekilde doldurulması için burada yaşayan Arap, Asuri, Süryani, Çeçen halkının bu özerk sistem içerisinde yer alması şartıyla Suriye’de var olan sorunun çözümünün sağlanması için özerkliği ilan ettik. Bizler Partiye Çep olarak bu sistemin ilanına katıldık ve destek verdik. Gördük bu sistem Suriye’deki soruna cevap olacak niteliktedir. Bu Kuzey Kürdistan için de geçerlidir. AKP devletinin Kuzey Kürdistan’daki Kürt halkına yönelik saldırıları artınca halkın bu özerk sistemi ilan etme durumu oldu. Bizler Partiya Çep olarak, bu sistemin Kuzey Kürdistan için yeni bir deneyim olacaktır. Bunu olumlu buluyoruz. Gelecekte nasıl ve hangi engellerle karşılanacak, ne kadar başarılı olacakları bunu gelecek gösterecektir. Ancak olumlu bir gelişme olmuş. Yine Kürdistan’nın en büyük parçasında bunun gerçekleşmesi olumlu olmakla beraber diğer üç parçadaki gelişmeleri de olumlu etkileyecektir. Bu yüzden Kuzey Kürdistan halkımızın demokratik özerkliği ilan etmesi halkı bir çabadır. Halkımız ilan ettiği bu sistem ile kendi kendini yönetecek AKP ve uzantılarının saldırılarına karşı direnecektir” dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 2013 Newrozu’nda Kürt sorununu çözme çabaları olduğunu vurgulayan Hemo, bunların olumlu gelişmeler olduğunu belirtti. Erdoğan’ın buna yönelik “Daha önce kimse bu sorunu çözmedi, ben çözeceğim” anlamında söylemlerini hatırlatan Hemo şunları vurguladı: “Bu da olumlu idi. Ancak Erdoğan’ın son 3-4 yılda Kürt sorununu çözme iradesi ve kabiliyeti olmadığını gösterdi. Çünkü 2-3 günde bir 3-4 ayda bir farklı tavırlar ortaya koymaktadır. Hiç bir söylem ve uygulaması birbirini tutmamaktadır. Bu nedenle Önder Apo’nun bir aşamaya kadar getirdiği barış sürecini tıkattırdı. Bu yüzden Erdoğan Kürtlere karşı ve Önder Apo’ya olan yaklaşımındaki samimiyetsizliği ortaya çıktı. Erdoğan Kürtlere karşı dişlerini çıkartı. Erdoğan’ın son dönemlerde hiçbir avukat, aydın ve gazetecinin İmralı’da Önder Apo ile görüşmesine de izin vermiyor. Bunun nedeni de açık. Erdoğan seçimlerdeki başarısızlığını örtbas etmeye çalışılmaktadır.

Yine bununla MHP’yi kendine yakınlaştırmaya çalışmaktadır. Bununla Kürtlere karşı yeni bir hükümet kurma çabaları yatmaktadır. Çünkü Erdoğan Kürtlerin bu seçimlerde güçlü çıkması durumda Kürtlerin Erdoğan’ın kurmak istediği yeni Osmanlı diktatörlüğüne engel olacağını bilmektedir. Yine Erdoğan’ın Kürt halkının temsilcileri ve avukatlarının Önder Apo ile görüşme taleplerine izin vermeme nedenleri bu sorunu çözme istemelerinden kaynaklıdır.

Türk tarihi boyunca tüm hükümetler Kürt halkının iradesini kırmaya çalışmışlardır. Bu nedenle her zaman Kürtlerin devrimlerini bastırmaya çalışmış farklı kesimleri bu devrimleri zayıflatmak amacıyla üzerine sürmüştür. Bizler sonlar olarak, her zaman barıştan, halkların kardeşliğinden herkesin varlığını koruyan ve bunun için mücadele edenler kazanacaktır. Yine kendi varlığını için mücadele eden, kendi devrimine ve şehitlerine sahip çıkanlar kazanmıştır. Önder Apo özgürlüğe kavuşacaktır. Yine olası bu seçimlerde Erdoğan inkârcı tavrından dolayı tekrardan kaybedecektir.”

...