‘Erdoğan uluslararası mahkemede yargılanmalıdır’

Güney Kürdistanlı avukatlar: Erdoğan tıpkı Hitler, Saddam gibi jenosit uyguluyor. Onun için uluslararası mahkemelerde yargılanması gerekir. Uluslararası insan hakları kurumları da sessiz kalarak bu suça ortak oluyorlar.

Güney Kürdistanlı avukatlar: Erdoğan tıpkı Hitler, Saddam gibi jenosit uyguluyor. Onun için uluslararası mahkemelerde yargılanması gerekir. Uluslararası insan hakları kurumları da sessiz kalarak bu suça ortak oluyorlar.

Güney Kürdistanlı avukatlar, Eriş Şemzin, Azad Dostki ve Mıhemed Seid Türk devletinin Kuzey Kürdistan'da uygulamalarının açık bir katliam olduğuna dikkat çekti. Güney Kürdistanlı avukatlar, başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere tüm dünya bu katliamlara sessiz kalarak ortak olduğunu da ifade etti.

Kürtlerin Kuzey Kürdistan'da yürüttüğü mücadelenin dünyadaki en meşru mücadele olduğunu, halkların kendi kaderini tayin hakkının en doğal hak olduğunu, belirten avukatlar şöyle konuştular: “Kürtler isterlerse devlet, isterlerse konfederal, isterlerse özerk yaşayabilirler. Bu onların tercihidir. Buna karşı soykırım uygulamak bir insanlık suçudur ve Erdoğan bunu yaptığı için uluslararası mahkemelerde yargılanmalıdır.”

‘YAPILAN BİR SOYKIRIMDIR’

Türk devletinin Kuzey Kürdistan’da bir soykırım uyguladığını söyleyen Av. Eriş Şemzin, “Kürtlerin buna karşı her türlü mücadele hakkı vardır. Özerk yaşama talebi en doğal haktır. Kaldı ki Kürtler isterse devletten ayrılabilir de. Konfederal de yaşayabilir” dedi.

Türk devletinin yaptığı katliamı gizleme gereği duymadığını ifade eden Şemzin şunlara dikkat çekti: “Yürüttükleri kuralsız bir savaştır. Hiçbir ahlaki ve insani değer tanımıyorlar. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar gözetilmeksizin bir yok etme operasyonu başlatılmış. Medya ile de manipüle ederek bunu meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Uluslararası insan hakları kuruluşlarının ve BM’nin buna karşı sessizliği kabul edilemez. Derhal müdahale edilmesi gerekir çünkü açıktan bir suç işleniyor.”

‘KÜRTLERİN TAYİN HAKKI EN MEŞRU HAKTIR’

Anayasalar devlet karşısında birey ve toplumun ekonomik, siyasi ve kültürel haklarını sağlamak için var olduğunu kaydeden avukat Azad Dostki ise, “Kuzey Kürdistan'da yapılan uygulamaların dünyanın hiçbir hukuk sisteminde yoktur. Tüm insan hakları ayaklar altına alınmaktadır. Bu uygulamalar dünyanın her tarafında insanlık suçudur” şeklinde konuştu.

Kaderini tayin hakkının bir toplumun en doğal hakkı olduğunu da sözlerine ekleyen Dostki şöyle devam etti: “Kürtler isterlerse devlet isterlerse konfederasyon ya da özerk bir sistemde yaşayabilirler. Kürtler kendilerinin yönetecekleri bir sistem talep ediyor. İdari açından bunu özerklik olarak tanımlıyorlar. Uluslararası anlaşmalar gereği bu hakları vardır. Kaldı ki Türkiye Avrupa birliği yerel yönetimler özerklik şartını kabul etmiş. Ama bunu bile uygulamıyor. Kürtler özerklik talep edince de insanlık dışı yöntemlerle saldırıyor. Bunun adı açıkça jenosittir.”

‘ERDOĞAN ULUSLARARASI MAHKEMEDE YARGILANMALIDIR’

Türkiye Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın, gerçekleştirdiği Kürt katliamıyla Saddam’dan ve Hitler’den hiçbir farkı olmadığını gösterdiğini ifade eden Avukat Mıhemed Seid de “Tek farkları var. Onlar diktatör olduklarını kabul ediyorlardı. Erdoğan diktatör olmadığını iddia ederek aynı soykırıma devam ediyor” dedi.

Kuzey Kürdistan'da yürütülen soykırıma karşı hem diğer parçalardaki Kürtlerin hem de dünyanın yeterince karşı durmadığına dikkat çeken Seid şunları belirtti: “Herkes Kürtlerin sesini dünyaya duyurmak için çaba göstermelidir. Çünkü Türkiye’de yaşanan sadece bir anayasa ihlali ya da sıradan bir insan hakkı ihlali değildir. Bir katliamdır. Ama bundan daha fazla dikkat çeken şey ise herkesin buna sessiz kalmasıdır. Oysa herkes olduğu yerde bu vahşete karşı durmalıdır. Eğer dünyada gerçekten bir adaletten, hukuktan söz edilecekse Erdoğan bu vahşetinden dolayı uluslararası mahkemelerde yargılanmalı ve cezasını çekmelidir.”