HDP'li Şırnak vekilleri: AKP sivil katliamların önünü açtı

HDP'li Şırnak milletvekilleri, AKP'nin Kürdistan'daki politikasının sivil katliamına yol açtığına dikkat çekti.

HDP'li Şırnak milletvekilleri, AKP'nin Kürdistan'daki politikasının sivil katliamına yol açtığına dikkat çekti. Kürt halkının AKP tarafından cezalandırılmak istendiğini belirten vekiller, infazlarda sorumluluğu olanların yargılanmasını isterken, halka da barış sesini yükseltme çağrısında bulundu.

HDP Şırnak milletvekilleri Faysal Sarıyıldız, Aycan İrmez, Leyla Birlik ve Ferhat Encü, Şırnak'taki sivil infazlara ilişkin Meclis'te basın açıklaması yaptı.

Birlik tarafından okunan açıklama metninde, "Türkiye’nin kuruluşu ile eş zamanlı, Kürt sorununun hala güvenlikçi politikalar ile üstesinden gelineceğine olan inanç, geçmişin tekrarı ve sorunun derinleşmesinin yegâne gerekçesidir. İnsani, hukuki, etnik ve kültürel aidiyetlerinin tanınmasını talep eden bir halka karşı, devletin bütün imkanlarını kullanarak topyekun bir sindirme stratejisi ile gayrı hukuki ve gayrı insani icraatları, gelinen noktada bir infiale ve gittikçe derinleşen bir trajediye dönüşüyor" denildi.

'AKP, DEVLETİN SİLAHLI GÜÇLERİNİ HALKIN ÜZERİNE SALDI'

Birlik, halkın demokratik bütün tepkilerini kendilerine karşı tehdit olarak algılayan siyasi iktidarın, devletin silahlı güçlerini kendi iktidarını korumak amacıyla halkın üzerine saldığına dikkat çekerek, "Devletin PKK ile yürütmüş olduğu Barış Sürecini bitirmesini de kapsayan bu yeni konsept, bir anlamda sivil katliamların da önünü açmış durumdadır" diye ekledi.

7 Haziran'daki seçimlerde halkın demokratik iradesinin sandığa yansıdığına dikkat çeken Birlik, "7 Haziran seçimleri ile halkın demokratik iradesi sandığa yansıdı ve AKP’nin adeta bir tiranlığa dönüşen iktidarı büyük bir darbe aldı. Bu demokratik sonucu hazmedemeyen AKP, faturayı halka çıkaran bir konsepti devreye sokarak, ülkeyi yangın yerine çevirdi" dedi.

"Şırnak ili bu yeni konseptte de öteden beri payına düşen hukuksuzluk, şiddet, katliam girişimlerini alarak tarihi trajedisini tekrarlamış oldu" diyen Birlik, şöyle devam etti:

'SİVİLLER KATLEDİLİYOR; HALK GÜNLÜK YAŞAMINA DEVAM EDEMİYOR'

"Askeri güvenlik bölgeleri ilan ederek bölgede de-facto bir olağanüstü hal uygulayan AKP iktidarı, dozunu gittikçe arttıran bir şiddet politikasını uygulamaya koydu. '90’ları aratmayan bu uygulamalar sonucu bölge halkı günlük yaşantısına devam edemez, tarlasına gidemez, kendi sokaklarında rahat bir şekilde yürüyemez hale geldi. Bölgede köyden göçler tekrar başladı.

Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu, İç Güvenlik Yasası, Terörle Mücadele Kanunu, TCK gibi yasal düzenlemeler ile güvenlik bürokrasisinin elini güçlendiren ve elindeki gücü istismar edecek ortamlar yaratan iktidar aygıtı, bütün olanların yegâne sorumlusudur. Bu yasaların kendisine verdiği güçle hareket eden güvenlik güçleri sayesinde, halk sokaklara gerdiği brandalarla yaşamayı öğrenmiştir. Kolluk güçlerinin kurşunlarına hedef olmamak için sokaklara asılan brandalar AKP’nin utanç vesikasıdır. Yurttaşları koruması ve kollaması gereken devlet bugün bir zulüm aygıtına dönüşmüştür.  En kötüsü de halkın can güvenliğinin ortadan kalkmış olmasıdır. 7 Haziran seçimlerinden bu yana Şırnak kent merkezinde ; Adem İrtegün (16) ve Bahri Külter, Cizre’de; Abdullah Özdal ve Hasan Nerse (17) Emin Yanaş (10), Eyüp Ergen (27), Mesut Sanrı (39) , Baran Çağlı (7), Sahip Akıl (31) Silopi’de; Hamdin Ulaş (58), Mehmet Hıdır Tanboğa (17),  Kamuran Bilin (27), Fatma Ay (55) ve İdil’de; Cebbar Acer (20) isimli sivil yurttaşların içerisinde bulunduğu 14 kişi kolluk güçleri tarafından katledilmiş ve 30’a yakın kişi yaralanmıştır."

Sivil infazlardan sonra herhangi bir soruşturmanın başlatılmamış olması, sorumlu kamu çalışanlarına ve yetkili kolluk gücüne herhangi bir yaptırımda bulunulmamış olmasının, 'devlet politikası haline gelen bu sürece temelde bir karşı çıkışı zorunlu kıldığını' söyleyen Birlik, "AKP iktidarı devletin imkânlarını kullanarak, ülkeyi bir cinnet sarmalına sürüklüyor. Buna karşı demokratik bütün kurum ve şahsiyetleri bir cephe olarak sürece müdahale etmek için yekvücut olmaya çağırıyoruz" diye kaydetti. 

iktidarın uygulamalarına karşı muhalefetin sorumluluk almaması, basının çifte standartçı duruşu, Kürdistan'daki trajediyi daha da derinleştirdiğini belirten Birlik, şu hususlara değindi:

'AKP BÖLGEKİ ABLUKAYA ALARAK CEZALANDIRIYOR!'

"Türkiye’ye yeni bir soluk olan HDP’nin ortaya koyduğu muhalefeti, kendilerine karşı büyük bir tehdit olarak gören siyasi iktidar, bu yeni bloku boğmak için bütün imkânları kullanıyor. Bölgede HDP’ye yüksek bir oranda oy vermiş olan yerleri önce Güvenlikli Bölge ilan ederek, sonra bölgeyi ablukaya alarak adeta cezalandırıyor. 

7 yaşındaki Baran Çağlı, 13 yaşındaki Fırat Simpil, 10 yaşındaki Emin Yanaş, 16’sındaki Adem İretgün katledilirken, kan ve gözyaşı üzerinden elde edilecek seçim başarısının canı cehenneme, diyoruz. Seçimlerden önce yoksul halkı yakan bu ateşe bir an evvel su dökmeliyiz. Seçim tartışmalarından önce oluk oluk akan bu kanı durdurmalıyız. Çünkü böylesi bir ortamda seçim güvenliğinin sağlanması mümkün görünmemektedir. Tarihi günlerden geçtiğimiz bu süreçte Meclis sorumluluğunu yerine getirmeli. Meclis, savaş için değil, tezkere için değil acilen barış için toplanmalı. Milletin iradesi olarak gösterilen Meclis’e buradan çağrıda bulunuyoruz: İktidar, hırs ve rant uğruna Millete zulüm ediliyor, Millet öldürülüyor, Millet karanlık bir geleceğe sürükleniyor. Saraylarda, parlak avizelerin altında, şaşalı toplantılarda ahkam kesenler, sadece bir saat Cizre, Silopi, Yüksekova, Şırnak ve Silopi’de kalsın. Bakalım durabilecekler mi? Ateş düştüğü yeri yakar. Ancak, ahkam kesenler bu savaşın rantını yiyor. Bunun için bir Kürt anasının barış çığlığına, kardeşini yitiren bir Yarbay’ın feryadına karşı vicdanları kaskatı kesilmiş. Türkiye bir iç savaşa doğru sürükleniyor. Bütün Türkiye halkları sokaklara çıkıp ‘Sarayın ikbali için feda edilecek evlatlarımız yok!’ diye haykırmalı. Sivil toplum örgütleri, diğer siyasi partiler, toplumun vicdanı olarak bilinen aydınlar, sanatçılar, sadece açıklamalar ile yetinmemeli. Savaşı desteklemek, sessiz kalmak, savaş propagandası yapmak insanlığın felaketidir. Türkiye işte tam da bu felakete doğru sürükleniyor."

'SORUMLULUK SAHİBİ KURUM VE ŞAHISLAR GÖREV ALMALI'

Başta Şırnak ve ilçeleri olmak üzere diğer Kürdistan illerinde keyfi ve yargısız sivil infazları gerçekleştiren kolluk güçleri ve bu infazlar için kolluk güçlerini yetkilendiren veya teşvik eden mülki amirler hakkında etkin bir soruşturmanın yürütülmesini isteyen HDP'li Şırnak milletvekilleri, sorumluların yargı önüne çıkarılması ve delillerin tam incelenmesini sağlamak için acilen bütün sorumluluk sahibi kurum ve şahısları görev almaya çağırdı.

Vekiller, açıklamanın sonunda barış sesini yükseltme çağrısında da bulundu.