HDP ve DBP Van İl Örgütü ile İHD heyetleri, polislerin günlerdir saldırdığı Xaçort Mahallesi’nde incelemelerde bulundu. Burada heyet adına bir açıklama yapan Lezgin Botan AKP’nin halkı hedef aldığını belirterek, bir bu partinin bir meşruluğu kalmadığını söyledi. 

Van’ın Xaçort Mahallesi, günlerdir devletin polis ve askerlerinin saldırısı altında. Tüm gücüyle Kürdistan’da yaşayan halkı hedef alan askerler, dün gece de Xaçort Mahallesi’nde bulunan Sürmeli 2. Sokağı taradı. Bu saldırı sonucunda evlerinde bulunan 9 yaşındaki Jiyan Kaplan’ında aralarında bulunduğu 3 kişi çeşitli yerlerinden yaralandı. Kaplan’ın ameliyat olduğu ve tedavisinin sürdüğü belirtirken mahallede ise Kürt gençlerin saldırılara karşı direnişin devam ettiği bildirildi.

‘BİZ HALKIMIZIN ÖZ YÖNETİM TALEBİNİN YANINDAYIZ’

Saldırılar üzerine HDP Van İl Eş Başkanı Derya Hayva, Veysi Dilekçi, DBP Van İl Eş Başkanı Hamiyet Şahin, HDP TBMM Başkanvekili Yurdusev Özsökmenler, HDP Van Milletvekilleri Lezgin Botan, Tuğba Hezer, Selami Özyaşar, Remzi Özgökçe, HDP ve DBP İl Yöneticileri ile İHD Van Şube Başkanı Murat Melet dün gece evlerin tarandığı ve 3 kişinin yaralandığı Sürmeli 2. Sokak’ta incelemelerde bulunarak halkla görüştü. Yapılan incelemelerin ardından İl Eş Başkanları ve Milletvekilleri basın açıklaması yaptı. Burada söz alan HDP Van Milletvekili Lezgin Botan,  halkın huzur ve güveninin sağlamakla görevli emniyet mensuplarının Van’da adeta huzursuzluğun nedeni haline geldiğine dikkat çekti. İki gün önce Şehit Fırat Mahallesi’nde yaşananların bugün Sürmeli Sokak’ta yaşandığını kaydeden Botan,  polisin Van’da gece saatlerinde adeta terör estirdiğini ifade etti. Halkın gece saatlerinden dükkânları kapalıyken ve evinde uyuduğu sırada polisin ‘Güvenlik’ adı altında halka terör uyguladığını vurgulayan Botan, “ Halkımızın en demokratik taleplerine dahi saldırıyla karşılık veren zihniyeti kınıyoruz. Halkımızın en meşru Öz Yönetim talebine silahla karşılık veren zihniyetin bir meşruluğu kalmamıştır. Burada hukuk dışına çıkılmıştır. Halkımız sahipsiz değildir ve kimse halkımızın sabrını sınamasın” dedi.
Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Esat rejimi için “Çocukları kadınları öldürüyorlar bu yüzden Esat hükümetinin bir meşruluğu kalmamıştır” sözlerini hatırlatan Botan, şöyle devam etti: “ Peki burada yapılan nedir? Çocuklara, kadınlara zulüm uygulanıyor. Dolayısıyla Erdoğan ve AKP hükümetinin de bir meşruluğu kalmamıştır. Filistin’de bir gencin gözaltına alınması karşısında dünyayı ayağa kaldıranlar Kürdistan’da sadece iki gün içinde öldürülen 4 sivil karşısında neden suskun kalıyor. Zulmünüz ne kadar artarsa artsın ona karşı halkımızın demokratik direnişi de yükselecektir. Halkımız katliamlara, zulme karşı kendini savunması meşrudur. Cumhurbaşkanı bu aralar her şeyi buzdolabına kaldırıyor ama asıl önemli olan akıllarını ve vicdanlarını da buzdolabına kaldırmışlar. Biz halkımızın öz yönetim talebinin yanındayız ve bu talep meşrudur. Eğer demokratik bir anaya, ya da demokratik bir Türkiye olmayacaksa bu halk sizin zulmünüzle yaşamaya mecbur değil.”  

‘DEVLET SABAHA KADAR SALDIRIYOR’

HDP Van Milletvekili Tuğba Hezer ise devletin anayasal olarak halkın can ve mal güvenliğini korumakla yükümlü olduğunu ancak burada yaşananların tam tersi bir durum olduğunu söyledi. Mahallede can güvenliğinin tehdit altında olduğunu kaydeden Hezer, “ Türkiye 1990’lara değil, 12 Eylül 1980’e geri dönmüştür.” Şeklinde konuştu.
Mahalle sakini Hasan Yokuş da  sokaklarında olay yaşanmadığı halde polisin güvenlik adı altında evleri taradığını ve gaz bombası yağdırdığını söyledi. Yokuş,  yaşadıklarını yargıya taşıyacağını ve sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacağını ifade etti.
İHD Van Şube Başkanı Murat Melet’ ise devletin adeta Xaçort, Karşıyaka ve Şehit Fırat Mahallelerine karşı savaş ilan ettiğini belirterek,  “ Bu konuyu defalarca Vali ile görüştük. Ancak Van Valisi bize ‘Vatandaş mağdur edilmişse yargıya başvursun’ dedi. Mahallelerde evler taranıyor, can güvenliği tehdit altında. Polisler her gün akşam saat 7-8’de başlayarak sabaha kadar mahalleye gaz bombası yağdırıyor. Her gün artarak gelişen yoğun bir saldırı var. Ailelere hakaretler ediliyor. Devlet vatandaşın can ve mal güvenliğinden sorumludur. Eğen devlet bunu yapamıyorsa meşruluğunu yitirir. İHD olarak bizler mağdurların yanındayız ve gerekli hukuki işlemleri başlatacağız. Bu yüzden mağdur olan vatandaşlar bize başvuru yapabilir” dedi.