Gever’e yapılan saldırılar, Türkiye halkına yapılan saldırılardır

HDP ve DBP heyeti Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde incelemelerini sürdürüyor. Ziyarette konuşan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Gever halkının günlerdir tüm Türkiye halkları için direndiğini belirtti.

HDP ve DBP heyeti Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde incelemelerini sürdürüyor. Ziyarette konuşan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Gever halkının günlerdir tüm Türkiye halkları için direndiğini belirterek, "Gever'e yapılan saldırılar bütün Türkiye halklarına yapılan saldırılardır. Gever'i teslim almaya çalışanlar, bütün Türkiye halklarını teslim almaya çalışıyor. Gever ülkemizin geleceği için direniyor" dedi. 

Hakkari merkezdeki temaslarını bitiren HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, Meclis Grup Başkanvekili Pervin Buldan ve milletvekilleri Saruhan Oluç, Yurdusev Özsökmenler, Garo Paylan, Ali Kenanoğlu, Lezgin Botan, Nihat Akdoğan ve Abdullah Zeydan ile HDP PM üyesi Cüneyt Caniş'ten oluşan HDP-DBP heyeti, günlerdir polis ve asker saldırılarının yaşandığı Yüksekova'ya (Gever) geldi. İlçe girişinde karşılanan heyet, konvoy halinde HDP ilçe binasına gelerek burada halkla selamlaştı. Heyet ilçe binasına varmadan önce kobra tipi zırhlı bir aracın bina önünden geçmesi yurttaşların tepkisini çekti.

Heyet adına açıklamada bulunan Figen Yüksekdağ, Gever halkının görkemli ve onurlu direnişini selamlamak ve kutlamak gerektiğini belirterek, "Bu dönemde yine halklarımız savaş ve saldırı politikaları altında demokratik haklarını kanıyla, canıyla ve direnişimizle korumak zorunda kaldık. İnsani değerlerimize ve barışın kalıcılaşması, barışın Türkiye'de var olma mücadelesini yine canımızla ödemek zorunda kaldık" dedi. 

Erdoğan'ın hakların demokratik ve özgür yaşamını çok gördüğünü ifade eden Yüksekdağ, şunları aktardı: "Bize onurumuzla kendi topraklarımızda özgürce yaşamayı çok görenler tarafından topyekun bir savaş başlatıldı. Sandığı kurup, insanları sandığa götürüp oy verdirip, sonra da sandıktan çıkan sonuca razı olmamak demokratiklik değildir, faşizanlığın ta kendisidir. Bugün de tüm Türkiye'yi savaşa sürükleyen bu iktidar, sandıktan çıkan demokratik sonucu kabul etmemiş ve buna karşın darbe yapmıştır. Tayyip Erdoğan'ın başını tuttuğu bu darbe rejimi, seçimlerden beri bu halka karşı suç işliyor. Bizler dün olduğu gibi bugün de savaşla, ölümle, darbeyle bize dayatılan bu zalim iktidara boyun eğmedik ve asla da eğmeyeceğiz." 

Darbecilerin tüm Türkiye halklarını esir almaya ve tutsak etmeye çalıştığına dikkat çeken Yüksekdağ, "Gever'e yapılan saldırılar bütün Türkiye halklarına yapılan saldırılardır. Gever'i teslim almaya çalışanlar, bütün Türkiye halklarını teslim almaya çalışıyor. Nitekim Gever halkı da bu bilinçle direniyor. Sadece kendi toprakları için değil, Kürt'ün özgürlüğü, eşitliği ve barışı için değil, bütün halklarla kardeşçe yaşamak için, eşitlik hukuku temelinde kendi kendini yönetebilme gücüne erişebilmek için direniyor. Gever ülkemizin geleceği için direniyor, bu direniş de soylu ve haklı bir direniştir" şeklinde konuştu.

Devletin elinde tankları, topları, helikopterleri, ateşli silahları ve ölüm kusan makineleri olduğunu belirten Yüksekdağ, şöyle devam etti: "Bizim ise tek silahımız haklı direnişimiz, taleplerimizin meşruiyetidir ve inancımızdır. Gever halkı bu kötü yönetime karşı kendi kendisini yönetme hakkını istiyor. Bir siyasi iktidar halkını topla, tankla, işkenceyle vuruyorsa, onun artık hiçbir meşruiyeti kalmamıştır. Artık bu siyasi iktidar yapısı eskimiş ve çürümüştür. Bizlere merkezi otoriteden, diktatörlükten başka bir şey vaat edemez. Bu yüzden artık sizin savaşla yönetmenize izin vermeyeceğiz. Bizler kendi yaşam alanlarımızda kendi gelecek irademizi onurumuzla ve birliğimizle inşa edeceğiz." 

DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek ise Gever halkının verdiği mücadelenin en kutsal mücadele olduğunu ifade ederek, "Bu yüzden bu haklı direnişinizden asla geri adım atmayınız. Bu direnişiniz önümüzdeki yüzyıla damgasını vuracaktır ve bu yeni yüzyılda da artık ezilen bir halk olmak istemiyoruz. Halkımızın direnişi karşısında AKP hükümeti ve devlet çok şiddetli saldırılar gerçekleştirmekte. Bu saldırılar DAİŞ'in saldırılarını da aratmıyor derecede. Halkımıza bir korku politikasını sindirmek istiyorlar. Ancak halkımız korku politikalarına asla yenilmeyecektir. Bizim istediğimiz şey, kendi topraklarımızda kendimizi yönetmektir. Kendi topraklarımızda özgür ve özerk yaşamak istiyoruz. Halkımızı özgür, demokratik ve özerk yönetimlerini inşa etsin istiyoruz. Ülkenin de parçalanmasını istemiyoruz. Devlet bir olsun, vatan da aynı olsun. Ama demokratik özerklik olsun" diye konuştu.

Konuşmaların ardından heyet, polislerce katledilen Yakup Babat ve Fettah Es ile Şırnak'ta çıkan çatışmada yaşamını yitiren YJA Star gerillası Aysel Bor'un (Evindar Geli) taziye çadırlarını ziyaret ederek, ailelere başsağlığında bulundu. Heyet, son olarak Orman ve Mezarlık mahallelerine askerlerce yapılan havan atışlarında harap olan evlerde incelemelerde bulunarak Şemdinli'ye hareket etti.