Gever ve Cizre katliamı Van’da protesto edildi

DBP Van İl Örgütü tarafından Gever ve Cizre katliamlarını protesto etti.

DBP Van İl Örgütü tarafından Gever ve Cizre katliamlarını protesto etti.

Gever ve Cizre katliamını protesto etmek amacıyla Bostaniçi Mahallesi eski belediye garajında toplanan yüzlerce kişi Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın posterlerini açtı. Etkinliğe HDP Van İl Eş Başkanı Veysi Dilekçi, DBP Van İl Eş Başkanı Münir Aras, HDP Van milletvekilleri Lezgin Botan, Yurdusev Özsökmenler, Selami Özyaşar, HDP-DBP İl ve İlçe Yöneticileri de katıldı.

Barış ve demokrasi şehitleri adına yapılan saygı duruşunun ardından konuşan DBP Van İl Eş Başkanı Münir Aras, Kürt halkının ağır bir süreçten geçtiğini belirterek, ama halkın özgür bir yaşamda ısrar ettiğini söyledi. Hala Kürtlerin kendilerine boyun eğmesini isteyen kesimlerin bulunduğunu dile getiren Aras, “Ama Kürt halkı bunu etmedi, etmeyecek. Halkımız için özgür bir yaşam dışında hiçbir seçenek yoktur. Bunun dışında bir dayatmayı asla kabul etmiyoruz. Kürt halkı karanlığa karşı aydınlığın yanındadır. Kürt halkı bugün kendisine yapılan zulme karşı direniyor. Şimdi birlik olma zamanıdır. Gece gündüz demeden bize dayatılan onursuz yaşama karşı direneceğiz” diye konuştu.

Aras’tan sonra söz alan HDP Van Milletvekili Lezgin Botan da, Kürt halkı şahsında Türkiye ve Ortadoğu halklarının tarihsel bir süreç yaşadığına vurgu yaptı. Kürt halkının tarihten bu yana çok ağır süreçlerden geçtiğini söyleyen Botan, Kürt halkının artık her konuda çok deneyimli olduğunu ve bugünleri de atlatacağını kaydetti.

Hükümetin uyguladığı tecrit politikasına dikkat çeken Botan, “Kürt halkı ne istiyor? Kürt halkı Sayın Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılmasını istiyor, Kürt halkı özgürce yaşamak istiyor. İşte havuz medyası Kürt halkının bu taleplerini çarpıtıyor. Kürt halkının demokratik özgür bir ülke taleplerine karşı bombalarla saldırıyorlar. Kürt halkı sadece 24 Temmuz’dan bu yana değil, on yıllardır bunları istiyor. Bu taleplere karşı atılan her bomba devletin meşruiyetini yitirmesine neden oluyor. AKP hükümeti zaten meşru değil geçici bir hükümettir. Kürt halkı merkeziyetçi sisteme karşı herkesi kucaklayan demokratik sivil bir anayasa istiyor. Bu talepler meşrudur ve kimse bunu kriminalize etmeye kalkmasın. Eğer siz bombalarla, despotlukla halkımıza saldırırsanız halkımızda en temel direniş hakkını kullanacaktır” dedi.

Cumhurbaşkanının ‘sistem değişmiştir’ şeklinde açıklamalarla açıkça suç işlediğini belirten Botan, meşru demokratik yönetim talebinde bulunan belediye başkanlarının da cezaevine konulduğunu söyledi. Erdoğan’ın her şeyi buzdolabına koyduğunu ifade eden Botan şunları vurguladı: “Bu öyle bir buzdolabı ki neredeyse Emine hanım artık buzdolabını kullanamaz hale geldi. Mevcut hükümet şu anda savaş suçu, insanlık suçu işliyor. Artık Kürt halkının yakasından düşün. Toplumu felakete götürüyorsunuz. Halkın iradesine saygılı olun. Kirli anlayışınızla bu toplumu biat ettirmeye çalışıyorsunuz ama bu halk 1 Kasım’da size 7 Haziran’da verdiği dersin iki katını verecek. Kürt halkı Tayyip Erdoğan ve Saray gladiosunun kana susayan anlayışını sandığa gömecek ve bu iş 1 Kasım’da bitecek.”

HDP Van Milletvekili Selami Özyaşar, Kürt halkının bugün zulme, diktatörlüğe, otoriterliğe karşı direndiğini belirtti. Bu temelde, müdafaa hakkının meşru olduğunu söyleyen Özyaşar, “Silvan’da, Gever’de, Cizre’de ortaya konulan direniş meşrudur. Bu ülkeye demokrasiyi, barışı getirene kadar direneceğiz. Müzakere masasını ‘Kürt sorunu yoktur, taraflar yoktur, Dolmabahçe mutabakatı yoktur’ diyerek deviren Erdoğan şimdi Kürtleri masayı devirmekle suçluyor. Yalçın Akdoğan dün ağzıyla itiraf etti. ‘Kürtler HDP’ye oy verdiği için çözüm süreci bitti’ dedi. Şimdi bize savaşı dayatanlara karşı barış için demokratik direnişi yükselteceğiz. Kimse umutsuzluğa kapılmasın, güzel günler bizi bekliyor. Özgür bir ülkede hep birlikte yaşayacağız. Güzel günler yakındır.”

Konuşmaların ardından kitle düzenlediği yürüyüşle katliam ve tutuklamaları protesto etti.