Elazığ İl Emniyet binasına dönük yapılan fedai eylemde TC ordusu ağır kayıplar vermişti. Birçok istihbaratçının da yetiştirildiği emniyet binasındaki eylem sonucunda polise ait 140 sivil araç, 6 zırhlı araç, 12 polis otobüsü yanarak patlamış, Emniyet binasının büyük kısmı yıkılmış geriye kalanı da tahrip olmuştu. Ayrıca 40’ın üzerinde istihbaratçının da arasında bulunduğu 105 polis ölmüş, 155 polis de yaralanmıştı.

’KÜRDİSTAN HASRETİ BENİ PKK İLE BULUŞTURDU’

1992 Mêrdîn Kerboran doğumlu olan Çelebi, fedai eylem öncesi çekilen görüntülerde, çocukluğunda Kürdistan’a olan özlemi ifade ederken şunları dile getiriyor: “Öncelikle Önder Apo ile bütün yurtsever halkımızı sevgiyle selamlıyorum.  Bütün Kürt çocukları gibi ben de ailemin düşman tarafından göçe zorlanması hikayesiyle büyüdüm. Bunun için Türkiye metropollerinde yaşadım ancak her zaman içimde Kürdistan’a olan hasret beni arayışlara götürdü.  Bir süre gençlik çalışmalarında bulundum, daha sonra Rojava ‘daki gelişmeleri göz önünde bulundurduğumda Kuzey Kürdistan’da da savaşın gelişeceğini görebildim ve 2014 yılında gerilla saflarına katıldım.”

‘GERİLLA DÜŞMANA HEM KIRSALI HEM DE ŞEHİRLERİ ZİNDAN ETTİ’

Gerillanın içinden geçtiği tarihi sürece dikkat çeken Kâmil Çelebi, “Bilindiği gibi tarihi bir süreçten geçmekteyiz, kırk yıllık mücadele tarihimizde gerilla en başarılı savaşımını verdiği bir hamle dönemindedir.  Şu an düşmanın yoğun saldırılarına karşı gerilla direnişle karşılık veriyor.  Düşman bütün yönelimlerine rağmen başarısız ve kırılmış durumdadır. Bu kendi iç siyasetlerinde de, yaptıkları operasyonlarında da görülüyor. Yani mevcut haliyle düşmanın elinde sadece tekniği kalmıştır. Lice’deki operasyonda düşman 14 taburluk gücü zor toplayabildi. Günlerce süren operasyonda düşman başarısız bir şekilde geri çekilmek zorunda kaldı. Gerilla bu aktif süreci durmadan eylemsellik içerisinde geçirdi ve operasyonlara karşı düşmana çetin darbeler vurdu. Gerilla düşmanın bulunduğu hem kır alanını hem de şehirleri düşmana zindan etmiş durumdadır” dedi.

‘TECRİT ASLA KABUL EDİLEMEZ’

Eyleminin asıl amacının Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik tecride tepki olduğunu söyleyen Kâmil Çelebi, bu durumun kendilerince asla kabul edilmeyeceğini ve her türlü eylemselliklerle cevap vereceklerini kaydetti. Çelebi, “Yıllardır süren mücadele tarihimiz boyunca düşmanın halkımıza yönelik sosyal, kültürel saldırıları devam etmektedir. Şu an Önderliğimize dönük tecrit de biz gerillalarca kabul edilir bir durum değildir. Onun için her zaman bu yönelimlere karşı bu halkın kahraman çocukları güçlü çıkışlar yapmıştır. AKP hükümetinin bu tecrit uygulaması da kirli yüzünü saklama isteğinden ileri gelmektedir. Çünkü Önder Apo her görüşmesinde AKP’nin soykırım politikalarını gün yüzüne çıkarıp halkımıza gerçekleri göstermiştir. Bunu kendisine karşı bir tehdit olarak gören AKP iktidarının tecrit uygulamasına karşı gerilla durmayacaktır” dedi.

‘BU HALK ÖZGÜRLEŞECEKSE ÖNDERLİK İLE ÖZGÜRLEŞİR’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Kürt halkı üzerindeki etkisinin altını çizen Fedai eylemcisi Çelebi, şunları söyledi: “Kürt halkını dünyayla tanıştıran Önder Apo olduğundan, Kürt halkının özgür yaşamını inşa etmesi de ancak Önder Apo ile mümkündür. Bunun için diyoruz ki bu halk özgürleşecek ise bu Önder Apo ile olur. Bundan kaynaklı bütün halkımız her zamankinden daha fazla ve güçlü bir şekilde bu sürece katılıp sorumlulukla yaklaşmalıdır. Bizler de Önder Apo’nun fedai ordusu olarak hem tecride karşı hem de halkımıza yapılan saldırılara karşı öncülerimiz olan Zilan, Êrîş, Andok arkadaşlar gibi hesap soracağız. Düşman ne kadar tedbir alırsa alsın Kürdistan’da yaptıkları katliamların hesabını verecektir. Bizlere irade gücü sağlayan Önderliğimizin felsefesiyle daha güçlü eylemlerin sahibi olacağız.’’

‘FEDAİLİK TÜM BENLİĞİMİZLE ADANMAKTIR’

Eyleminin önemine ilişkin de değerlendirmelerde bulanan Kamil Çelebi, “Ben ne olursa olsun hiçbir saldırının gerillanın moral ve motivasyonunu düşüremeyeceğini göstermek için böyle bir eylem yapma kararını verdim.   Şunu da ayrıca belirtmeliyim ki bu eylemin sahibi olmanın coşkusunun, heyecanının tarifi yoktur. Bana olağanüstü bir sevinç veriyor. Yani bu eylemi her döneminkinden daha fazla gerekli buluyorum.  Aynı zamanda bu eylemi 14 Temmuz ile 15 Ağustos gibi bizim için değerli iki tarih arasında yapıyor olmam, benim için büyük bir anlam ifade etmektedir.  Özelde halkımız üzerinde çok kötü politikaların yürütüldüğü Elazığ’da eylemimi gerçekleştireceğim için de ayrı bir sevinç yaşıyorum.  Eğer gelecek nesillere iyi bir yaşam bırakmak istiyorsak, bu dönemde elimizden geleni yapıp mücadeleye güçlü bir şekilde katılmak durumundayız. Fedailik sadece kendimizi düşman içerisinde patlatmak değildir, fedailik tüm benliğimizle adanmaktır. Tüm arkadaşlara ve yurtsever Kürt halkına bu sıcak devrim döneminde başarılar diliyorum” diye konuştu.