Êzîdî Toplum Koordinasyonu: Şengal’deki vahşet jenosit olarak kabul edilmeli

Demokratik Êzîdî Toplum Koordinasyonu, Şengal'deki katliamın yıl dönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada örgütlülüğün önemine dikkati çekti. Koordinasyon, Êzîdîlere ve uluslararası çevrelere çağrılar yaptı.

Demokratik  Êzîdî Toplum Koordinasyonu, Şengal'de Êzîdîlere dönük fermanın ikinci yıl dönümü vesilesiyle açıklama yaptı.

Yazılı açıklamanın başında, "Şengal’de yeniden umut olan ışık olan ölümsüz kahramanlarımızı ve ferman şehitlerimizi anıyor. Mücadelelerini ve hayallerini gerçekleştirmenin sözünü bir kez daha yineliyoruz" denildi.

"Şengal'de direnişle büyüyen kendi öz savunma gücümüz YBŞ-YJŞ ve bu direnişin güveniyle gelişen öz yönetimlerimiz artık Êzîdîlerin eski Êzîdîler olmadığını, olmayacağını göstermektedir" denilen açıklamada, şöyle devam edildi:

"Şengal'de yaşanan acı gerçeklik nasıl tüm Êzîdî toplumumuzu ve insanlığı derinden sarsmışsa;  Şengal’deki direniş ve öz yönetimleriyle gelişen örgütlülük ve birlik de özellikle tüm Êzîdî toplumumuz için umut olduğu gibi örnek ve ilham kaynağı olmalıdır.  

(...)

Êzîdî artık dostlarını, düşmanlarını çok iyi tanıyıp, ona göre saflarını belirleyebilecek durumdadırlar. Bugün her zamandan daha fazla ezidilerin kendileri olma, bu doğrultuda örgütlenme ve birliklerini oluşturma koşulları ve zemini oluşmuş durumdadır."

ÊZÎDÎLERE

Koordinasyon, Êzîdî toplumuna şu çağrıları yaptı:

"Dört parça Kürdistan, yurt dışı, dünyanın neresinde olursa olsun tüm Êzîdîlerin yüreği Şengal için atmalı; Şengal'i merkez alan bir Êzîdî birliği ve bütünlüğü sağlanmalıdır.

Avrupa başta olmak üzere dünyanın neresinde olursa olsun, Şengalli Êzîdîlerimizin sesi olunmalı, bu temelde Şengal'in statüsünden, inşasına dönük yoğun çalışılmalıdır.

3 Ağustos günü nerede olursa olsun tüm Êzîdîler, dostlarıyla alanlarda olmalı; bu kara günün protestosunu tüm insanlığa mal edecek şekilde etkinlikler içinde olunmalıdır."

ULUSLARARASI ÇEVRELERE

Demokratik  Êzîdî Toplum Koordinasyonu, uluslararası topluma ve kurumlara da şöyle seslendi:

"3 Ağustos 2014'te Şengal'de Êzîdî toplumuna dönük gerçekleştirilen vahşetin jenosit olarak kabul edilmeli. Bu jenoside yol açan ve gerçekleştirilenlerin uluslararası mahkemelerde yargılanmalı.

Êzîdî toplumumuzun inanç ve kültürel değerlerinin korunması temelinde güvenceye alınmasına dönük tedbirler geliştirilmeli.

Şengal'de Êzîdî toplumunun kendi kedisini yöneten fiili durumunun uluslararası kurumlar tarafından tanınmalı, ilgili devletlerin anayasalarında güvenceye alınmalı.

Özellikle son fermanla dünyanın dört bir yanına dağılmış Êzdînşêrin topraklarına, yurtlarına dönüşünü sağlayacak projeler geliştirilmeli. Bu anlamda Şengal'in yeniden inşa çalışmalarına destek sunulmalı. Bu destekler bölge hükümetinin eline,  insafına bırakmadan siyasi çıkar ve rant sağlamasına fırsat vermeyecek tarzda sivil yerel inisiyatifler aracılığıyla gerçekleşmeli.

Esirlerimizin kurtarılmasına dönük çalışmalar yapılmalı. Bu konuda yerel direniş güçlerimize gerekli destek verilmeli.

Kurtulan esirlerimizin ve kadınlarımızın kendi ailesi ve toplumundan koparılarak Avrupa'daki terapi merkezlerinde destek sunulmasının sağlıklı ve sonuç alıcı olmadığını düşünüyoruz. Bu tür destek  merkezleri kendi zeminimizde, topraklarımızda geliştirmeye çağırıyoruz."